‘Hol Kampı saatli bir bomba gibi, önlem alınmalı’

Hol Kampı’na yönelik İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nun devam ettiğini belirten Cihan Henan, “Çözüme yönelik adım atılmalı. Hol Kampı saatli bir bomba gibi ve bizler şimdiye kadar o bombanın patlamaması için tedbirler alıyoruz” dedi.

SORGÜL ŞÊXO

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye'nin en tehlikeli kamplarından biri olan ve IŞİD’lilerin de kaldığı Hol Kampı’nda 45 ülkeden 43 bin 477 kişi yani 12 bin 101 aile bulunuyor. Kampta kalanların 6 bin 612’sini ise yabancı uyruklu kadınlar oluşturuyor. Hol Kampı’ndaki IŞİD tehlikesine karşı 27 Mart 2021 ve 25 Ağustos 2022 tarihlerinde yapılan İnsani ve Güvenlik Operasyonları’nın üçüncü aşamasının da dün başlatıldığı duyuruldu.

Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri, kamptaki IŞİD çetelerinin hücrelerine karşı QSD ve YPJ’nin desteği ile operasyonu yürütüyor. Hol Kampı Yönetimi Cihan Henan, Hol Kampı'ndaki tehlikeleri, operasyonun önemini ve Türk devletinin saldırılarının etkilerini ajansımıza anlattı.

‘İki eğitim merkezi defalarca yakıldı’

Hol Kampı’nda IŞİD’lilerin bulunduğu alanlarda kasıtlı isyanların çıkarıldığına işaret eden Cihan Henan, "Kampın bir bölümünde Suriyeli aileler ile yabancı ülkelerdeki IŞİD’li aileler kalıyor. Çoğu zaman bu bölümde tartışmalar yaşanıyor. IŞİD’li ailelerin bulunduğu bölümlerde çıkan kasıtlı isyanlar nedeniyle insani kurum ve kuruluşlar tüm faaliyetleri kamp dışında yapmak zorunda kalıyor. İçerideki iki eğitim merkezi de defalarca yakıldı. Kampı olağandışı bir durumda tutmaya çalışıyorlar ve bu büyük bir tehlike” dedi.

‘IŞİD’li aileler her geçen gün daha tehlikeli hale geliyor’

IŞİD ailelerin ülkelerine gönderilmesine ilişkin 5 yıldır bir gelişmenin yaşanmadığını vurgulayan Cihan Henan, “Uluslararası kurum ve kuruluşların plan ve faaliyetleri nedeniyle bu aileler her geçen gün daha da tehlikeli hale geliyor" diye konuştu.

‘Kampta çok sayıda silah ele geçirildi’

İnsani ve Güvenlik Operasyonlarının ikinci aşamasının ardından 2023'ten itibaren 5 aya kadar geçici bir huzur ortamının oluştuğuna vurgu yapan Cihan Henan, şunları aktardı:

“Ancak daha sonra çeteler yeniden harekete geçerek insanları yaralamaya, insanları kaçırmaya başladı. Geçtiğimiz iki ayda kampta çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi ve bir IŞİD komutanı ve eşi öldürüldü. Hol Kampı yüzölçümü olarak çok büyük ve burada kalan insan sayısı da çok fazla. Günde ortalama bin kişi ve 500 araç, insani kurum ve kuruluşlar, hizmet alanında çalışan kişiler kampa giriyor. Bu tür operasyonlar olmazsa kampın kontrolden çıkması ihtimali çok yüksek. Kamp saatli bir bomba gibidir. IŞİD çeteleri birçok kez toplanıp yeni planlar ve saldırılar denemişti. Çünkü akşam saatlerinde silahlı ve maskeli olarak kurum ve insani yardım kuruluşu çalışanlarına saldırmışlardı. Dolayısıyla bu operasyona olan ihtiyaç çok yüksekti."

‘Türk devletinin saldırılarıyla beraber her gün isyan çıkarıldı’

Kampta öldürme olaylarının güvenlik operasyonlarının yapılmaması için azaldığını söyleyen Cihan Henan, “Ayrıca, Türk devletinin dışarıdan kendilerinin de içeriden saldırı yapacakları yönünde bir düşünceleri olabilir. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları Hol Kampı’ndaki hizmetleri de etkiledi. Türk devletinin saldırılarından iki gün önce ve sonraki 10 gün içeresinde IŞİD’li kadınlar her gün isyan çıkarıyordu. Bu nedenle Türk devleti ile kamptaki IŞİD’liler arasında bir koordinat var” değerlendirmesinde bulundu.

‘Çözüme yönelik adımlar atılmalı’

Kampta çok sayıda Türk ailelerinin de bulunduğunu ancak şiddet eğilimleri nedeniyle onlarla iletişim kuramadıkları için ne istediklerini bilmediklerini aktaran Cihan Henan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genel olarak hangi ülkenin aileleri diğerlerine göre daha aşırıcı diye bir analiz yapamayız. Çünkü zihniyetleri aynı. Hol dosyasında bir değişiklik olması gerekiyor. Bu haliyle kalmamalı ve çözüme yönelik adım atılmalıdır. Bu şekilde kalması durumunda daha fazla tehlike yaratacaktır. Hol Kampı saatli bir bomba gibi ve bizler şimdiye kadar o bombanın patlamaması için uğraşıyoruz, bunun için de tedbirler alıyoruz. Ancak bu tedbirler ne zamana kadar alınabilecek belli değil.”