JIYAN EKİN

Haber Merkezi- Tüm dünya savaş gerçekliğiyle gerilimin zirvesinde neler olacağını beklerken savaş, krizler ve yıkımların gölgesindeki halklar topraklarına tutunarak, direniyor. Türkiye ve Kürdistan’da yaşamın her alanına yayılan tecrit politikalarıyla insanlar yine çoklu krizlerin sonuçlarını yaşıyor. İmha ve inkar politikalarını derinleştiren Türk devleti, yok etme siyasetini her geçen gün daha da sertleştirirken, bu politikaların karşısında duran ve her fırsatta çözümü dile getiren sesleri ise var gücüyle bastırıyor.

Tecrit 27’nci yılında

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye'den çıkarıldıktan sonra 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirildi. Abdullah Öcalan, uluslararası güçlerin ortaklığıyla gerçekleşen komplo sonrası İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Abdullah Öcalan, İmralı'ya getirildiği günden bu yana tecrit koşullarında. Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne sadece Mayıs-Ağustos 2019 tarihleri arasında 5 kez avukat görüşü gerçekleştirebildi. Görüşmelerin sonuncusu 7 Ağustos 2019’da yapılabildi. 2014 yılından bu yana da sadece 5 kez ailesiyle görüştü. Abdullah Öcalan, son yüz yüze görüşmeyi 3 Mart 2020 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptı. İmralı'dan 1999 yılından bu yana yalnızca 2 defa (27 Nisan 2020 ve 25 Mart 2021) telefon ile görüşme gerçekleştirebildi. 25 Mart 2021 tarihli son telefon görüşmesi çok kısa süre içinde yarıda kesildi.

Çözümün sesi engellenmeye çalışılıyor

Çözümün ve barışın adresi olarak gösterilen İmralı’da mutlak bir tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 43 aydır hiçbir şekilde haber alınamıyor. Son görüşmesinde "İmralı’yı bir mezara, Kürdistan’ı savaş ve işgal yerine çevirmek istediler. Ben de burayı barış ve çözüm yeri yapacağım" diyen Abdullah Öcalan’ın sesinin halklarla buluşması engellenmeye çalışılıyor.

Küresel kampanya

Kürt halkı ve dostlarının öncülüğünde, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” sloganıyla 10 Ekim 2023’te küresel çapta bir kampanya başlatıldı. Kampanyanın ilk aşaması, 17 Şubat’ta Almanya’nın Köln kentinde yüzbinlerce kişinin katıldığı final mitingiyle tamamlandı. Kampanyanın ikinci aşaması, 1 Mart 2024 tarihinde start aldı. Dünyanın dört bir yanında başlatılan kampanya kapsamında 5 kıta, 93 ülke ve 185 şehirde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için alanları dolduran Kürt halkı ve dostları; konferanslar, yürüyüşler, mitingler, okuma ve mektup etkinlikleriyle tecrit politikasını teşhir etti. Halklar, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istedi.

Kürt sorununun çözümü istendi

Abdullah Öcalan’ın durumu bir tutukluluktan öte rehinelik olarak tanımlanıyor. Özellikle 2015 yılından sonra ‘çözüm sürecinin’ sonlandırılmasıyla iletişimsizlik hali devam ettiriliyor. Kampanya bu halin sonlanması ve esasında Abdullah Öcalan’ın fiziki olarak özgür kalması için sürüyor. Kampanya dahilinde bir yıl boyunca aydınlar, yazarlar, sivil toplum örgütü öncüleri, aktivistler, basın toplantıları düzenledi. Gerçekleştirilen konferanslarda da kamuoyuna seslenildi ve aynı zamanda Kürt sorununun çözümü istendi.  Abdullah Öcalan’ın İmralı’da yazdığı Savunmalarının okunduğu okuma günleri düzenlendi. Dünyanın dört bir yanından Abdullah Öcalan’a kartlar gönderildi. Abdullah Öcalan’ın paradigmasının günümüz koşullarında savaş yerine barışı nasıl getirebileceğine ilişkin seminerler gerçekleştirildi. Avrupa Komisyonu (AK) ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) binlerce mektup gönderildi ve uluslararası kurumlardan harekete geçilmesi istendi. 

