‘IŞİD’li kadınların Hol Kampı’nda kalması hukuki olarak bir sorundur’

Hol Kampı’nda başlatılan ‘Kalıcı güvenlik Operasyonu’yla birlikte kampta yaşayan ailelerin durumu yeniden tartışmaya açıldı. Avukat Aynur Paşa, IŞİD’li kadınların Kuzey ve Doğu Suriye’de kalmalarının hukuki olarak da sorunlara yol açtığını belirtti.

EBÎR MUHEMED

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizre Kantonu’nda bulunan Hol Kampı’nda Iraklı, Suriyeli ve IŞİD’li ailelerden 39 bin 899 kişi barınıyor. Türk devletinin işgal saldırılarını yoğunlaştırdığı 2024 yılında bu kampın durumu bölge için büyük tehlike yaratıyordu. Bu nedenle Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), Suriye Demokratik Güçleri (QSD) ve İç güvenlik güçleri ortak 6 Kasım’da ‘Kalıcı Güvenlik Operasyonu’ adı ile bir operasyon başlattı. Bu operasyonda Hol Kampı ve çevresindeki 200’e yakın köyde ve yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda arama çalışmaları yürütüldü. Resmi rakamlara göre; 79 çete yakalandı, biri yaralandı ve diğer bir çetede öldürüldü.

Hol Kampı, 40 km uzunluğunda, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinin doğusuna düşüyor. Kamp 2’nci Körfez Savaşı sırasında 1991 yılında Iraklı göçmenler için inşa edildi. Daha sonra 2003 yılında Amerika’nın Irak saldırıları sırasında kamp yeniden açıldı ve mültecileri kabul etti. 2019 yılının başında kampta kalanların sayısı 10 bine ulaşmıştı. IŞİD’in YPJ, YPG ve QSD güçleri tarafından hezimete uğratılmasından sonra kamptaki insan sayısı 74 bin kişiye ulaştı.

O zamandan şimdiye kadar birçok Iraklı ve Suriyeli aile ülkelerine gönderildi. Aynı zamanda büyük sayıda IŞİD’li yabancı aile, kadın ve çocuk kendi ülkelerine teslim edildi. Kampta 39 bin 899 kişi kaldı, bunların içerisinde 42 farklı ülkeden 6 bin 377’si yabancı kadın ve çocuklardan oluşuyor. Aynı zamanda 16 bin 103 Suriyeli ve 17 bin 410’ da Iraklı kampta bulunuyor. 

Hol Kampı Eşbaşkanı Cîhan Henan, 2019 yılından önce kamptaki durumun normal olduğunu ve herkese açık bir yer olduğunu belirterek, şunları söyledi: “2019 yılından 2024’e kadar birçok güvenlik operasyonu yapıldı. Bunun yanında birçok Suriyeli, Iraklı ve yabancı ülkelerden gelen insanlar ülkelerine ve şehirlerine geri gönderildi.” 

Cîhan Henan, 2024 yılında kampta birçok güvenlik ihlali olduğunu dile getirerek, “En fazla bu yıl kaçma girişimi oldu, ancak güvenlik güçleri onları yakaladı. Tabii kamp içinde de kötü şeyler yapıyorlardı, çoğu insani yardım kuruluşlarını ve çadırları yakıyorlardı. Aynı zamanda kampta çok sayıda kadın darp ediliyordu. Güvenlik kameraları ve ışıklarını kırıyorlardı hareketleri takip edilmesin ve görülmesinler diye” şeklinde konuştu.

2024 yılının başından bugüne kadar terörle mücadele operasyonlarının bilançosu

QSD’nin verdiği resmi rakamlara göre 2024 yılı başından bu yana IŞİD'in hücrelerine yönelik düzenlenen toplam operasyon sayısı 57 oldu. Bunlardan 6'sı IŞİD'in saldırı hazırlığı yaptığı sırada gerçekleştirildi, 4'ü kapsamlı olmak üzere yapılan operasyonlar şu şekilde: Hol kampına yönelik "İnsani ve Güvenlik" Operasyonu, Rakka'nın "El Hamrat" bölgesinde geniş çaplı operasyon, Hesekê kenti çevresinde geniş çaplı operasyon, Hol kampında "Kalıcı Güvenlik" operasyonu. Ayrıca YPJ, Terörle Mücadele Birlikleri'nin (YAT) koalisyon güçleriyle yaptığı 23 operasyon, 34 eylem gerçekleştirildi.

