HDP Çocuk Komisyonu: Kimliksiz, refakatsiz çocuk sayısı kaçtır?

HDP Çocuk Komisyonu, Türk Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türk İçişleri Bakanlığı’nın kimliksiz, refakatsiz çocuklara ilişkin verileri arasındaki farkı hatırlatarak, “Kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır?” diye sordu.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Türkmen ve Hüseyin Kaçmaz, deprem ve çocuk gündemine ilişkin partilerinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda kayıp, refakatiz çocukların durumu ve cemaat-tarikat iddialarına ilişkin bilgiler paylaşıldı. 

‘Deprem bölgesinde 5 bin çocuk etkilendi’

Hüseyin Kaçmaz, ilk dakikalardan itibaren Kriz Masası’nda çalışma yürüttüklerini belirterek, “Bahsettiğimiz toplumsal hakikatin bir boyutu da deprem sonrası çocukların yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği sorunlardır. Bildiğiniz gibi depremden en çok etkilenen grupların başında çocuklar geliyor. Deprem bölgesi için sayısal olarak bu etki yaklaşık 5 milyonluk bir çocuk nüfusuna denk gelmektedir. Bir başka ifadeyle deprem bölgesinde yaşayan toplam yaklaşık 15 milyonluk nüfusun 5 milyonu çocuktur. Şunu belirtmekte fayda var. Bölgede deprem öncesinde yaşayan ve TÜİK verisi olan yaklaşık çocuk nüfusu dışında bu açıklama boyunca sizlerle paylaşacağımız sayısal verilerin hiçbiri net verileri ifade etmemektedir” diye konuştu.

‘Sayısal veriler belirsizliğini koruyor’

Çocuklarla ilgili verilerin kamuoyuyla paylaşılmadığına işaret eden Hüseyin Kaçmaz, eksikliğin hala sürdüğünü belirtti. Hüseyin Kaçmaz, “İlk günden itibaren bırakalım çocukların yaralarını sarmayı hem genel hem de özellikle çocuklarla ilgili sayısal veriler konusunda yaşanan belirsizlik bugün halen varlığını korumaktadır. Özellikle kayıp ve refakatsiz çocuklar gibi hassas bir meselede dahi iktidar ve kurumları tarafından anbean yapılması gereken kamuoyu paylaşımları yapılmamış ve dahi kurumlar tarafından günlük raporlar bile oluşturulmamış ve paylaşılmamıştır. Bu eksiklik bugün de devam ediyor. Bu verilerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması baştan itibaren merkezi bilgi kaynaklarına, başvuru veri tabanlarına ve kurumların denetimine sözde sahip olan AKP-MHP iktidarının sorumluluğundadır. Bu sorumluluğu bugüne kadar yerine getirmiş değil” ifadelerini kullandı.

‘2 milyona yakın çocuk göç hareketinin bir parçasıdır’

Hüseyin Kaçmaz, iktidarın çocuklarla ilgili belirsizlik oluşturduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Asgari bürokratik işleyişi dahi tamamen çökerttiğini bizlere bir kez daha gösteren iktidar, toplumu çocuklarla ilgili belirsizlikle baş başa bırakmış ve bırakmaya devam etmektedir. Örneğin AFAD’ın son basın bültenine göre yaklaşık 2 milyon insanın göç hareketinin olduğu ifade edilirken uzmanlar bunun en az 5 milyon olduğunu paylaşıyor. Üstelik AFAD’ın paylaştığı hiçbir veride çocuklarla ilgi bilgi de bulunmamaktadır. Yani aslında AFAD’ın verileri gelişi güzel ve paylaşılmak için paylaşılan verilerdir. Deprem bölgesinden yakınlarıyla birlikte göç eden çocuk sayısına ilişkin bir veri olmamasına karşın oransal olarak yapılan hesap 2 milyona yakın çocuğun deprem sebebiyle oluşan göç hareketinin bir parçası olduğunu ortaya koymaktadır. Yetişkinlerin bu süreçte maruz kaldığı bütün sorunları çocuklar da yaşıyor. Fakat çocuklar ve bakım sorumluluğu üstlerine yüklenen kadınlar deprem sonrası yaşanan sorunlara daha derin bir şekilde maruz kalıyorlar.”

