Irak’ta 10 yılda çocuk evlilikler arttı: Zihniyet değişimi için çalışılmalı

Irak’ta son 10 yılda çocuk evliliklerdeki artışı değerlendiren kadın hakları savunucuları, yasaların dışında zihniyet değişimi için de çalışılması gerektiğini düşünüyor.

INTÎSAR AL-MEALÎ

Irak- Irak’ta son 10 yılda çocuk evliliklerinde önemli bir artış söz konusu. Irak kanunlarında göre evlenme yaşı 18 olmasına rağmen, mahkeme izni alınarak bu yaş 15’e kadar çekilebiliyor. Kadın hakları savunucuları, yasal düzenlemelerin toplumsal farkındalık için yetmediğine işaret ederek, zihniyet değişimi için çalışmanın önemine değindi.

‘Evlenme yaşı 18 olmasına rağmen 15 yaşında da izinle evlilik yapılıyor’

Irak Kadın Ağı Faaliyet Direktörü Amal Kabbashi, “Erken evlilik veya reşit olmayan kızların evlendirilmesi Irak'ta yaygın bir olgudur. Çocuk yaşta evlendirme kızları eğitim ve çocukluktan keyif alma fırsatlarından mahrum bırakan ve onları alıkoyan bir uygulamadır. 1959 tarihli 188 sayılı Irak Kişisel Statü Kanunu’na göre kadın ve erkekler için evlenme yaşı 18 olarak belirlenmiş. Ancak mahkeme kararıyla 15 yaşını doldurmuş kişilere de evlenme hakkı tanınıyor. Bu olgunun, zayıf uygulama ve yürütmenin bir sonucu olarak kanunun ötesine geçen toplumsal bir uygulama olmaya devam ettiğini düşünüyorum” diye belirtti.

‘Caydırıcı tedbirler alınmalı’

Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı Danışmanı Hiyam Raşid Khudair, evliliklerin temelde anlayışa, uyuma ve sorumluluk almaya bağlı olduğunu söyleyerek, “Dolayısıyla her iki taraf için de olgunluk unsuru temel bir şart olmalı, peki ya çocuksa ve reşit değillerse ne olacak? Reşit olmayanların evlenmesini engelleyen bir yasal metin yok ama caydırıcı tedbirlerin alınması mümkün. En önemlisi bilinçlendirme ve eğitimdir. Çocuk yaşta evliliğin engellenmesi için insan hakları örgütlerinin üstlendiği roller var ancak diğer taraftan özellikle bu yönde bir düzenleme bulunmuyor. O yüzden ilgili otoritelerin yasaları uygulama konusundaki kararlılığına ihtiyaç var” şeklinde konuştu. 

‘Çocuk evlilikleri genellikle olumsuz sonuçlanıyor’

Tammuz Sosyal Kalkınma Örgütü Başkanı Viyan Şeyh Ali, "Reşit olmayan kızların evlenmesi belirli bölgelerde meydana geliyor. Eğitimsizlik reşit olmayan evlendirmelerin artmasında belirli oluyor. Köylerde, kırsal bölgelerde, güney ve batıdaki valiliklerde ve şehir merkezleri dışında tehlikeli ve yaygın bir olgu olarak kabul ediliyor ancak şehirlerde bu vakaların yaygınlığı reşit olmayan kızların evlenmesi büyük ölçüde ailelerin farkındalığıyla ve kızların eğitim ve öğretime devam etmesinin önemiyle bağlantılıdır. Göstergelerimize göre genel olarak çocuk evlilikler olumsuz sonuçlanmaktadır çünkü aile kurma, çocuğunu eğitme ve büyütme konusundaki farkındalık düzeyi yetersiz kalmaktadır” ifadelerinde bulundu. 

‘Çocuk evlilikler kırsal alanda daha yaygın’

Avukat ve aktivist Marwa Abdel Reda ise, "Bu olgu şehirden uzaklaştıkça yaygınlaşıyor. Sadece kız çocukları değil erkek çocuklarda bu durumla karşı karşıya kalıyor. Ancak kız çocuğu için ise durum farklı. Çünkü erken yaşta hamile kalması psikolojik ve fiziksel olarak etkiliyor. Yasal caydırıcılık açısından çocukların evlendirilmesi konusunda iki sıkıntı yaşıyoruz. Birincisi, Irak kanunları 18 yaşını doldurduktan sonra evliliğe izin veriyor ancak ailenin başvurusu üzerine hakim onayı çıkarsa 18 yaşın altında da evlendirilebiliyorlar. Bir diğer sorun ise dini nikahların yapılması sorunudur. Burada kanun din adamını ve vasileri değil eşi cezalandırıyor. Irak hukuku bunu suç olarak kabul ettiğinden, suçun kendi elleriyle işlenmesi nedeniyle sözleşmenin tüm taraflarının cezalandırılması gerekiyordu” diye kaydetti.

‘Yasal caydırıcılık var ama uygulanmıyor’

Irak'ın güneyindeki Basra Valiliği'ndeki Takva Örgütü yöneticisi Dr. Awatif Al-Mustafa da konu hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Çocuk evlendirmeleri Irak'ta kız çocukları için çok tehlikeli bir olgu haline gelmiş durumda. Özellikle güney kesimlerinde yapılan çocuk evlendirmelerin yüzde 98’i başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Yasal caydırıcılık var ama uygulanmıyor çünkü çoğu evlilik mahkeme dışında yapılıyor. Hükümet tedbirleriyle mahkeme dışındaki evlendirmeler önlenmeli, mahkeme dışında yapılan evliliklerde para cezası da dahil olmak üzere cezai yaptırımlar uygulanmalı. Yoksulluğun reşit olmayan evliliklerin ana nedeni olması nedeniyle, özellikle güney bölgelerdeki Iraklı ailelerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyorum.”

Mahkeme dışında yapılan evliliklerin geleneklerle bağlantılı sosyal ve dini bir gelenek olduğunu kaydeden Awatif Al-Mustafa, sözlerini şöyle tamamladı: “Evlilikler çoğu zaman mahkeme dışında gerçekleşir ve reşit olmayan bir kişi için herhangi bir kısıtlama olmaksızın veya herhangi bir sınırlama olmaksızın sonuçlandırılır. Bu evlilikler sonucu doğan çocuklar babanın ölümü ve boşanma gibi birçok nedenden dolayı soylarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Kadınlar sosyal ve yasal haklarının farkında olmalı. Reşit olmayan evliliklerin tehlikeleri konusunda farkındalık yaratılmalı. Tıbbı danışman ve sosyal araştırmacının yardımına başvurulmalı. Akademisyenler ve aktivistler reşit olmayan evliliğin tehlikelerini araştırmalar yapmalı, raporlar hazırlamalı ve bunu medya aracılığıyla paylaşmalı. Ardından din adamları ve aşiret büyükleri de bu sürece dahil edilmeli. Sonrasında özellikle kız çocukların geleceğini tehdit eden bu olgunun önce aile, sonra da toplum düzeyinde azaltılmasına katkı sağlayacak entegre bir ortaklık oluşturmak amacıyla bilinçlendirme süreçlerinde yer almaları gerekiyor.”