Hayat Al-Attar: Tarım sektöründe kadınlar her türlü şiddetle karşı karşıya

Tunus'ta 13 eyalette yaptıkları çalışma ile tarım işçisi kadınların sömürü ve şiddete maruz kaldıklarını tespit ettiklerini söyleyen aktivist Hayat Al-Attar, işçi hakları konusunda yasaların uygulanması gerektiğini belirtti.

NAZIHA BOUSSIDI

Tunus – Birçok ülkede tarım sektöründeki kötü çalışma ve yaşam koşulları kadın işçileri daha fazla etkiliyor. Tarım işçisi kadınlar, yetersiz hijyen koşulları, sağlık hizmetine erişememe, sigortasız çalıştırılma, düşük ücret, ulaşım gibi sorunların yanı sıra cinsel saldırı gibi şiddetin diğer türlerine de maruz kalabiliyor. Sabahın erken saatlerinde kamyonetlerin kasalarında çalışacakları tarım alanlarına götürülen kadınların bazıları da yaşanan trafik kazalarında hayatlarını kaybediyor.

‘55 tarım işçisi kadın hayatını kaybetti’

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu'nda kadın ve tarım işçileri dosyasından sorumlu Hayat Al-Attar, tarım sektöründeki kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Tarım sektöründeki kadınların, mal taşımak için tasarlanmış bir kamyonun arkasında yolculuk yaptıklarını aktaran Hayat Al-Attar, bu durumun kazalara da davetiye çıkardığını söyledi.

Son dönemde yaşanan bir kazada 4 kadının yaralandığını belirten Hayat Al-Attar, vücutlarının çeşitli yerlerinde oluşan kırıklar nedeniyle ameliyata alındıklarını aktardı. Yaşanan kazanın Tunus’ta ilk olmadığını dile getiren Hayat Al-Attar, Forumun istatistiklerine göre 2015 yılından bu yana 55 tarım işçisi kadının hayatını kaybettiğini hatırlattı.

‘Hükümet ve bağlı kurumlar yasanın uygulanmasında kararlı olmalı’

Tarım sektöründe çalışan işçilerin taşınmasını düzenleyen bir kanunun yayınlandığını vurgulayan Hayat Al-Attar, şunları ifade etti:

“Kanunun yayınlanmasından 5 yıl sonra Bizerte eyaletinde 63 kişiyi taşıyan kamyon kaza yaptı.  Sidi Bouzid'de aralarında kadın, çocuk ve kamyon şoförünün de bulunduğu bir kazada 13 kişi hayatını kaybetti. Bütün aile hayatını kaybetti. Kazanın hemen ardından 2019 yılı 51 sayılı kanun çıkarıldı. Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu, yasanın hiçbir kurala takılmadan uygulanmasının gerekliliğine ilişkin açıklama yaptı. Hükümet ve bağlı kurumlar yasanın uygulanması konusunda kararlı olmalıdır.”

’13 eyaleti kapsayan çalışma yaptık’

Bizerte eyaletindeki olayla ilgili olarak hükümetin aylar önce 10 ruhsat verdiğini açıkladığını aktaran Hayat Al-Attar, “Mal taşınması için tasarlanan bir kamyona 63 kişi alınıyor. Biz, Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu olarak, iki yıl önce bir saha çalışması başlattık. Çalışmamız, ‘Tarım Sektöründe Çalışan Kadınlar ve Sürdürülen Politikalar’ başlığında sürdürüldü. Yaklaşık 13 eyaleti kapsayan çalışma kapsamında, kırılganlığın köklerine, derindeki nedenlere, tarım sektöründe kadın emeğinin mevcut gerçekliğinin teşhislerine, çözüm önerilerine odaklandık” dedi.

‘Kadınların yüzde 78’i her türlü şiddete maruz kalıyor’

Hayat Al-Attar, önerdikleri çözümler arasında genel olarak işgücüne ilişkin mevzuat ve hukuk sistemi, tarım sektöründe çalışanların hakları, kadın hakları, sosyal koruma, ulaşım ve sosyal haklar konularının gözden geçirilmesi gerektiğinin yer aldığını belirtti. Hayat Al-Attar, “Dosyada yaptığımız tespitle tarım sektöründeki işçilerin ve kadın tarım işçilerinin durumunun kırılgan olduğunu fark ettik. Her türlü şiddet ve sömürüye en çok maruz kalan grup onlar. Durumun bir bütün olarak ekonomik şiddet olduğu, cinsel ve sözlü şiddete de maruz kaldıkları, kadın çalışanların yüzde 78'inin her türlü şiddete, yüzde 10'unun cinsel şiddete, yüzde 64’ünün de sözlü şiddete maruz kaldığını doğruladık” dedi.

‘Kadınların sadece yüzde 8’inin sosyal güvencesi var’

Ayrıca saha çalışmasında katılımcıların yüzde 92'sinin sosyal güvencesi olmadığının ortaya çıktığına dikkat çeken Hayat Al-Attar, “Sadece yüzde 8'inin sosyal güvencesi olduğu ortaya çıktı. Bu da alarm zillerinin çalınmasını gerektiriyor. Koruma olmadan kazaya maruz kalanların durumuna gelince; sosyal güvenlik açısından durumları çok zor olacak ve mümkün olan en kısa sürede çözüme ihtiyaç var. Tarım Bakanlığı'nın 2017-2018 yılları arasında yaptığı araştırmaya göre, tarım sektöründe kayıtlı yaklaşık 521 bin 630 kadın işçi var ve bunların çoğu sosyal güvenceden yoksun, bu da bir felaket. Bu rakam aynı zamanda sektörün kadın işçi ayağı olduğunu da gösteriyor” diye kaydetti.

‘Yüzde 8’i 12 yaş altı çocuklar’

Tarımsal işgücünün yaş gruplarına ilişkin bilgi de veren Hayat Al-Attar, “Genç kadınlardan yaşlı kadınlara ve çocuklara kadar hemen hemen tüm grupları buluyoruz. Yaptığımız araştırmada yüzde 8'inin 12 yaş altı çocuklardan oluştuğunu gösterdi. Bu, tüm uluslararası sözleşmelerin ve ulusal yasaların ihlalidir. 2019 Sabala olayında 14-15 yaş arası çocuklar ve 60 yaş üstü kadınlar yer alıyordu” dedi.

‘Denetimlerin yoğunlaşması gerekiyor’

Hayat Al-Attar, tarım sektöründe çalışanların okuma-yazma oranlarının düşük olduğunu, işsizlik, ekonomik, sosyal durum ve gelişmemişlik düzeyi nedeniyle özellikle kırsal kesimdeki ailelerin tarım dışında başka çalışma alanıyla ilgili seçenekleri kalmadığına dikkat çekti. Tarım sektöründe çalışanların çoğunun kırsal kesimlerden geldiğini şehirlerden taşınan kadınların da olduğunu belirten Hayat Al-Attar, “Bugün çiftçiyi haklarıyla güçlendirmek ve çiftçinin durumunu iyileştirecek kolaylıklar sağlamak gerekiyor. Tarım sektöründe hakların ihlal edilmemesi, her türlü ve sömürüye karşı çıkılması için denetimlerin de yoğunlaştırılması gerekiyor” diye konuştu.