‘Çocuklar temel yaşam ihtiyaçlarından hala yoksun’

Depremzede çocukların temel yaşam ihtiyaçlarının dahi henüz karşılanmadığına dikkati çeken Hüseyin Kaçmaz, “Baştan itibaren tüm toplumun seferber olduğu dayanışma zincirleriyle giderilmeye çalışılan çocukların ihtiyaçlarına devlet tarafından sistematik ve bütünsel olarak yaklaşılmamakta, çocuklar temel yaşam ihtiyaçlarından yoksunluk çekmeye devam etmektedir. Depremden hemen sonra bölgeye gönderilmeyen ve sonradan Kızılay’ın sattığını öğrendiğimiz çadırların olmaması nedeniyle milyonlarca çocuk o kış koşullarında, karda kışta titreyerek açık havada kalmak zorunda bırakıldı. Maalesef erken müdahalenin olmaması nedeniyle birçok çocuğu enkazda ve hastanelerde kaybettiğimiz görüntülerle karşı karşıya kaldık.” dedi.

‘Çocukların barınma sorunu acilen çözülmelidir’

Depremin birinci ayını aştığı bu günlerde çadır ihtiyacının hala olduğunu ve bu nedenle acilen çocukların barınma sorununa çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Hüseyin Kaçmaz, “Bu durum AKP MHP iktidarının yönetememe, koordinasyonsuzluk boyutunu gözler önüne sermektedir” dedi. Güvenli barınma, temiz içme suyu, elektrik taleplerinin de devam ettiğini hatırlatan Hüseyin Kaçmaz, “Ancak iktidar halen bunları temin etmiş değil. Çocukların depremin ne yazık ki 33’üncü gününde sağlıklı beslenme gereksinimini giderecek gıda ihtiyacı, mevsimlik kıyafet ve hijyen malzemesi ihtiyaçları hala karşılanmış değil.” şeklinde konuştu.

‘Kayıp ve refakatsiz çocuklar ile ilgili kaygılar sürüyor’

Depremin felaket haline getirilmesiyle çocukların oyun haklarının da ellerinden alındığını söyleyen Hüseyin Kaçmaz, “Bu nedenle oyuncaklar ve ortak oyun materyalleri deprem bölgesinde yine en fazla hissedilen çocuk ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Deprem sonrasında çocuklar özelinde yaşanan toplumsal kaygıyı ve tedirginliği en çok arttıran konulardan biri de bu süreçte kayıp ve refakatsiz çocuklar gerçekliği olmuştur. Bu kaygının oldukça haklı politik ve toplumsal gerekçeleri vardır.

Bakanlıkların refakatçi çocuk verileri birbirini tutmadı!

Son 20 yıldır bu iktidarın çocuk düşmanı politikalarının toplumun kaygısını arttırdığına dikkat çeken Hüseyin Kaçmaz, dün Meclis’te Hiranur Vakfı’nda yaşanan istismar ile ilgili toplandıklarını ancak gündemin depremzede çocuklara ilgili olduğunu söyledi. Hüseyin Kaçmaz, söz konusu toplantıda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 79 kimliksiz çocuk olduğunu belirtirken bu sayının şuan 78 olarak bakanlığın internet sitesinde güncellendiğini, yine İçişleri Bakanlığı yetkililerinin de 213 kimliksiz/refakatsiz çocuk olduğunu belirttiğine dikkati çekti.

‘Hiçbir cevap durumun vahametini gizlemeye yetmez’

İki bakanlığın verdiği sayılardaki farkın 134 kimliksiz/refakatsiz çocuk olduğuna işaret eden Hüseyin Kaçmaz, “Bakanlık verdikleri sayılar arasındaki farkın nedenini anlık değişimlere bağlayarak durumun garabetini ve vahametini gizlemeye çalışıyor. Nasıl bir anlık gelişme ise sadece bir kaç sayı oynamıyor, 134 çocuk bakanlıklar arasında bir fark olarak ortaya çıkıyor. Bu durum asla kabul edilemez, hiç bir cevap bu vahameti gizlemeye yetmez” dedi.

‘Kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır?’

Dünkü toplantının özetinin AKP’nin depremi yönetememe halini itiraf etmesi olduğunu söyleyen Hüseyin Kaçmaz, bakanlıkların paylaştıklarında uyum olmadığını ve birbirlerinden haberdar olmadıklarını gördüklerini söyledi. Toplantıda sorulan pek çok soruya da cevap verilmediğine işaret eden Hüseyin Kaçmaz, “Yani bu toplantı iktidarın afet durumunun ifşası durumuna geldi. Soruyoruz: Kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır?” diye konuştu.

‘Kayıp çocuklar nerededir?’