Uluslararası kurumlar harekete geçirildi

Kampanya kapsamında Jody Williams’ın öncülüğünde 69 Nobel Ödüllü kişi, Abdullah Öcalan’ın durumuyla ilgili çeşitli kurumlara yollanmak üzere bir mektup kaleme aldı. Bu mektuplara cevaplar geldi. AK ve CPT ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sürecin takip edildiğini açıkladı. Kampanya kapsamında Türkiye’de dahil olmak üzere birçok ülkede iktidarın Kürt sorununu reddetme çabasına karşın uluslararası düzeyde farkındalık yaratıldı. Özellikle yapılan açıklamalarla uluslararası bir dayanışmanın gerçekleştiğine vurgu yapıldı. Kampanyanın elbette en üst beklentisi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması ya da iletişimin gerçekleşmesi olsa da kampanya ile belirli bir düzeyde farkındalık yaratıldığı belirtiliyor.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) tanımladığı ‘umut hakkı’ konuşulmaya başladı. Abdullah Öcalan da hukuken ‘umut hakkını’ kullanabilir. Hukukçular bunu kullanabilmenin koşullarının oluştuğunu dile getiriyor. 

İstanbul ve Amed’den çağrı

İstanbul’da gazeteci, sanatçı, yazar, siyasetçi ve aydınların da aralarında bulunduğu 78 isim, 28 Ekim’de “Barışa Çağrı” deklarasyonu açıkladı. Deklarasyonda Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve Kürt sorununun demokratik çözümü istendi.

Amed’de sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin de aralarında olduğu 172 kuruluş da 29 Ekim’de “Şimdiden geleceğe doğru özgürlük çağrısı” sloganıyla deklarasyon açıkladı.

İnsan hakları kurumları ve barolar farklı tarihlerde Abdullah Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurularda bulundu. 35 barodan bin 330 avukat, Abdullah Öcalan’la görüşmek istedi. Paris Barosu’ndan da avukatlar Adalet Bakanlığı’na görüş için mektup gönderdi.

Binlerce kişi yürüdü

Colemêrg’ten (Hakkari) Edirne’ye on binlerin katılımıyla İstanbul ve Amed’de 18-19 Kasım tarihlerinde Gemlik yürüyüşü düzenlendi. 18 Kasım’da Amed’deki yürüyüşe Kürdistan kentleri katılırken, 19 Kasım’da Ege ve İç Anadolu bölgesinin de katılım sağladığı Marmara kolu tüm engellemelere rağmen Gemlik’e yürüyerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istedi.

Cezaevlerinde açlık grevleri başladı

“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 104 cezaevindeki binlerce tutsak, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle 27 Kasım 2023’te açlık grevi eylemi başlattı. Eyleme destek olmak isteyen tutsak yakınları tarafından da birçok kentte Adalet Nöbeti eylemleri başlatıldı.

İtalya ve Norveç parlamentosuna seslendiler

Kampanya kapsamında İsviçre’nin Luzern kentinde oluşturulan komite tarafından 3 Kasım’da insan zinciri eylemi gerçekleştirildi. İtalya Parlamentosu’nda “Türkiye'de Siyasi Haklar ve Abdullah Öcalan Davası” başlığıyla 8 Kasım’da düzenlenen basın toplantısında, İtalya’nın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi istendi. İsviçre’nin Basel kentinde 15 Kasım’da Abdullah Öcalan’a Özgürlük Komitesi tarafından nöbet eylemi başlatıldı. 17 Kasım’da İngiltere’nin Londra ve İsviçre’nin Winterthur kentlerinde mitingler düzenlendi.

Norveç Sosyalist Sol Parti Milletvekili Andreas Sjalg Unneland, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi parlamento gündemine taşırken Avustralya Yeşiller Partisi Milletvekili Abigail Boyd daAbdullah Öcalan’a yönelik mutlak tecridi parlamento gündeminde dile getirdi.

Kitap okuma günleri

“Küresel Öcalan Kitapları Okuma Günü (Global Ocalan Books Day)” adıyla 160 merkezde 10 Aralık’ta Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuma günleri düzenlendi. Okuma günlerine Filozof Slavoj Zizek de katılırken Abdullah Öcalan’ın paradigmasını ve düşüncelerini yaymayı amaçlayan bu etkinlikler birçok merkezde hala sürüyor.

Kadınlardan eylem ve etkinlikler

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu, Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan’ın avukatlarını da ziyaret eden heyet, İmralı’daki haber alınamama halini ve tecride dair raporunu CPT, BM, Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlara sunacak.

