Hasekê’de halklar tecride karşı sokağa çıktı

Süryani, Arap, Türkmen, Kürt, Ermeni olmak üzere Hasekê’de halklar ortak yürüyüş ile ağırlaştırılmış tecride karşı yürüyüş gerçekleştirdi.

Hasekê – Türkiye cezaevlerinde siyasi ve politik tutsaklara yönelik yaşanan hak ihlalleri artarken, hasta tutsaklar ise tahliye edilmeyerek, tedavileri engelleniyor. Öte yandan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde de ağırlaştırılmış tecrit uygulanırken, ailesi ve avukatları da yıllardır sağlıklı bir bilgi alamıyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Türk devletinin cezaevleri politikasına dikkat çekmek için Hasekê’de yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe Arap, Kürt, Süryani, Ermeni ve Türmen halklarından yurttaşlar katıldı.

“Soykırıma karşı birlikte mücadele edeceğiz”

Rêber Abdullah Öcalan Bahçesi önünde “Soykırıma hayır, katliam politikalarına karşı başkaldır” pankartı taşıyan kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleri açarak yürüdü. Yürüyüşün Şedit Cudi Dörtyolu’nda sona ermesi ile burada PYD üyesi Ebdullah Mele Salih konuşma yaptı. Katliam ve soykırım politikalarına karşı halkların birlikte mücadele edeceklerini kaydeden Ebdullah Mele Salih, “Özgürlük felsefemizi Rêber Apo’dan aldık, o fiziki olarak özgür olmayana kadar bizlerde özgür değiliz” diye konuştu.

“İşgal politikalarına karşı direniyoruz”

Kongra Star üyesi Sûzan Mihemed ise kadına yönelik farklı farklı alanlarda ama dünyanın her yanından şiddet haberleri, katliam haberleri geldiğinin altını çizen Sûzan Mihemed, “Sömürgeciliğe ve işgal politikalarına karşı direniyoruz, tecridi kabul etmiyoruz. Bugün İran’da gerçekleşen başkaldırı çok kutsal bir adımdır, tüm dünya kadınlarına Kürdistan’ı koru diye sesleniyoruz” dedi.

"Öcalan, felsefesiyle günümüzü aydınlattı"

Kadınlardan Samiya Salih, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kınayarak, "Bu yürüyüşe katılmakla amacımız Önder Apo üzerindeki tecridi kınamaktır, çünkü tecritle irademizi yok etmek istiyorlar. Bir yandan işgal, tecrit, tehdit ve kadın cinayetleri var. Bu, toplumun değerlerine karşı bir savaştır, toplumun kimliksiz kalmasını istiyorlar. O yüzden her türlü yöntemle saldırıyorlar. Türk devleti Haseke'de suyu kesti, bu da işgal yöntemlerinden biri. Bizi bu şekilde göçertmek istiyorlar ama bilsinler ki Rêberti bizim için özgürlüktür. Öcalan, felsefesiyle günümüzü aydınlattı, aydınlatmaya da devam ediyor” ifadelerinde bulundu.

"Düşman asla dost olmaz"

Kadınlardan Dehla Mihemed de şu sözleri dile getirdi: "Birlik olmazsak, tek tek gideriz. Bunun için de bu kritik aşamada birliğe ihtiyaç var. Çünkü yürütülen savaş sadece Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı değil, tüm Kürdistan’a karşı yürütülen bir savaştır. Herkese özgürlüğe sahip çıkma çağrısı yapmak istiyorum. Bir de bizlerin unutmaması gereken bir şey var; o da düşman asla dost olmaz.”

Yürüyüş, “Bê serok jiyan nabe”, “Na ji dagirkeriyê re, na ji xiyanetê re”, “Jin jiyan azadî” sloganları ve alkışlarla sona erdi.