IŞİD’ten kurtarılan Êzidî kadın: 8 yıl boyunca bir kabusun içindeydim

İnsani ve Güvenlik Operasyonu çerçevesinde IŞİD çetelerinin elinden kurtarılan Êzidî kadın Sewsen Hesen Heyder, yaşadıkları anları anlatarak, “8 yıl boyunca adeta bir kabusun içindeydim” dedi.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de İç Güvenlik Güçleri öncülüğünde, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), YPG/YPJ'nin desteğiyle İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşaması 25 Ağustos'ta Hol Kampı’nda başlatıldı. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) öncülüğünde elleri kelepçeli ve vücudunda işkence izleri olan kadınların yanı sıra Wefa Elî Ebbas ve Sewsen Hesen Heyder adında iki Êzidî kadın da özgürlüğüne kavuşturuldu. 8 yıllık esaretin ardından özgürleşen Sewsen Hesen Heyder, şu an 24 yaşında. Kaçırıldığında 16 yaşında olan Sewsen Hesen Heyder, ajansımıza 8 yıllık esaretinden bahsetti.

“Yalnız bırakıldık”

Irak askerlerinin ve peşmergelerin ihanetinden bahseden Sewsen Hesen Heyder, bu iki gücün Şengal’deki saldırılarda Êzidîlere destek olmadıklarını ve onları yalnız bıraktıklarını söyleyerek, “IŞİD bir anda Şengal’e girip binlerce Êzidî’yi kaçırdı. Şengal de diğer Irak şehirleri gibi Irak askerleri ve peşmergeler tarafından korunuyordu. Daha sonra bazı kişiler Şengal’i IŞİD’ten korumak için aramıza katıldı. Bunlara güvenerek Şengal’den ayrılmadık. Ancak 3 Ağustos 2014 sabahı IŞİD çetelerini bize saldırdı ve katletmeye başladı. Şengal dağına ulaşabilenler kaçtı, bazı kişiler kaçırıldı, bazıları da öldürüldü” sözleri ile yaşananları anlattı.

“Kadınları satıyorlardı”

Ailesiyle beraber kaçırıldığını belirten Sewsen Hesen Heyder, çetelerin onları kaçırdıktan sonra çocuk, kadın, yaşlı ve anneleri birbirinden ayırdığını söyleyerek, “Kadınları satıyorlardı, çocukları da Eşbal El-Xîlafê alıyorlardı. 10 aile bireyiyle beraber kaçırıldım. Şuan babamın, 3 amcamın, dayımın, kardeşimin ve kuzenimin akıbetini bilmiyorum. Bizi Til Eferê’den Suriye’nin Reqa şehrine getirdiler ve burada bir mezraya yerleştirdiler. Bu köyde çok sayıda Êzidî kadın vardı. 10-14 kadından oluşan bir grup oluşturuyorlardı, ardından IŞİD eyaletlerinin valisi gelip o kadınları alıyordu. Ben, annem ve amcamın eşi, bir guruptaydık, daha sonra Irak’taki Qaima Valisi geldi ve bizi aldı. Daha sonra annemden ayrılmak zorunda kaldım” dedi.

“Kaçmaya çalıştım ama başarılı olamadım”

Birçok kez kaçmaya yeltendiğini ancak başarılı olamadığını söyleyen Sewsen Heyder, “Bütün Êzidî kadınlar gibi işkenceye maruz kalıyordum. Kaçmaya çalıştım ama başaramadım. Ambardaydım ve kapıyı üstüme kilitlemişlerdi, bu yüzden kaçamıyordum. QSD, Reqa şehrine yaklaştıktan sonra Dêrazorê Meydanı'na götürüldüm. Sonra beni tekneyle Hejîna Dêrazorê ve Baxoz'a götürdüler. Daha sonra da Hol Kamp’ına geldik" ifadelerinde bulundu.

“Kendimi yabancı olarak tanıttım”

İsmini değiştirdiğini ve kendini yabancı olarak tanıtmak zorunda kaldığını dile getiren Sewsen Hesen Heyder, “Êzidî olduğumu anlayacaklarından ve bana bir şey yapacaklarından çok korktum, bu yüzden adımı  (Um Umer a Mexribî) olarak değiştirdim. Maxrib dilinde konuşuyordum. Çok sosyal değildim ve onlarla iletişimin kısıtlıydı. Tek başıma bir çadırda kalıyordum. Her defasında da çadırı değiştiriyordum diğer yabancı kadınların sorularına maruz kalmamak adına. Bir gün sokakta yürürken bir kadının çığlığını duydum, yanına koştum, kafasına keskin bir aletle vurulmuş ve kadın oraya terk edilmişti.  Ona ne olduğunu ve neden ağladığını sorduğumda ‘benden uzak dur’ dedi. Kadınlar üzerinde büyük bir korku vardı. Kadınlar kadınlara işkence uyguluyordu. Eşbal El-Xîlafa Örgütü kampta kadınlara işkence uyguluyordu. Çekiç ve tahta sopalarla kadınlar işkence görüyordu” sözleri ile yaşanan vahşeti gözler önüne serdi.

“Annemi ve ailemi kucaklayacağım”

Sekiz yıl boyunca adeta bir kabus içinde yaşadığını sözlerine ekleyen Sewsen Hesen Heyder, "YPJ beni kurtardığı için çok mutluyum ve umarım YPJ tüm Êzidî kadınları kurtarır. 8 yıl boyunca korkunç bir kabusun içindeydim. Bugün özgürüm ve kurtuldum. Bu özgürlük duygularını tarif edemiyorum. Şengal’e varır varmaz annemi ve ailemi kucaklayacağım. Ardından da kaçırıldığım eve döneceğim” diye belirtti.

Sewsen Heyder’in ailesinden 10 kişi YPJ ve QSD tarafından kurtarıldı. Sewsen Heyder’in ağabeyi ve babası dışında ailesinin diğer bireyleri daha önceki operasyonlarda YPJ ve QSD savaşçıları tarafından kurtarıldı. Şuana kadar İnsani ve Güvenlik Operasyonu çerçevesinde 2014 yılında Şengal Ferman’ında çeteler tarafından kaçırılan 2’Êzidî kadın kurtarıldı.