Halepçe’de kadınların özgür geleceği tehlikede

Federal Kürdistan’ın Halepçe kentinde kadınlar siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan cinsiyetçiliğin baskısı altında olan Halepçeli aktivistler, özgür ve bağımsız geleceklerinin tehlike altında olduğuna işaret etti.

MIHRÎBAN SELAM KAKAYÎ

Halepçe- Federal Kürdistan Bölgesi’nde kadınlara belirlenen pozisyonlar, cinsiyetçilik sınırlarını aşmıyor. Birçok açıdan ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, erkek egemenlikli zihniyetin yapılandırdığı toplumsal baskılara uğruyor. Ülkedeki siyasi, ekonomik istikrarsızlık, ayrışma, çelişki ve çatışmalar, toplumsal gerilikler kadınlara baskı ve şiddet olarak yöneliyor. Halepçe kentinde faaliyet yürüten kadın aktivistler, 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesiyle, kadınların mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik yapı içerisindeki pozisyonlarını ve kadının güçlenmesi önünde engel olan toplumsal ve siyasal yapılanmayı ajansımıza değerlendirdi.

‘Halepçe’de kadınlar için hayat zor’

Kadınları Güçlendirme Örgütü Halepçe temsilcisi Sozan Fereç Halepçe’de yaşayan kadınların toplumsal baskılar nedeniyle kendilerini ekonomik, siyasi ve daha birçok alanda ifade edemediğini, toplumun belirlediği sınırlar ve baskılar çerçevesinde yaşama dahil olduğunu belirtti.

Sozan Fereç, “ Evet Halepçe’de kadınların çalışma hayatına katılabildiği söyleniyor. Ama maalesef bu tüm kadınlar için geçerli değil. Çok sınırlı sayıda kadın çalışabiliyor. Bu kadınlar için de ayrılan pozisyonlar belli ve çok sınırlı. Dolayısıyla dönüp bunun nedenlerinin sorgulanabilmesi gerekiyor. Toplumsal gerilikler kadınların yaşam ve çalışmanın tüm alanlarında yer almalarına izin vermiyor. Aşiretçi yapılanma ve zihniyet çok baskın. Halepçe’de çalışabilen kadınlar için de hayat çok zor. Çok yoğun baskıya maruz kalmaları, zamanla sınırlı sayıda bağımsız çalışmak isteyen bu kadınlara da geri adım attırıyor” dedi.

‘Kadın örgütleri baskı altında’

Sozan Fereç Halepçe’de kadın örgütlerinin de çok yoğun baskı altında olduğunu belirterek, kadınların Halepçe’de içinde bulunduğu tabloyu şu sözlerle ortaya koydu: “Kadın örgütlerinde yer alan biz kadınlar günlük olarak birçok şeye maruz kalıyoruz. Çalışmamamız için her türlü baskı söz konusu. Kadın örgütlerinin Halepçe’deki varlığı yadsınıyor ve neredeyse bir utanç kaynağı olarak gösteriliyor. Birçok kadın bu toplumsal baskılardan dolayı geri çekilmek zorunda kaldı. Hala devam edebilenler de belirttiğim gibi bu tür baskılarla karşı karşıya.

‘Siyasal alan içerisinde yer alabilen kadın sayısı çok az’

Bağımsız çalışmak isteyen kadınların sayısında gittikçe düşüşün olduğunu da kaydeden Sozan Fereç, “Bunun nedenleri iyi sorgulanmalı ve araştırılmalıdır. Örneğin Halepçe’de kadınların her türlü iş hayatına katılabildiği, örgüte üye olabildiği, bağımsız ve özgür olduğu lanse ediliyor. Ancak bunların gerçekle hiçbir alakası yoktur. Halepçe’de gerçek olan; siyasi partilerin kadınları kendi siyasi çıkarları için kullandıklarıdır. Kadın örgütleri olarak biz bu gerçeği ifşa etmeye çalışıyoruz. Siyasal alan içerisinde yer alabilen sadece birkaç kadın var. Onlar da baskılara maruz kalıyorlar. Bu durumu gören Halepçeli kadınlar böylesi baskılara maruz kalmaktansa geri çekilmeyi tercih ediyorlar” ifadelerinde bulundu. 

‘Bu duruma müdahale edilmeli’

Kadınların bu tür baskılarla seslerinin kesilmeye çalışıldığını ve mevcut gerçeğin de Halepçeli kadınlar açısından şiddetin başka bir biçimi olduğunu kaydeden Sozan Fereç son olarak şu çağrıda bulundu: “Tüm siyasi yapılanmalar, kadın eşitliği ve özgürlüğü amaçlı çalışan tüm kurum ve kuruluşlar, kadınların zaten artık çok cılız bir biçimde çıkan bu seslerinin tamamen kısılmaması için harekete geçmeli. Bu duruma müdahale edilmezse emin olun ki, üç dört yıl sonra Halepçe’de sadece bağımsız çalışabilen birkaç tane kadın kalacak.”

‘Bölge Hükümeti Halepçe’yi desteklemiyor’

Kadın hakları aktivisti Kewser Beşîr de Halepçe’de Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki diğer kentlere oranla çalışma ve örgütlenme alanına katılabilen kadın sayısının çok daha az olduğuna dikkat çekti.

Bu duruma yol açan nedenlere de değinen Kewser Beşîr devamla şunları belirtti: “Kuşkusuz birçok nedeni var. Ama öncelikli olarak birkaç tanesini sıralayacaksam birincisi; Halepçe kenti Kürdistan Bölgesi’nin diğer kentleri gibi Kürdistan Bölge Hükümeti tarafından desteklenmiyor. Hükümet Halepçe kentinin mevcut durumunun iyileşebilmesi ve daha ileriye dönük güçlü bir yapılanmaya kavuşması için ne somut bir proje üretiyor ne de bu yönlü herhangi bir adım atıyor. Mevcut durum tüm toplum açısından çalışma hayatını zorlaştırıyor, ama en çok da kadınlar bu durumdan etkileniyor.”

Hayat sadece erkekler için organize edilmiş…

Hayatın tüm alanlarının erkekler için organize edildiğine dikkat çeken Kewser Beşîr” Çalışma hayatına sadece erkekler katılabiliyor, çünkü yapılan işbölümleri içerisinde kadınlara herhangi bir ayrıcalık ve alan ayrılmış değil. Mevcut geleneksel toplum yapılanması da zaten kadınların belirlenen çalışma alanlarına katılmasına müsaade etmiyor” dedi.

‘Kadın örgütlerinin de Halepçe için projeleri yok’

Federal Kürdistan Bölgesi’nin diğer kentlerine oranla yine kadın örgütlerinin de Halepçe için projelerinin çok sınırlı olduğunun altını çizen Kewser Beşîr devamla şu ifadelerde bulundu: “Halepçe ne uluslararası kurum ve kuruluşlar ne de bölge idaresi tarafından hala bir il olarak görülmüyor. Bu durum elbette kadınlara daha sınırlı iş alanları fırsatı sunuyor.”

Siyasi alan kadınlara kapalı

Siyasi partilerde, kurum ve kuruluşlarda kadınların karar mekanizmalarına dahil edilme yüzdesinin çok yetersiz olduğuna da son olarak değinen Kewser Beşîr, “Mevcut siyasi partiler kadınların siyasi alana daha aktif katılmaları ve hizmet etmeleri önünde de engel, güven vermiyorlar. Dolayısıyla kadınlar kendilerini siyasi alanda da bulamıyor ve ifade edemiyor” dedi.