‘IŞİD çetelerinin yargılanması kadınların özgüvenini yükseltecek’

Gulîstan Elî, Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD'lilerin Özerk Yönetim kanunlarına göre yargılanacağını söyleyerek, yargılamaların IŞİD’in kadınları katletme ve köleleştirmesine önemli bir cevap ve kadınlara moral olacağını söyledi.

BÊRÎTAN SARYA

Haber Merkezi- Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Alanları’nda 2014-2019 yılları arasında YPG, YPJ güçleri öncülüğünde Demokratik Suriye Güçleri (DSG) IŞİD çetelerine karşı aralıksız bir mücadele yürüttü. 4 yıllık süreçte IŞİD’e karşı 10 bin üzerinde DSG savaşçısı yaşamını yitirdi. Yine IŞİD’in bombalı ve işgal saldırılarında binlerce sivil katledildi.

IŞİD çetelerinin 3 Ağustos 2014’te başlattığı Şengal katliamında ise binlerce Êzidî katledildi, 7 bin Êzidî kadın ve çocuk kaçırıldı ve köle pazarlarında satıldı. IŞİD’in kaçırdığı kadınlardan yaklaşık 2 bin 700’ü halen kayıp.

Fakat tüm bu karanlık bilançoya ve halen tehlike oluşturmasına rağmen IŞİD’e karşı Uluslararası Koalisyon ve ilgili ülkeler Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tutuklu IŞİD’liler sorunuyla tek başına bıraktı.

Kuzey ve Doğu Suriye’de 2014 yılında kurulan ve terör suçlarıyla ilgilenen 2 “Halk Savunma Mahkemesi” 9 yılda 8 bin 300’e yakın IŞİD’liyi yargıladı ve ceza verdi. Fakat Mart 2019’da IŞİD’in elindeki son toprak parçası Bahoz Bölgesi’nin de özgürleştirilmesiyle yakalanan ya da teslim olan binlerce çete henüz yargılanabilmiş değil.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi 10 Haziran’da yabancı IŞİD çetelerini de yargılamaya hazırlandığını açıkladı. Özerk yönetim alanlarındaki zindanlarda tutulan 60 ülkeden yaklaşık 10 bin IŞİD çetesi tutuklu. 

Alandaki tek sorun zindanlardaki IŞİD’liler değil.  Türkiye’nin günlük olarak saldırdığı ve bombaladığı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Alanları’nda IŞİD’li kadınların ve çocuklarının yine IŞİD zihniyetinden etkilenmiş Suriye ve Iraklıların kaldığı Roj ve Hol Kampları bulunuyor. Sık sık cinayetlerin işlendiği, IŞİD’li kadınların çocuklarını Selefi zihniyete göre örgütlediği 49 bin 609 nüfuslu Hol Kampı’da bölge için büyük tehlike oluşturuyor.

Alanda zindanlar ve kamplarda tutulan IŞİD’liler sorununu ve özerk yönetimin yabancı IŞİD’liler de yargılama kararının ayrıntılarını Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Gulîstan Elî’ye sorduk.

Özerk Yönetim 10 Haziran’da yaptığı açıklamayla alanlarında tutuklu bulunan yabancı IŞİD çetelerini yargılama kararı aldığını açıkladı. Alanlarınızdaki tutuklu IŞİD çeteleri sorununun uluslararası bir sorun olduğu biliniyor. Bu konuda neden özerk yönetim olarak yargılamaları başlatma kararı aldınız?

Aslında bana göre özerk yönetimin bu çeteleri yargılaması çok normal. Çünkü IŞİD çeteleri Kuzey ve Doğu Suriye’de buranın halkına yönelik terör ve vahşetin her türlüsünü uyguladılar. IŞİD çeteleri yıllarca alanlarımızda yüzlerce insanın kafasını kestiler, yüzlerce çocuğu katlettiler. Milyonlarca insan onların saldırıları, vahşeti ve kendi kurallarını dayatmaları nedeniyle toprağını bırakarak göç etmek zorunda kaldı. Dünyanın gözleri önünde kadınları kaçırarak köle olarak sattılar. Kadınların özgürlük mücadelesinin doruklaştığı 21’inci yy’da IŞİD çeteleri kadınları köleleştirerek pazarlarda sattılar ve yeniden kölecilik dönemini yaşattılar. Bölgemizi kendi sapkın düşüncelerinin kurbanı etmeye çalıştılar.

