IŞİD çetelerinden özgürleştirilen Minbic’te kadınların 7 yılı

Minbic şehrinin IŞİD çetelerinden özgürleştirilmesi ardından kadınlar, sanattan ekonomiye, çalışma yaşamından siyasete kadar her alanda aktif rol sahibi oldu.

SÎLVA ÎBRAHÎM

Minbic- Kuzey ve Doğu Suriye'nin Minbic kenti 7 yıl önce 15 Ağustos’ta IŞİD çetelerinden kurtarıldı. 7 yıldır kadınlar toplumdaki gerçek rollerini yeniden kazandı.

IŞİD’in saldırılarından en çok etkilenen kadınlar oldu. Ancak kadınlar IŞİD’in yenilgisiyle her alana katıldı ve kölelik bataklığından kendilerini kurtarabildiler. Minbic Demokratik Sivil Yönetim Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Nazifa Xalo ile 7’nci yılda kadınların yaşadıklarını ve elde ettikleri özgürlükleri değerlendirdi.

Kadınların IŞİD kontrolü altında birçok zorluk yaşadığını söyleyen Nazifa Xalo, kentte insanlık suçlarının işlendiğine dikkat çekti ve “Ancak kentin özgürleştirilmesinin ardından demokratik bir sivil yönetimin kurulmasıyla kadınlar her alanda faaliyet göstermeye başladı ve kadınların durumu değişti. Kadınlar hayatın her alanında varlık gösterdi ve eşbaşkanlık sistemiyle kadınların yönetimlere katılımları yüzde 50’ye ulaştı” diye belirtti.  IŞİD’in Minbic kentini 3 yıl boyunca işgal ettiğini hatırlatan Nazifa Xalo, bu dönemde kadınların en temel haklarından mahrum bırakıldığını ancak özgürleşme sonrasında kadınların bu ihlal ve uygulamalara karşı ayaklandıklarını ifade etti.

Büyük değişim yaşandı

Nazifa Xalo, “IŞİD’e karşı mücadele yürüten kadın savaşçılardan çok etkilendik. Minbic’i özgürleştirme kampanyasına katılan Kadın Koruma Birlikleri ve çok sayıda kadın, o dönemde kendilerini her alanda temsil edebileceklerini anladılar” şeklinde konuştu. Kadınların iş hayatına atılmasında yaşadıkları zorluklarla ilgili olarak da konuşan Nazifa Xalo, "Modası geçmiş gelenek ve göreneklerle yönetilen bölgede miras kalan zihniyetin bir sonucu olarak kadınların çalışma alanına girmesi konusunda birçok zorlukla karşılaştık. Kadınların evden çıkmasını engelleyen birtakım gelenekler vardı. Kadın kurumlarının gerçekleştirdiği bilinçlendirme, toplantılar ve ziyaretlerle kadınlara olan bakış açısında değişimler yaşandı” sözlerine yer verdi. Kadın Komitesi de dahil olmak üzere Yürütme Konseyi'nden 13 komitenin ortaya çıktığını ifade eden Nazifa Xalo, “Kadın Komitesi, her bir komitede bulunan kadın ofisleri ile koordinasyon yoluyla komiteler ve kurumlar içinde kadınları örgütlemeyi görev edindi. Yürütme Konseyi komiteleri kadınların tüm kurumlarda çalışabilmesi için uygun koşulları oluşturdu” dedi.

‘Kadınlar sınırlı hale getirildi’

Minbic kentindeki Suriye Gelecek Partisi'nin Başkanı Azab Abbud da bölgede yaşananları şu sözlerle özetledi:

"Kadınlar binlerce yıldır adaletsizlik ve zulüm gördü. Toplum ve kadın gerçeği üzerinde baskı kuran iktidarlar, kadınları kendi gerçekliğinden uzaklaştırmak istedi. Siyaset temel yöneliminden saptırılmıştır. Aslında siyaset topluma hizmet etmektir, toplumları yönetme sanatı, sosyal ve ekonomik sorunlara en iyi çözüm yollarını arama sanatıdır. Yaşam alanları ve insanların sömürülmesi değildir. Kadınlar binlerce yıldır aile ve toplum yönetimine katılarak siyasetin amaç ve ilkelerini sahada uygulayan ilk siyasetçilerdir. Savaşlar ve krizler de çok azdı çünkü siyaset gerçek rotasını aldı ancak iktidar ve rejimlerin ortaya çıkmasından sonra durum değişti. Devletçilik ve kapitalizmin yayılmasıyla kadının rolü değişti siyasi alanda çok sınırlı hale geldiler” diye belirtti.

