Halepli kadınlar yetersiz sağlık hizmetlerinin bedelini ağır ödüyor
Halep kentinde sağlık hizmetlerinin zayıf ve tedavi masraflarının yüksek olması nedeniyle zorlu günler yaşayan Hala Al-Abd, yetkilere ve insani yardım kuruluşlarına destek çağrısında bulundu.

GUFRAN AL-HABIS
Halep- Suriye'nin Halep kentinde kadınlar, yetersiz sağlık hizmeti nedeni ile sessiz bir savaşla karşı karşıya kalıyor. Sağlık hizmetlerinin asgari gereksinimlerinden yoksun hastaneler, temel ihtiyaçları karşılayamayan tıp merkezleri, hastalık ve yoksulluk yükü altında yaşayan kadınlar için her doktor muayenesi bir kabusa dönüşüyor. Halep'teki tıbbi ihmal anlık bir olay değil, ancak yeterli desteğin olmayışı ve sağlık altyapısının çökmesiyle daha da kötüleşiyor. Bu koşullar altında hamile kadınlar kimi sağlık komplikasyonlarıyla karşı karşıya kalırken, kronik hastalığı olanlar ise hastalıklarını tedavi edecek ilaçlara ulaşamıyor. Çocuklarının hastalıkları karşısında da çaresiz kalan kadınlar, hiçbir tıbbi yardım alamıyor.
‘Değerimiz bu kadar mı?’
Gelirine göre daha yüksek bir kira ödediği evinde 5 çocuğuyla yaşayan Halepli Hala Al-Abd, ailesinden biri hastalandığında yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
"Her sabah bu aşırı soğukta evi dolduran öksürük sesiyle gözlerimi açıyorum. Çocuklarım birbiri ardına hastalanıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. En küçük çocuğum haftalardır öksürüyor ve bir deri bir kemik kalmış bedeni. Bir kızımın da midesinde sürekli ağrı var ama onları doktora götürecek param yok. Bazen vücudumun en son ne zaman iyi hissettiğini hatırlamıyorum. Yaşamak zorunda olduğumuz hayat bu mu, değerimiz bu kadar mı?"
İlaçlarını alamadı
Zorlu bir yolculuğun ardından kızını tıp merkezine götürdüğünü belirten Hala Al-Abd, "Çocuğumun bir hafta boyunca kafasında ve vücudunda şiddetli kaşıntı şikayeti vardı ve evde birçok denemeden sonra çığlık atmasıyla uyandım, vücudu kırmızı sivilcelerle kaplıydı ve hiç durmadan ağlıyordu. Param yoktu ama onu bölgedeki tek tıp merkezine götürmeye karar verdim. Yol uzun ve zorluydu, onu omzumda taşıyordum, acısını dindirecek bir yol arıyordum. Tıp merkezine ulaştığımda sırasını bekleyen insanlarla dolu olduğunu gördüm ve bir köşeye oturup kızımı sakinleştirmeye çalıştım ama zaman çok yavaş geçiyordu. Saatler sonra doktora gittim ve o bana tedavisi için bir reçete verdi. İlacı alacak param yoktu. Sonra çocuklarını koruyamayan bir anne gibi hissettim kendimi ve bir yol kenarına oturdum" sözleriyle yaşadığı zorluklara dikkat çekti.
‘İhtiyaçları zor karşılıyorum’
Hala Al-Abd, hayatın en temel ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmeyen zor şartlarda çalışmak zorunda kaldığını söyleyerek "Evlerde çalışmaktan başka seçeneğim yoktu. Bir aile beni aradığında saatlerce evi temizlemeye, düzenlemeye gidiyorum ve sonunda sadece iki gün boyunca ekmek ve yiyecek almaya yetecek bir miktar alıyorum. İşe gitmediğim zamanlar oluyor ve bu yüzden evde oturup çocuklarımı bir şeyler bulacağımıza ikna etmeye çalışıyorum. Eve eli boş döndüğümde utanıyorum. İhtiyaçları zar zor karşılıyorum ve tüm gücümle yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Beni tek teselli eden şey birkaç günlük maaşımda kızımın ilaçlarını alabilmem oldu” ifadelerinde bulundu.
‘Sağlık merkezi standartlardan yoksun’
Sağlık sisteminin giderek kötüleştiğini dile getiren Hala Al-Abd, "Sağlık merkezine gittiğimde başka seçeneğim olmadığı için kızımı omzumda taşıdım ve bu ilk kez olmuyor. Ancak daha da üzücü olan, tıbbi merkezin aşırı kalabalık olması ve hastaları tedavi edecek sağlık ekipmanların bulunmayışı. Sağlık merkezi en temel temizlik ve sterilizasyon standartlarından yoksun. Bu durum sağlık merkezinin sadece hastaları kabul etmek için kullanılan bir yer olduğunu gösteriyor. Sağlık merkezinde gördüklerim, işlerin yakın zamanda düzeleceğine dair umudumu yok etti” sözlerine yer verdi.
Kurumlara çağrı
Hala Al-Abd, konuşmasının şöyle tamamladı: "Bize şefkat ve sorumlulukla bakan herkese, bizi ve çocuklarımızı korumakla görevli yetkililere ve insani yardım kuruluşlarına çağrımdır; biz bu bölgelerdeki anneler her şeyle mücadele ediyoruz ama ellerimiz boş, yüreklerimiz kaygı dolu. Çocuklarımız hasta, onları tedavi edecek kimse yok, parasız ilaç yok, yeterli hastane yok. Az sayıdaki tıp merkezleri insanların ihtiyacını karşılayamıyor, tedavi ücretleri kapasitemizi aşıyor."