‘İlgili ülkelere defalarca çağrı yaptık’

IŞİD bölgemizde son olarak Bahoz’da da yenilince daha önce IŞİD işgali altında olan Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri de özerk yönetim bünyesinde örgütlendi.  Öncesinde ve Bahoz sürecinde yakalanan ve teslim olan çeteler alanlarımızda zindanlara, bu çetelerin aileleri yani kadınlar ve çocuklar ise kamplara yerleştirildi. Tabi şu anda bunlara zindan diyoruz ama bunlar olağanüstü koşullarda, zorunluluk nedeniyle zindan olarak kullanılmak zorunda kalmış yerlerdir. Bu yerlerin geçici olacağını düşünüyorduk. O süreçten itibaren özerk yönetim olarak onlarca beyan yayınladık ve bu çetelerin vatandaşı oldukları devletlere çağrılar yaptık. Bu çağrılarda 2 konu üzerinde durduk. Bunlardan biri bu çetelerin vatandaşı olduğu ülkelerin gelip onları alıp ülkelerinde yargılaması yönündeydi. Eğer bu yapılmıyorsa da bölgemizde uluslararası bir mahkemenin kurularak bunların yargılanmaları gerektiğini belirttik.

‘Uluslararası sessizlik bölgelerimiz üzerindeki tehlikeyi artırdı’

Fakat şimdiye kadar da bu devletler bu çetelerin yargılanması konusundaki sorumluluklarını yerine getirmiyorlar ve sessiz kalıyorlar. Buda özerk yönetim ve bölgelerimiz üzerinde ciddi bir ağırlık ve tehlike yaratıyor. Bölgelerimizde savaş bir gün bile durmadı. İşgalci Türk devletinin alanlarımıza yönelik günlük saldırıları oluyor. Bu saldırıları toplarla, SİHA’larla yapıyor. Aynı zamanda alanda yerleşmiş alan IŞİD hücrelerini güçlendiriyor. Bu nedenle QSD, YPG, YPJ’den İç Güvenlik Güçleri ve Öz Savunma Güçleri’ne (HPC) kadar bütün güçlerimiz hem toplumu hem de kendini savunma pozisyonunda olmak zorunda. Çünkü işgalci Türk devleti bu toplumu yok etme temelinde saldırılar gerçekleştiriyor ve bu saldırıları giderek daha da artırıyor. Fakat alanlarımızda on binlerce IŞİD çetesi ve ailesinin bulunması, bu durum ve Türkiye saldırıları konusundaki uluslararası sessizlik güçlerimizin bunlarla uğraşmasına neden oluyor.

Hem zindanlardaki hem de Hol kampında kalan çeteler çok tehlikeli. Eğer bunlara dönük bir tedbir geliştirilmezse bunlar yeniden kendilerini örgütleyip güçlenecekler. Örneğin Hol Kampı’nda bunu görüyoruz. Selefi Cihadi fikirlerini daha fazla örgütlüyorlar, bunu çocukların zihinlerine de yerleştiriyorlar. Türk devletinin bunlara verdiği destekte az değil. Geçen yıl Haseke’de Sinea Zindanı’na gerçekleştirilen saldırı ve isyanda Türk devletinin destek verdiği açığa çıkmıştı. Bu saldırıyı kırmak için onlarca savaşçı şehit oldu.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak alanlarınızda tutuklu olan İŞİD çetelerini yargılayacağınızı açıkladıktan sonra bu çetelerin vatandaşı olduğu ülkelerden herhangi bir geri dönüş aldınız mı? Bu konuda size resmi olarak başvuran ya da cevap veren devletler oldu mu?

Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye’deki zindanlarda yaklaşık 60 ülkenin vatandaşı IŞİD tutuklusu var. Özerk yönetim olarak yabancı IŞİD çetelerini de yargılayacağımızı duyurduktan sonra ilgili ülkelerin herhangi bir resmi tepkisi olmadı. Sadece işte ‘bu yargılanmalar nasıl, ne şekilde olacak, nerede yapılacak?’ şeklinde sorular yönetiliyor.

İŞİD çetelerini hangi kanunlara göre yargılayacaksınız ve bu çetelerin yargılanmaları nasıl olacak?

IŞİD çetelerinin yargılanması Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin kanunlarına göre olacak. Çünkü özerk yönetim kanunları zaten genel insanlık ilkeleri esas alınarak geliştirilmiş kanunlardır. Bu konuda Kuzey ve Doğu Suriye’de Qamişlo ve Kobane’de 2 terör mahkememiz var. Bu yargılamaların nasıl olacağı halen tartışılıyor.  Fakat henüz bu yargılamaların nerede yapılacağı ve tam olarak nasıl yapılacağı konusunda tartışmalar sürüyor. Netleştirilip yargılamalara başlanacak. Bu yargılamalar basına açık olacak. O zaman basın mensuplarının sorularına ve herkesin sorularına yanıt olunacak.

Mahkemeler herkese açık olacak. Aynı zamanda çetelerden şiddet görmüş ya da çocukları, yakınları bu çeteler eliyle katledilmiş, şehit düşürülmüş kişiler bu mahkemelerde şikayetini belirtip dava açabilecek. Zaten yargılamaların nasıl yapılacağı tartışması sonuçlandırıldığında bu şikayetler ve davalar nasıl açılabilir bu konuların hepsi netleşecek.

‘Zindanlarda tutulan kadın ve erkek IŞİD’liler yargılanacak’

Alanınızda tutuklu kadın IŞİD çeteleri de var. Yine IŞİD çetelerinin eşleri ve çocukları kamplarda kalıyor. Kadın IŞİD’lilerin yargılanması da yapılacak mı?