‘Devrimle nefes almaya başladılar’

Azab Abbud sözlerine şöyle devam etti: “Çarlara karşı Rus Devrimi’ne katılmaları, New York'taki tekstil fabrikalarında kadınların direnişi, Mirabel kardeşlerin direnişi gibi kadınlar çağlar boyunca kendilerini koruma ve kanıtlama mücadelesi verdi. Kürdistan Özgürlük Hareketi içindeki Kürt kadınlarının direnişi, Suriye'nin kuzeydoğusundaki direnişlerine kadar.19 Temmuz Devrimi’nden sonra nefes almaya başlayan kadınlar, özgürlük havasını ve devrimlere dayalı olarak binlerce yıl önce mahrum kaldığı rolü yeniden kazanmaya başladı. IŞİD'in ortadan kaldırılmasında üzerine düşen rolü oynayabildi ve Suriye krizini çözmek ve Türk işgalini sona erdirmek için siyasete ve müzakerelere katılabildi.”

Minbic'in özgürleştirilmesinin ardından kadınların siyaset alanına girdiğini kaydeden Azab Abbud, "Suriye halkı, tek renk ve tek millete dayanan tek yanlı, zalim bir siyasi sistemin çilesini çekti. Kuzey ve Doğu Suriye'de demokratik bilinç, demokratik güçler ezildi. Ancak kentin özgürleştirilmesiyle kadınlar kısa sürede yüksek bir seviyeye ulaştı ve hayatın her alanına katılarak eril zihniyete ve köhne örf ve adetlere meydan okudu. Suriye Gelecek Partisi olarak Suriye'nin her bölgesinde kadın hakları ve Demokratik Ulus Projesi’ni yaymak için çalışıyoruz” diye kaydetti. 

Kadınlar eğitimlerle desteklendi

Minbic’teki Şehit İsmail El-Musa Akademisi yöneticisi Nakşiyye Halil ise kentte işgalin ardından kadınların eğitim yoluyla desteklendiklerine işaret etti. Nakşiyye Halil “Minbic şehrinin kurtarılmasından sonra 2016 yılında Şehit İsmail Akademisi dahil birçok akademi kuruldu. Halep Şehit Zilan Akademisi 2017'de 900'den fazla kadın kursiyer aldı. Akademilerle eşit yaşam, katılımcı, doğru örgütlenme, halkların kardeşlik fikrinin tanıtılması, kadınların ve halkların özlerini, tarihlerini tanımaları için çalışmalar yürüttü. Akademiler aracılığıyla kadınlar desteklendi” dedi.

Kadın Evi buluşma noktası oldu

Minbic şehrinin kurtarılmasından bir yıl sonra 25 Kasım 2016'da Kadın Evi kuruldu. Mala Jin üyesi Necma Al-İbrahim de kadınlar özelinde gerçekleştirdikleri çalışmalara değinerek şunları söyledi:

"Kadın sorunu 5 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Bu yüzden Kadın Evi, toplumun zihniyetini değiştirmek ve kadınların haklarını elde etmesi için kadın meselelerinde uzmanlaşmış bir çalışma yürütüyor. İlk başta büyük bir ret vardı ama evin izlediği yaklaşımı öğrendikten sonra büyük bir talep oldu ve toplumun her kesimi için bir varış noktası haline geldi. Kadın Evi sorunların çözümü için çalışıyor. Minbic kentindeki kadınlar, son dönemde artan intihar vakalarının yanı sıra çocuk yaşta evlenme ve boşanma gibi zorluklar yaşıyor. 2 bin 355 dava Adalet Divanına intikal etmiştir.”

Kadınlar korku bariyerini aştı

Kadın Ekonomisi Sözcüsü Aişa Davud da Minbic’in özgürleştirilmesi ile ilgili olarak ekonomik düzey ve kadınların elde ettiği bağımsızlık konusunda değerlendirme yaptı. Aişa Davud, kadınlara yönelik bir ekonominin kurulması gerektiğine vurgu yaparak, "Kadın ekonomisinin 2017'de kurulmaya başlamasıyla birlikte toplum hala acı çekiyordu. IŞİD'in geride bıraktığı korku nedeniyle kadınlar çalışma alanına girmekten korkuyordu ama yavaş yavaş korku bariyerini kırmaya başladı. Kadın ekonomisi, giyim mağazası projesi, güzellik salonu, pastane, deterjan fabrikası, tavuk çiftliği gibi birçok proje açtı. Hedeflediğimiz noktaya ulaşamadık çünkü kadınlar hâlâ ekonomik krizden mustarip ve biz kadınların ekonomisini desteklemek için çabalıyoruz. Birçok kadın iş olanakları için bize geliyor ve ilgili makamların çalışmalarımızı destekleyeceğini umuyoruz” şeklinde konuştu.