HDK Gözlem Raporu: Demografik yapının değişimi büyük tehlike
HDK, yıkıcı depremlerin yaşandığı illere ilişkin gözlemlerini raporlaştırdı. Gözlem raporunda demografik yapının değişiminin tehlikeli olduğu ve yurttaşların iktidara yönelik öfkesinin de arttığı vurgulandı.
Haber Merkezi- Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Mereş merkezli iki büyük depremin kentlerde yarattığı yıkımı yerinde inceledi. HDK, bölgedeki duruma ilişkin gözlemlerini raporlaştırdı ve kamuoyu ile paylaştı.
Raporda ilk olarak Osmaniye’ye gidildiğini burada dağ eteklerine yapılan binalarda hasar olmadığını ancak ovaya yapılan binalarda yıkım yaşandığı belirtildi. Çeşitli ilerden bölgeye giden AFAD’ın da ilk olarak buraya gittiği kaydedilen gözlem raporunda Osmaniye’de 306 binanın yıkıldığı ve 766 kişinin ise enkaz altında kaldığı bilgisi paylaşıldı. Osmaniye’de yıkılan çoğu binanın kolonları kesilen binalar olması ise dikkat çekti.
Uyuz belirtileri başladı
Gözlem raporunda Mereş’te özellikle Narlı Mahallesi’nde sağlık koşullarının kötüleştiği ve uyuz belirtilerinin ortaya çıktığı duyuruldu. Öte yandan kentte tifo ve dizanterinin olası olduğu vurgulanırken şu ifadeler yer aldı:
“Gönüllüler neredeyse bütün çalışmalara hakim. Devriye gezen kolluk dışında devlet yok. Acil olarak hijyen, çadır ve ısınma malzemelerine ihtiyaç var. İleride gıda krizi çıkabilir. Gideri ve suyu olan gezici tuvalet ve temiz su da diğer önemli ihtiyaçlardan. AFAD’ın kurduğu sağlık çadırında doktor ve sağlıkçı yok. Sağlık ihtiyaçlarını gönüllü olarak gelen İtalyanlar, Almanlar, Fransızlar ve ODTÜ’lü öğrenciler karşılıyor. Narlı’da depremin çocuklar üzerindeki etkilerini gidermek için yapılan tek çalışma da gönüllüler tarafından gerçekleştiriliyor.”
‘Demografik yapının değişimi büyük tehlike’
Bazarcix ilçesinde hala koordinasyonun sağlanamadığı yer alan gözlem raporunda özellikle kayyum müdahalesi gibi gelişmelere karşı gönüllülerin koordinasyonunun önemi ifade edildi. Raporda demografik yapının değiştirilmesi tehlikesi ve kimi ihlaller de şu sözlerle yer aldı:
“Demografik yapının değişimi Pazarcık için en büyük tehlikelerden birisi. Çadır ya da konteyner kentlerin AKP-MHP seçmenlerinin bulunduğu yerlere inşa edilmesi gündemde. Bu Pazarcık’taki Alevi Kürtler için büyük bir güvenlik sorunu ve tedirginlik yaratıyor. Silopi belediyesinin kurduğu aşevi çadırı günlük üç öğün yemek veriyor. İlçenin yemek sorununu karşılayan en büyük merkezlerden birisi olması itibariyle epey bir takdir topluyor. SES her gün çadırlarda sağlık taraması yapıyor. Çocuklarda üst solunum hastalıkları, sirke ve bite rastladıklarını ve temiz suyun ve tuvaletlerin olmamasının ciddi hastalıklara yol açacağını söylüyorlar. Kaymakam halk sağlığı taraması yapan doktorları, sağlıkçıları tehdit edebiliyor.”
‘Savaştan çıkmış bir kent…’
Ayrıca AFAD’ın Bazarcix’taki faaliyetleri “Adı var kendisi yok” sözleri ile özetlenirken gönüllüler ve siyasi yapılarla meslek odalarının bölgeye nöbet usulü ile gelmesinin önemine değinildi. Semsur’da yıkılmayan binanın neredeyse kalmadığı belirtilirken raporda “Şehrin tarım arazisinin üzerine kurulmuş yerleri ise savaştan çıkmış bir kent görünümünde. Bu durum da kentleşme politikalarının rant üzerine kurulduğunun en somut göstergesi. Şehir nüfusunun çoğunluğu göç etmiş durumda. Hayat neredeyse durma aşamasına gelmiş. Adıyaman merkezde de ihtiyaçların çok büyük kısmı gönüllü yardımlarıyla sağlanıyor. Çadır, ısınma, sağlık, tuvalet, temiz suya erişim ve beslenme temel sorunlar olarak öne çıkıyor” denildi.
‘HDP dayanışmanın felsefesini dokuyor’
HDK raporunda, HDP çalışmaları da “HDP'lilerin yönettiği kriz koordinasyonu, gelen her gönüllüye kapısını açmış. Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan yardım ve dayanışmanın tam anlamıyla felsefesini dokuyor. Yereldeki siyasetçilerin ve yurttaşların çalışmalara etkin dahiliyeti, işlerin daha kolay yürütülmesini ve sonuç alıcı olmasını sağlıyor. Bu sayede bölgeye dışarıdan gelen yabancı gönüllüler de daha rahat ve emin çalışıyor, bölgede kalma süreleri uzuyor” sözleri ile değerlendirildi.
Raporda, AKP’nin bölgede itibar kaybı yaşadığı ve yurttaşların iktidara yönelik öfkesinin kabardığı vurgulanırken HDP’nin çalışmalarının Kürtler içerisinde bir ulusal birlik havası yarattığı kaydedildi. Öte yandan Suriyeli yurttaşlara ve çocuklara yapılan ayrımcılığa da dikkat çekilerek, gönüllülerin bu hususta da dikkatli bir şekilde hareket etmesi gerektiği belirtildi.