Kampanya için seferberlik

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), küresel kampanyanın aktif yürütücülerinden biri olarak birçok eylem ve etkinliğe imza attı. TJK-E son olarak ‘Tîrêjên Rojê’ kampanyasıyla yeni bir aşamaya geçtiklerini duyurdu. Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini “herkese, her eve, her sokağa, her okula taşıyacaklarını” belirten TJK-E, birçok farlı halktan, inanç grubundan kadını Abdullah Öcalan için bir araya getirmeyi başardı. Hareket son olarak kampanyaya seferberlik ruhuyla devam edeceğini açıkladı. 

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) ile Fransa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-F) çağrısı ile Fransa’nın Paris kentinde kitlesel miting gerçekleştirdi.

Uluslararası örgütlerden destek

Kampanya sadece Kürt halkı tarafından değil Abdullah Öcalan’ın paradigmasının benimsendiği tüm kesimlerce sahiplenildi. Katalonya da aktif bir şekilde çalışma yürüten anti-kapitalist anarşist yapısıyla bilinen BATZAC, kampanyanın ikinci aşamasına ilişkin tüm örgütsel yapısına bir çağrıda bulundu.  BATZAC, dijital medya hesaplarından yaptığı çağrıda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için başlatılan uluslararası kampanyayı desteklediklerini ve katıldıklarını belirtti.

550 bin üyeli İskoçya Sendikalar Birliği Kongresi (STUC) Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyasının ikinci aşaması için açıklama yapacağını duyurdu. Kongre Britanya Dışişleri Bakanı Lammy’yde Abdullah Öcalan ile ilgili mektup yazdıklarını da açıkladı.

İspanya’nın Aragon İşçi Sendikası (OSTA), ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ başlıklı tek gündem maddesi ile toplanarak, "Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleye devam" mesajını verdi.

Avrupa Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) tarafından Avrupa Parlamentosu’nda (AP) düzenlenen “Türkiye’de siyasi mahkumlar: Özgürlük ve barışın yolu nereye gidiyor” başlıklı konferansta Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerektiği vurgulandı.

CPT’ye çağrı

Almanya’dan 95 aydın ve yazar, CPT’ye mektup yazarak, Öcalan ile görüşmek ve sağlık durumu hakkında bilgi almak için derhal bir heyet gönderilmesini istedi. Fransa’da ise tecride dikkat çeken aralarında senatör, parlamenter, akademisyen ve siyasi parti başkanlarından oluşan 61 kişi, CPT’ye “İmralı’ya heyet gönder” çağrısı yaptı.

Güney Afrika, Meksika ve Mısır’da açıklama

Güney Afrika'da 2004 yılında baraka evlerde yaşayan milyonların hakkını savunmak için kurulan ve 120 bin üyesi olan sosyalist gençlik örgütü Abahlali baseMjondolo bir toplantı düzenleyerek Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istedi. Açıklamada Kürt halkının direniş selamlanırken kampanyaya dahil olunduğu belirtildi. 

Meksika’daki yerli Totonaca halkı da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için tören düzenledi. “Önder Abdullah Öcalan’a Özgürlük Arap İnisiyatifi”, Mısır’ın Kahire kentinde panel düzenledi.

Êzidî halkı kampanya güçlü katıldı

Êzidî halkı da açıklamalarıyla kampanyanın bir parçası olduklarını duyurdu. Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) ve Şengal Demokratik Özerk Yönetimi, kampanyaya katılarak yürüyüşler, mitingler, seminerler, toplantılar ve etkinlikler düzenledi. Kampanya kapsamında aileler tek tek ziyaret edilerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın hayatını anlatan broşürler ve fotoğraf dağıtılıp Abdullah Öcalan’ın paradigması anlatıldı.

Kampanyada yeni aşama

Kampanyanın 1’inci yılında 3’üncü aşamaya geçilecek. Bu aşamada da 11 gün boyunca eylemler dizisinin gerçekleştirilmesi bekleniyor. Yeni aşamada 11 gün ‘aksiyon günleri’ olarak tanımlanıyor. Ayrıca etkinliklerin merkez sayısı da 300 olacak. Kampanyanın Abdullah Öcalan özgür oluncaya dek sürmesi planlanıyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasının toplumsallaşması, barış ve özgürlüğün sağlanması için dayanışma ağlarının güçlendirilmesi ve bu alandaki çalışmaların devam ettirileceği belirtiliyor.