‘Her kadın bedeni hakkında karar verme özgürlüğüne sahip’

Tunus’ta kürtaj 1973 yılında yasallaşmasına rağmen kadınlar hala istedikleri sağlık hizmetinden mahrum bırakılıyor. Doktor Hadia Belhac, “Her kadın bedeni hakkında karar verme özgürlüğüne sahip” dedi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tevhida Bin Şeyh Grubu Başkanı Doktor Hadia Belhac, Tunus'ta 1973 yılında aile planlaması programının kurulduğunu ve kürtaj hakkının 26 Eylül 1973'te kararname ile yasalaştırıldığını söyledi. Tunus’un cinsel sağlık programı kapsamında verdiği hizmet kalitesi ve yeniliği bakımından birçok uluslararası ödüle layık görüldüğünü belirten Hadia Belhac, “Cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda kadınları kabul eden 2 bin 200 sağlık merkezi ve yerel üniversite hastanesi bulunuyor. Tunus’ta kürtaj güvenli bir prosedür olmasına rağmen özellikle hamileliğin erken aşamalarında (ilk üç ay), kamu veya özel merkezlerde bu hakka erişimde zorluklar yaşanıyor. Bu konuda Tevhida Bin Şeyh Grubu bir anket çalışması yaptı” dedi.

Kadınlar engellenmeye çalışılıyor

1970’li yıllarda yasa çıktığında hamileliğin üçüncü ayına kadar kürtajın cerrahi olduğunu dile getiren Hadia Belhac, 2001 yılından itibaren ise ilaçla tıbbi kürtajın da yasaya dahil edildiğini, bunun da güvenli ve basit olduğu düşünüldüğünde bu süreci büyük ölçüde kolaylaştırdığını belirtti. Hadia Belhac, “Bugün endişe verici olan, bir kadının kürtaj yaptırmak için kamuya ait bir merkeze gittiğinde maruz kaldığı etkiler. Ebeler ve sağlıkçılar kadının fikrini etkilemeye çalışılıyor ve kadının üzerinde olumsuz etki bırakacak sözler kullanılıyor. Zorunlu olmasa da test yaptırmak, randevularını ertelemek, hamilelik süresini uzatabilir, süreci zorlaştırabilir ve hamile kadının hayatını tehdit edebilir” diye konuştu.

‘Sağlık hizmetlerine anayasal güvence verilmeli’

Bir kadının kürtaj yaptırmaya karar vermesi durumunda onu engellemenin, etkilemenin yasa dışı olduğunu ifade eden Hadia Belhac, "Kadın ne istediğini biliyor o yüzden kadınlara her türlü kolaylığı sağlamak sivil toplum ve hükümetin görevi. Kanun ona kürtaj hakkı veriyor ve kamu kurumlarına da görev düşüyor. Sorgusuz sualsiz iyi hizmet sunmaları gerekiyor. Feminist dernekler, kürtaj hakkının yasal ve güvenli olmasını, kamu kurumlarında ücretsiz olmasını, imkanı olan kadınlara yönelik özel kurumlarda da hizmet verilmesini talep ediyor ve bunun anayasal bir hak olmasını istiyor” ifadelerinde bulundu.

‘Bedensel özerklik haklarının ihlallerine karşı dikkatli değiller’

Hadia Belhac, 2018 yılında anket aracılığıyla doğum kontrol yöntemlerinin, kürtaja erişimdeki zorlukların, üreme sağlığı hizmetlerine erişimin belgelendiğini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm kadınlar hayatlarını ve sağlıklarını etkilemediği sürece kürtaj yaptırması yasal. Kamu kurumlarında hizmet verenler kadın kürtaj olmak istiyorsa bu yönde hizmet vermeli. Onu dini saiklere veya erk toplumsal etkiye güvenmeye ikna etmeye çalışmaları kabul edilemez. Hükümet cinsel sağlık ve üreme sağlığını ihmal ediyor. Bir farkındalık ve tanıtım programı bulunmuyor. Cinsel saldırılar ve kadın katliamlarıyla ilgili de çok sayıda olay ve suçlar belgelendi. Bedensel özerklik haklarının ihlallerine karşı dikkatli olunmamaktadır.”

