Hesekêli kadınlar: İnsani yardım kuruluşları su sorunu için harekete geçmeli

Hesekê’de halkın suyunu kesen Türk devleti, su kesintisini özel savaş politikasının bir sonucu olarak halka karşı bir silah olarak kullanıyor. Hesekêli kadınlar, bu insanlık dışı uygulamaya karşı yardım kuruşlarına harekete geçmesi için çağrıda bulundu.

DELAL REMEZAN

Hesekê – Türk devleti ve çeteleri 2019 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’nin Serêkanîyê şehrini işgal ettikten sonra Elok Su İstasyonu’nun suyunu kesti. Kesintiyle birlikte yüzbinlerce insan susuz kalırken, Hesekê kenti ve çevresi de zorlu ekonomik koşullara rağmen su ihtiyaçlarını tankerlerle karşılamak zorunda kalıyor. Ayrıca Özerk Yönetime bağlı Su İşleri Müdürlüğü de 3 Haziran 2023 tarihinde bölge sakinleri ve kamplarda yaşayanlar için su kuyuları açarak alternatif çözümler üretti.

’10 ayı aşkın bir süredir sular hiç akmıyor’

Hesekê Su İşleri Genel Müdürlüğü Eşbaşkanı Fatima Al-Damen, Türk işgali nedeniyle Hesekê kentinde suların sürekli kesik olduğunu söyleyerek, "Türk devleti Serêkanîyê kentini işgal ettikten sonra şehrin suyunu kesmeye başladı. Suları keserek sivillere karşı özel bir savaş yöntemi geliştiriyor. İşgalin başlangıcından bu yana aralıklı olarak su kesintileri yaşanıyordu, ancak 10 ayı aşkın süredir sular hiç akmıyor” ifadelerinde bulundu.

‘Bölge halkı kuyulara bağımlı hale geldi’

Şehir halkının şu anda “Shumuka” köyünün kuyularından ve tankerlerden gelen suya bağımlı olduğunu kaydeden Fatima Al-Damen, bunun da çoğu zaman halka yetmediğine dikkat çekti. Fatima Al-Damen, “Bölge halkı, içmeye uygun olmayan, sadece yıkama ve temizlik amacıyla kullanılan yer altı kuyularına bağımlı hale geldi. Bilinmeyen kaynaklardan gelen ve çoğu zaman kirli tanklardan su ihtiyaçlarını sağlıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Her sabah tüm bölgelerin depoları için su dağıtıyoruz’

Yaz aylarının sıcak olmasıyla birlikte halkın mağduriyetinin arttığını dile getiren Fatima Al-Damen, sözlerine şöyle devam etti: “Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne ait 64'e yakın tanker ve sivillere ait 800'e yakın tanker olmasına rağmen halkın su ihtiyacı karşılanamıyor. Bilinmeyen kaynaklardan elde edilen sulardan kaynaklı halkta bağırsak, cilt hastalıkları ve enfeksiyonlar oluşuyor. Müdürlük olarak halkın su ihtiyacını karşılamak için acil çözümler aldık. Mevcut imkanlara göre içme suyunun temini için çalışıyoruz. Her sabah tüm bölgelerin depoları için su dağıtımı yapıyoruz. Geri kalan kısmını ise komünler aracılığıyla halka ulaştırıyoruz. Kalan kısmını da hizmet ve eğitim kurumlarına, hastanelere dağıtıyoruz. Dolayısıyla mevcut su herkese yetmiyor ve bağımlı olduğumuz temel kaynak önemli ölçüde azaldı. Demokratik Özerk Yönetim, halkın içme suyunu temin etmek amacıyla kuyu kazma projesi üzerinde çalışıyor.”

‘5 yıldır su sıkıntısı yaşıyoruz’

Hesekê’de yaşayan Tufaha Al-Khalifa ise, 5 yıldır su kesintisi yaşadıklarını, özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte bu sıkıntıların daha da arttığını söyledi. Tankerlerle taşınan suların ihtiyacı karşılamadığını ve çoğu durumda birçok ailenin susuz kaldığını aktaran Tufaha Al-Khalifa, "Pahalı olduğu için tankerlerle su alamıyoruz. Çoğu insanın ekonomik koşulları kötü. Elde edilen suların sağlıksız olması nedeniyle birçok hastalık ortaya çıkıyor. Şehirde devam eden su kesintileri sorununa radikal bir çözüm bekliyoruz. İnsani yardım kuruluşlarını tüm mahallelerin su ihtiyacının karşılanması için harekete geçmeye çağırıyoruz ” dedi.