Hukukçu Huriye Hamidi: Cinsel saldırı ile mücadelede samimi adımlar atılmalı
Türkiye’de mahkemelerin cinsel saldırı suçlarına karşı samimi adımlar atmasını isteyen Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Huriye Hamidi, tüm kurumlarla birlikte etkin bir mücadelenin şart olduğunu söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - İsmailağa Cemaati’nin kollarından Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızını evlendirdiği müridi Kadir İstekli ile anne Fatma Gümüşel hakkında “Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” suçundan dava açıldı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi ve davanın ilk duruşması 22 Mayıs 2023 tarihinde İstanbul Anadolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel hakkında “Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı”, “evlendirildiği" Kadir İstekli hakkında ise "Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ile “Cinsel saldırı” suçundan hapis cezası talep edildi. Delillere rağmen tutuksuz yargılanan failler Yusuf Ziya Gümüşel, Fatma Gümüşel ve Kadir İstekli, 22 Mayıs 2023'de hakim karşısına çıkacak.
Vakalar resmi rakamların üzerinde
Türkiye’de kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel saldırı, tecavüz, şiddet artarak devam ederken, kamuoyuna yansımayan birçok vakanın da olduğu biliniyor. Konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Huriye Hamidi, cinsel saldırı suçlarının ihbar ve tespitteki zorlukları nedeniyle vakaların resmi yerlerde düşük göründüğüne dikkat çekerek, gelinen süreçte farklı yerlerden gelen cinsel saldırı haberleriyle yaşanan durumun böyle olmadığını tecrübe ettiklerini ifade etti.
‘Adli makamlara bir yılda bin 240 başvuru’
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak ellerinde Kasım 2021-Aralık 2022 yılları arasındaki cinsel şiddet verilerinin olduğunu kaydeden Huriye Hamidi, “Bu tarihler arasında adli makamlara bin 240 başvuru yapılmış. Bu çocuklardan 865’inin ise cinsel istismara maruz bırakıldığına dair veriler mevcut” dedi. Huriye Hamidi, yaşanan süreçte 6 yaşında sistematik cinsel saldırıya maruz bırakılan çocuktan tutalım diğer bütün çocukların yargı tarafından yok sayıldığına dikkat çekti.
‘Yargı çocuğu yok sayıp faili güçlendiriyor’
Huriye Hamidi sözlerine şöyle devam etti: “Durum böyle bir hal almışken adalet sistemi içerisindeki profesyonellerin tavrı ise bize karşı karşıya olduğumuz kötülüğün büyüklüğünü göstermektedir. Yargılama sonunda çocuğun yok sayıldığı, örselendiği ve failin güçlendiği bir sonuç karşımıza çıkıyor ve bunu devletin mevcut politikasından bağımsız düşünmemek gerekir. Bunu geçtiğimiz günlerde MHP İl Başkanının yargılandığı ve beraat ettiği cinsel istismar dosyasının gerekçeli kararında delillerin sanık lehine yorumlanması, cinsel istismara maruz bırakılan çocuk yönünden lehe olan durumlara değinilmemesi olarak gördük.”
‘Samimi adımlar atılmalı’
Huriye Hamidi, toplumun büyük çoğunluğunun tepkisini çeken bu tecavüz olaylarının artmaması ve önlem alınması için devletin cinsel saldırı ile mücadele noktasında samimi olduğunu gösterecek adımlar atması gerektiğini söyledi. Uluslararası sözleşmelerin uygulanarak tedbir alınması gerektiği çağrısında bulunan Huriye Hamidi, “İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde çekilmek ve belirli aralıklarla Lanzarote Sözleşmesi’ni tartışmaya açmak çocuğa yönelik şiddetle ve cinsel istismarla mücadele noktasında istekli olunmadığını gösterir. Bu noktada bahsedilen sözleşmelerin ve çocuğu ilgilendiren ulusal mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması gerekir” şeklinde konuştu.
‘Bütüncül bir koruma sistemine ihtiyaç var’
Huriye Hamidi, suça maruz bırakılan çocuğun odağa alındığı, sistemdeki aktörlerin çocuk algısına sahip olduğu, tüm kurumların birbiriyle organize bir şekilde çalıştığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin ivedilikle uygulandığı düzgün işleyen bütüncül bir çocuk koruma sistemine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Huriye Hamidi, “Çocuk istismara maruz bırakıldığında, sosyal yaşamdan izole olduğunda, eğitimine devam edemediğinde bunun hemen fark edileceği ve gerekli tedbirlerin alınacağı bir sistem oluşturulması gerekir” ifadelerinde bulundu.
‘Tüm kurumlarla etkin bir mücadele yürütülmeli’
Çocuk Hakları Merkezi olarak yaşanan vakaların hukuki olarak takipçisi olacaklarını dile getiren Huriye Hamidi, takip noktasında yargının müdahillik talepleri önündeki engellerin de kaldırılması gerektiği çağrısında bulundu. Huriye Hamidi, konuşmasına şu sözlerle son verdi: “Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak tarafımıza başvuru yapılmış olması halinde cinsel istismar dosyalarına katılma talebinde bulunuyor ve bu dosyaların etkin bir şekilde takibini gerçekleştiriyoruz. Katılma talebinde bulunmak adliyelerde yürüttüğümüz mücadelenin bir tarafı. Katılma taleplerinin çoğu mahkemeler tarafından gerekçesiz bir şekilde reddedilse de bizler katılma taleplerinin etkin bir yargılama sürecine katkı sunduğuna inanıyoruz. Bunun dışında dâhil olduğumuz ağlar ile birlikte cinsel istismarla mücadele noktasında veri toplama, raporlama ve gündemleştirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Alanda çalışan tüm kurumların organize olduğu yapılanmalarla cinsel istismarla etkin bir mücadele gerçekleştirebiliriz.”