‘Kadınlar yasaları bilmiyor’

Tevhida Bin Şeyh Grubu'nun 2022-2023 yılları arasında Tunus'un 4 bölgesinden 8 vilayetinde yaşları 18 ile 29 arasında değişen 5 bin 837 genç kadınla yaptığı ankete değinen Hadia Belhac, “Anket sonuçlarına göre kürtajla ilgili mevcut yasalar bilinmiyor. Bazı illerde erkeklerin yalnızca yüzde 26,6'sı, kadınların ise yüzde 45'i yasayı biliyordu ve büyük bir yüzdesi (erkeklerin yüzde 43,2'si ve kadınların yüzde 30,3'ü) konuyla ilgili herhangi bir görüşe sahip değildi. Kürtajın her kadın için bir hak olup olmadığı sorusunun cevabı eyaletlerde ve cinsiyetler arasında farklılıklar gösterdi” dedi.

‘Yasalar eksiksiz yerine getirilmeli’

Şifalı otların benimsenmesi gibi rastgele ve geleneksel yöntemlerin tehlikelerine dikkat çeken Hadia Belhac, “Doğabilecek tehlikeleri önlemek için yasalar eksiksiz yerine getirilmeli. Konuyla ilgili farkındalık yaratılması ihtiyacı var. Yapılan ankette katılımcıların çoğu cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin bilgileri medya ve sivil toplumdan değil internetten bulduğunu söylüyor. Bunlar gelecekte üzerinde durulması gereken noktalar. Tunus 60'lı yıllardan bu yana üreme hakları ve aile planlaması konularında öncü oldu. 1973 yılında Aile ve İnsani Gelişme Ulusal Ofisi kuruldu. Daha da derinleştirilmesi ve geliştirilmesi gereken başarılardır” ifadelerinde bulundu.

‘Kadınlar bu hakkı elde etmek için mücadele ediyor’

Hadia Belhac, Tunus'ta doğum kontrol yöntemlerine erişim olasılığıyla ilgili olarak, ulusal programın herkesin bu araçları eczanelerden satın almasına veya kamu merkezlerinde ücretsiz olarak herhangi bir araştırma yapmadan ve bir kimlik kartı veya evliliğini kanıtlayan herhangi bir resmi belge ibraz etmeden sağlamasına izin verdiğini söyledi. Kürtajın hâlâ dine ve toplumsal geleneklere bağlı olduğunu da söyleyen Hadia Belhac, “Örneğin Cezayir, kürtajı kesinlikle yasaklıyor ve yalnızca annenin hayatına büyük bir tehdit olması durumunda izin veriyor. Moritanya'da kadınlar, bir kadının hayatına yönelik tehdit oluştursa bile kategorik olarak bu haktan mahrumdur. Suudi Arabistan'da annenin hayatını veya sağlığını tehdit ediyorsa izin verilmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Yemen, Umman, Somali, Libya, Lübnan ve Bahreyn'de kadınların istemeleri halinde kürtaj yaptırmaları yasaktır. Hayatları ciddi anlamda tehlikedeyse izin veriliyor. Arap ülkelerinin çoğunda kadınlar acı çekiyor ve bu hakkı elde etmek için mücadele ediyor” sözlerine dikkat çekti.  

‘Anne ölümleri arttı’

Gelecekte Tunus'un tüm valiliklerinde kadınların güvenli kürtaja erişimini sağlamak için çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Hadia Belhac, bu olanakların sağlanmamasının kadınları güvenli olmayan geleneksel yöntemlere dönmeye teşvik edebileceğini, bunun da insanlık trajedilerine yol açabileceğini dile getirdi. Güvenli olmayan kürtaj nedeniyle anne ölümlerinin arttığına dikkat çeken Hadia Belhaj, "Arap bölgesindeki kadın ölümlerinin yüzde 10'u bundan kaynaklanıyor. Doğum kontrolü sağlamadaki ihmal veya güvenli kürtaja erişimde zorluk devam ederse Tunus'un da bu ülkeler arasında yer almasından korkuyoruz. Halka açık bir merkezde kürtaj hizmeti vermeyi reddetmenin vatandaşın hizmete erişim hakkının ihlalidir. Kürtaj hakkı yasaldır ve her kadın vesayetten uzakta kendi bedeni hakkında karar verme özgürlüğüne sahiptir” dedi.