Hesekê’deki su krizi Senceqa Saadûn Projesi ile çözülmeye çalışılıyor
Türk devleti ve çetelerinin işgali sonucu Elok İstasyonu’ndan Hesekê’ye giden suyun akışı kesildi. Özerk Yönetim, Senceqa Saadûn Projesi ile 1,5 milyon kişiyi etkileyen su sorununu çözmeye çalışıyor.
RONÎDA HACÎ
Hesekê – Türk devleti ve ona bağlı çeteler, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Serêkanîyê ve Girê Spî şehirlerini işgal etmesiyle Hesekê’de dahil birçok şehrin su sorunu açığa çıktı. Türk devleti bölgeye su sağlayan, Elok İstasyonu’nun suyunu kesti. Su kesintisi, Hesekê ve köyleri ile çevre köylerde yaşayan yaklaşık 1,5 milyon kişinin hayatını olumsuz etkiliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Cizîr Kantonu Yürütme Meclisi ve Cizîre Kantonu İdari Dairesi Başkanlığı, Hesekê kentinin içme suyu sorununun çözümü için hazırladığı projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında, Hesekê’ye 3 Ağustos 2023 tarihinden bu yana Senceqa Saadûn ve Amûdê güneyindeki Kandor köyünden içme suyu çekiliyor. 4 etaptan oluşacak proje kapsamında 500 metre derinliğinde 20 kuyu kazılacak, 6 tank hazır hale getirilecek, kurulacak istasyonla 5 bin metreküplük havuzdan su alınacak.
‘Proje tamamlandığında su krizi çözülecektir’
Senceqa Saadûn Projesi kapsamında çalışmaların sürdüğünü belirten Mühendis Zakira Welo, "Ben bu projenin su toplama kısmında görev alıyorum. Bu proje Amûdê halkının ve köylülerin rızasıyla yapıldı. Amacımız Hesekê halkı ve köylülerinin su krizini çözmek. Bu proje tamamlandığında su krizine de çözüm bulunacağına inanıyoruz” dedi.
‘Saldırılar çalışmaları etkiliyor’
Ancak Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarını durdurmadığını vurgulayan Zakira Welo, “Bölgenin altyapısını hedef alıyor. Saldırılar proje çalışmalarını etkiliyor. İnsan hakları kuruluşları saldırıları engellemeli” diye konuştu.
Kazdıkları kuyudaki su da kesildi
Hesekê kentinde yaşayan Şikriya Hisên, su krizinin günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini anlattı. Şikriye Hisên, şunları ifade etti:
"Bu sıcakta susuz kalıyoruz. Komşumla birlikte kuyu kazdık ama kuyudaki su kesildi. Şimdi daha derin kazıyoruz. Kuyudan çıkan suyu sadece temizlikte kullanıyoruz. İçme suyunu satın alıyoruz ancak o da pek temiz sayılmaz. Rengi sarı ve çocuklarımız hastalandı. Su krizinin çözülmesini istiyoruz. Su krizi hastalıklar gibi bir çok krizi de beraberinde getirdi. Bu krizi işgalci Türk devleti yarattı”