Hak savunucusu Fatima Mulahi: Savaşa karşı ortak mücadele edilmeli
Ortadoğu’da savaş genişleyerek devam ediyor. Savaşa karşı ortak mücadele etmek gerektiğinin altını çizen Tunuslu Kadınlar Ulusal Birliği Kasserine Temsilcisi Fatima Mulahi, uluslararası yasaların kağıt üzerinde kaldığını belirtti.
İHLAS HAMRUNİ
Tunus- Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde genişleyerek devam eden savaşların hedefindeki kadın ve çocuklar, yayılan savaş karşısında birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor.
Tunuslu Kadınlar Ulusal Birliği Kasserine Temsilcisi kadın hakları savunucusu Fatima Mulahi, savaşın yoğun yaşandığı ülkelerdeki kadınların savaşın getirileri yanında ekonomik kriz, erkek şiddeti, psikolojik baskı ve artan sağlık sorunları ile de karşı karşıya bırakıldıklarını fakat yaşadıkları karşısında her şeye rağmen toprakları için direndiklerini söyledi.
‘Savaşlar kadınları hedef alıyor’
“Günümüzde devam eden her savaştan en çok etkilenenler kadınlar oluyor” diyen Fatima Mulahi, kadınlar yaşadıkları savaş ve şiddete karşı büyük bir direniş içinde olduklarını ve bunun en iyi örneklerinden birinin de topraklarını terk etmeyen Filistinli kadınların olduğunu vurguladı. Fatima Mulahi, savaşın yaşandığı ülkelerde açlık, yoksulluk, ailelerin parçalanması ve çok sayıda hak ihlalinin yaşandığını söyleyerek, “Yaşananlar utanç verici. İnsanlığın anlında kara bir lekedir” dedi.
‘Kadınlar topraklarını korumaya çalışıyorlar’
Fatima Mulahi, savaşın kadın ve toplumun yarattığı değerleri de yok ettiğine değinerek, şunları belirtti:
“Savaşın kadınlar üzerinde psikolojik, sosyal ve ekonomik etkileri olduğu gibi, kadınlar yaşamları boyunca kendilerine eşlik eden kaygı, stres ve panik gibi ağır psikolojik travmalara neden olan sorunlarla da karşı karşıya kalmaktadır. Savaş zamanlarında kadınlar sorumluluk alıyor, katılıyor, silah taşıyor ve çocuklarını korumak için çalışıyor. Savaş birçok insani, kültürel ve ekonomik faaliyetin kaybına neden olmakta. Kadınlar ülkelerinde tecavüze uğruyor, tüm haklarından mahrumlar ama buna rağmen topraklarını korumaya çalışıyorlar.”
‘Yasalar kadın ve çocukların çıkarına değil’
Uluslararası kurumlar, çıkarılan yasalalar ve sivil toplum örgütlerinin savaş sırasında aktif rol almadığını aldığı sınırlı rolle de sorunun çözümüne katkı sunamadığını söyleyen Fatima Mulahi, uluslararası kurumların yaptırım gücü olmadığına değinerek, “Savaşa karşı farklı din ve ırktan insanlar protesto eylemleri yaptı. Ama bu eylemler etkili olamadı. Uluslararası yasalar kadın ve çocukların çıkarlarına göre değil, savaş çıkaranların çıkarlarına göre çalışıyor” diye belirtti.
‘Önemli olan yasa çıkarmak değil etkinleştirmek’
“Bura da sadece Gazze, Lübnan, Sudan ve Yemen’den bahsetmiyoruz” diyen Fatima Mulahi, “Her kadın, yaşanan trajedinin boyutunun farkında. Savaşların olumsuz etkilerini gidermek, kadınların ve çocukların karşılaştığı krizleri yasalar çıkararak ve etkinleştirerek azaltmak için kadın ve insan hakları örgütleri olarak birlikte çalışmalı ve ağ kurmalıyız, çünkü yasaların olması önemli değil, daha ziyade onları etkinleştirmek önemli. Uluslararası toplum, çatışma bölgelerinde kadın haklarını savunan bu yasaları hâlâ uygulamıyor, dolayısıyla bu yasaların sahada uygulanması için çaba göstermeli ve baskı yapmalıyız” şeklinde konuştu.