Terör meselesinde kadın ve erkek arasında bir fark yok, aynı dosyadan tutuklular. Şu an zindanlarda tutulan IŞİD’li kadınlar üzerlerine ciddi şüpheler olan, suç işlemiş, insan öldürmüş kadınlar. Yargılanmaları yapılacak. Bu konuda bir fark konulmayacak. Bu yargılama için belirlenen tüm usuller onlar içinde uygulanacak ve yargılanacaklar.

Fakat kamplardaki IŞİD’li kadınların durumu biraz daha farklı. Evet onlarda IŞİD’e katılmış ve yardımcı olmuşlar ama diğerleri kadar ağır suçlar işlememişler.  Onları şu an tutuklu olan kadın ve erkek IŞİD çeteler gibi ele almıyoruz. Bu nedenle de onları yargılamak yerine vatandaşları oldukları ülkeler istediğinde onlara teslim ediyoruz.

Fakat kamplarda bulunan kadınların da insan öldürdükleri, ağır suçlar işledikleri şüphesi ciddiyse bu araştırılır. Yine bu konuda suçları tespit edilen, haklarında dava ve şikâyet olanlar yargılanabilir.

‘Yargılamalar IŞİD’in kadınlara verdiği zarara da cevap olacak’

IŞİD çetelerinin en fazla zarar verdiği kesim kadınlar oldu. Binlerce Êzidî kadın bu çeteler tarafından kaçırılarak köleleştirildi, pazarlarda satıldı, katledildi. Yine IŞİD çeteleri Rojava’da kadınlar öncülüğünde yenilgiye uğratıldı. IŞİD çetelerini yargılanmaya başlamanız kadınlar açısından nasıl bir önem taşıyor?

Evet IŞİD çeteleri en fazla kadınlara zarar verdiler. Fakat YPJ öncülüğünde yürütülen direniş ve hamlelerle bu çeteler kadınlar tarafından yenilgiye uğratıldılar. Bu durum aslında kimsenin kadınların iradesini kıramayacağını ortaya koydu.

Şimdi IŞİD çetelerinin yargılanması da aynen bu çetelerin kadın eliyle yenilmesi gibi onların kadınlara verdiği zararlar konusunda bir cevap olacak. Bu yargılamalar kadınların özgüvenlerini, morallerini yükseltecek. IŞİD çetelerinin yargılanması ve cezalandırılması yine bu çetelere karşı mücadelede yaşamını yitiren onlarca kadın şehide de cevap olacak. Hem onların yoldaşlarına hem de kadın özgürlük şehitlerimizin çizgisinde yürüyen tüm kadınlara moral olacak.

‘Alanlarımızda kadın kanunları ve ilkeleri var’

Kuzey ve Doğu Suriye’de onlarca kadın kurum, örgüt ve hareketi var. Kadınların bu mahkemeye katılımları nasıl olacak? Kadınların davacı olmaları ve bu mahkemelere katılımları nasıl olacak? Sadece bireysel düzeyde mi hareket edilecek yoksa örgütlü bir biçimde davacı olunabilir mi?

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın kanunları ve ilkeleri var. Buna göre yargılanabilirler. Fakat henüz bu yargılamaların nasıl olacağı netleşmedi. Bu konuda adalet divanlar ve terör mahkemelerinin tartışma ve hazırlıkları sürüyor. Bu tartışmalar sonuçlandığında basına ve kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacak. Fakat şu anda son şekli net olmadığı için değerlendiremiyoruz.

Son olarak IŞİD terörü ve bu çetelerin yargılanması aslında tüm insanlık ve kadınları bir şekilde etkileyen bir konu. Bu konuda dünyaya ve kadınlara ifade etmek istediğiniz bir şey var mı?

Başta da belirttiğim gibi özerk yönetim olarak 2019 yılından bu yana onlarca açıklama yaparak zindanlarda ve kamplardaki DAIŞ çeteleri konusunda, vatandaşı oldukları tüm devletlerin tavrını netleştirmesi, sorumluluklarını yerine getirmesi ve bu çetelerin ülkelerinde ya da uluslararası açık bir mahkeme kurularak yargılanmaları çağrısı yaptık. Bir kez daha bu çağrımızı yineliyoruz.

Şu anda alanlarımızdaki kamplarda ve zindanlarda bu kadar IŞİD çetesinin böyle yargılanmadan tutulması sadece Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Alanları için değil tüm bölge ve dünya için ciddi bir tehlikedir. Bu tehlikenin atlatılabilmesi herkesin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimine ve bu yargılamalara destek olmalarını istiyoruz.

Yine bu konuda kadın hareketlerinden ve kadınlardan da destek istiyoruz. Dünya kadın hareketleri Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın hareketine ve kadınlara destek sunmalıdır.  Özelde de bu konuda uzmanlığı olan kadınlar mutlaka bu yargılamalara destek sunmalıdır ve bu IŞİD sorunu çözülmelidir.