Hüseyin Kaçmaz’ın ardından Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Türkmen konuştu. Nuray Türkmen, toplumsal yaşamda bu denli hassasiyet gösterilen çocukların varlığı-yokluğu meselesinin depremin 32’nci gününde dahi internet kesintisine bağlayan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Nuray Türkmen, şunları ifade etti: “Onlar sayı derken üstelik yanlış sayıları açıklarken biz insan diyoruz. Çocuk diyoruz. Komisyon toplantısında dile getirilen önemli bir konu da refakatsiz, kimliği bilinmeyen 0-1 yaşa arası 137 bebeğin varlığının gerçekliğidir. Yeniden soruyoruz; kayıp, refakatsiz ve kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır ve kayıp çocuklar nerededir? 137 kimliksiz bebeğin durumu ne olacaktır? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuyla ilgili hangi çalışmaları yürütmektedir.”

Tarikat ve cemaat yurtlarına verilen çocuklar ile ilgili iddiaların da henüz açıklığa kavuşturulmadığına vurgu yapan Nuray Türkmen, “Kayıp, refakatsiz ve kimliği tespit edilemeyen çocuklarla ilgili yaşanan sorun, sadece kurumlar arası koordinasyonsuzlukla açıklanamayacak kadar derindir, büyüktür ve bizzat çocukları düşmanlaştıran AKP-MHP politikalarının devamının bir yansımasıdır.” dedi.

‘Devlete baskı yapmaya devam edeceğiz’

Nuray Türkmen, HDP Çocuk Komisyonu olarak öncelikle ülke çapında yaşanan bu krizde çocukların bu süreçten nasıl etkilendiğini anlamaya, bu süreçte yaşanan sorunları tespit etmeye, kayıt altına almaya, çözümler üretmeye ve üretilmesi için devlete baskı yapmaya devam edeceklerini söyledi.

Çocuk kurumlarıyla kurdukları destek ilişkisini de sürdüreceklerine vurgu yapan Nuray Türkmen, depremden etkilenen çocukların eğitim, barınma, sağlık, beslenme, oyun oynama ihtiyaçlarının, mülteci, engelli ve cezaevinde bulunan depremzede çocuklar gibi daha eşitsiz koşullarda var olmaya çalışan çocukların özgün ihtiyaçlarının farklılıkları esas alarak çok dilli bir yaklaşımla bir an önce karşılanmasını istedi.

Kayıp-refakatsiz-kimliği tespit edilemeyen çocuklarla ilgili net verilerin acilen şeffaf bir şekilde paylaşılmasını isteyen Nuray Türkmen, “Kayıp çocukların bir an önce bulunarak, tespit edilerek yakınlarıyla buluşturulması; tarikat ve cemaat yurtlarında kalan çocukların yakınlarıyla birlikte ihtiyaçlarının devletin sosyal hizmetleri kapsamında giderilmesi acilen yerine getirilmesi gereken kimi sorun alanları sadece.” dedi.

‘İktidarın yapacağı tek şey hesap vermek’

Bunların devletin asli sorumluluğu olduğunu vurgulayan Nuray Türkmen, “Ancak bu konuda hem parti olarak bizim hem de tüm toplumun iktidara güvenimiz de inancımız da yok. Bu nedenle toplumsal yaraları birlikte sarmak için bizler HDP olarak, hem deprem bölgesindeki çocuklarla hem de yakınlarıyla bölgeden çeşitli illere göç eden çocuklarla dayanışma içinde olmaya devam edeceğimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Günlerce enkaz altında bekletilerek ve sonrasında gelişigüzel kullandığınız iş makinalarınızla kaybettirdiğiniz, katlettiğiniz çocukların da deprem nedeniyle şu an yaşamlarını bir belirsizlik içinde yaşamaya devam eden çocukların da hakları helal olmayacak size. Helalleşmek karşılıklıdır.” diyen Nuray Türkmen, iktidarın an itibariyle yapacağı tek şeyin hesap vermek olduğunu söyledi.

Nuray Türkmen, “Çocuklar için ve çocuklarla birlikte enkaz altında bıraktığınız toplumsal belleği de oyunları da enkazın altından çıkarıp, yeni yaşamı tüm deprem illerinde çocuklarla birlikte öreceğiz” diyerek, HDP Çocuk Komisyonu olarak gözlerinin bir afeti felakete dönüştüren AKP-MHP iktidarının ve kurumlarının üzerinde olacağını söyledi.