Bu operasyonlarda 321 IŞİD’li yakalandı. 20 IŞİD’li operasyonlarda çıkan çatışma esnasında öldürüldü, bunların içerisinde sorumluları da vardı.

İç Güvenlik Güçleri Kadın Yönetimi’nden Mihdiya Hîlal de 2024 yılında yürütülen operasyonların fazlalaştığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Hol Kampı DAIŞ’in kaynağı haline gelmiş. Kadınların öldürülme olayları, işkence, baskı, korkutma, tehdit ve şiddet olayları çok fazlalaşmıştı. Radikal fikirlere sahip kadınlar kamp içerisindeki diğer kadınlara şiddet uyguluyordu.”

Uyuşturucu madde kullanımı

Mihdiya Hîlal, Hol Kampı’ndaki uyuşturucu madde kullanımına dikkat çekerek, uyuşturucunun gizlice getirildiğini ve güvenlik güçlerinin bir yere kadar kontrol sağlayabildiğini belirtti. Mihdiya Hîlal, “Günlük yeni suç ve olaylar ile yüz yüze kalıyoruz. Bütün bu suçların yanında kamp içerisinde uyuşturucuda kullanılıyor, bu da büyük bir korku yaratıyor. 2024 yılında yapılan ilk operasyonda güçlerimiz tarafından büyük bir miktarda uyuşturucu ele geçirildi” dedi.  

 ‘Geçişleri yasa dışıdır ve kendi ülkelerinde yargılanmaları gerekir’

Avukat Aynur Paşa, Hol kampının en tehlikeli kısmı olan Muhacîrat bölümünde üç kategoride kadınların yer aldığının altını çizerek, şöyle konuştu: "Kadınların bir kısmı yabancı kadınlar, fikirleri radikal ve aşırıcıdır. Kendi deyimiyle ‘İslam devletine’ dönme hayaliyle yaşıyorlar.  Bir de eşleri ve çocuklarıyla birlikte Suriye'ye gelmek zorunda kaldıkları için kendilerini mağdur olarak gösteren diğer kesim kadınlar var. Üçüncü kategori ise medya tarafından yanlış yönlendirilen ve IŞİD'in yayıldığı yanılsamasına kapılan kadınlardır. Kuşkusuz tüm bu kategoriler Türkiye topraklarından yasa dışı olarak geçmiştir. Aynı zamanda IŞİD'in kontrolüne giren kentlerde Suriyeli vatandaşların evlerinde kalmaları da kendi ülkelerinde yargılanacakları bir suçtur."

 ‘Kadınların kalması hukuki sorunlara yol açıyor’

Birçok ülke Hol Kampı’ndaki vatandaşlarına sahip çıkmıyor, uzun bir süre sonra bir ülke gelip sınırlı sayıda kadın ve çocuğu ülkesine alıyor ama bunu yapan ülkeler de çok az. Aynur Paşa, IŞİD’li kadınların Kuzey ve Doğu Suriye’de kalmalarının hukuki sorunlara yol açacağını söyleyerek, şöyle devam etti: "Şu ana kadar Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin statüsü tanınmadı. Dolayısıyla bu konuda uluslararası bir mahkemenin açılması mümkün değil ve her devlet üzerine düşeni yapmalı. Özerk Yönetim'in yükünün ağır olması ve bu insanları eğitip kampa yerleştirecek maddi imkanının olmaması nedeniyle devletler vatandaşlarını buradan almak zorunda. Kamptaki Suriyeli aileler, kadınlar ve çocuklar için Özerk Yönetim suçu olmayan, kimsenin kanını dökmeyen ve IŞİD’de yer almamış kadınlar için anlaşma yaptı. Özerk Yönetim, bu kadınları aşırı fikirlere dönmemek kaydıyla dışarıdaki ailelerine ve aşiretlerine teslim etti.”