Gülistan Kılıç Koçyiğit: Anayasa Mahkemesi'ne emir vermekten derhal vazgeçin
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, gündeme dair gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısında Adalet Bakanı’na seslendi ve “Partimizi yargılamak için yargıya talimat vermekten, Anayasa Mahkemesi'ne emir vermekten derhal vazgeçin” dedi.
Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
Konuşmasının başında bugün görülen Çorlu tren kazası davasına değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, ailelerinin yanında olacaklarını belirterek ülkedeki yargılamalara dikkat çekti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu sistemin başındaki Adalet Bakanı yargıdaki bütün hukuksuzluklar, çarpıklıklar ve çürümeye karşı bir şey yapıyor mu? Hayır hiçbir şey yapmıyor? Kendisi AKP’nin yeni Goebbels’i olmuş galiba. Ülkede adalet ve yargı yerlerdeki o yemiyor içmiyor DEM Partiye söz söylemeye, DEM Parti üzeriden algı yaratmaya DEM Partiyi yeni bir hukuksal kıskaca almak için sözler kuruyor. Ben bakan beye buradan sormak istiyorum. Gerçekten başka işiniz yok mu? Sizin gerçekten başka işiniz yok? Goebbels olmak yetmemiş, sayın Adalet Bakanına bir yönüyle de Süleyman Soylu olmaya soyunduğunu görüyoruz. Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. HDP kapatma davası kendilerine yetmemiş DEM Parti'yi kapatma davası için yargıya talimat verdiklerini, yargıyı yönlendirmeye çalıştıklarını açık ve net görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘İşleri adaletsizliğin tesisi için algı yaratmak’
Adalet Bakanı'nın konuşmasında, AİHS’in 10 ve 11’inci maddelerini referans gösterdiğine değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Türkiye’nin bu konuda mahkum edildiğini ifade etmiyor. Bilmediğinden değil tabi ki işine gelmiyor. Çünkü işi adaletin tesisini sağlamak değil adaletsizliğin tesisi için algı yaratmak, manipülasyon yapmak. Kapatma davasının iddianamesini satır satır okumuş biri olarak şunu söyleyeyim, o kadar akıldan yoksun, hakikaten uzak bir iddianame ki buna en azından okuduğumuzda utandığımızı ifade etmek istiyorum. Kumpas, kurgu diyeceğim ama onu da becerememişler. Bir kurgunun en azından aklı olur ama burada tam bir akıl tutulması olduğunu, intikam ve düşmanlık duygusuyla, siyasi saiklerle hazırlandığını görüyoruz. Adalet Bakanına sormak istiyorum. Kobanê davasında unutulan kapatma davasını açma talimatına ilişkin belgeye dair niye hiç bir şey söylemiyorsunuz. Çünkü kumpası çökerken kurguyu çürüten bir belge. Siz o belgeye bir şey söyleyemezsiniz, üzerinden atlayıp görmezden geliyorsunuz. Neden hazine yardımımıza bloke konulması kararında 3 gün kala sipariş ile getirilmiş bir gizli tanık beyanıyla aslında dosyanın gizli tanık beyanın dosyaya konulduğundan bahsetmiyorsunuz. Çünkü bu süreci de elinize yüzünüze bulaştırdınız o süreci de talimatla yürüttünüz o nedenle söz kurmuyorsunuz” dedi.
‘Yargıya talimat vermekten vazgeçin’
Adalet Bakanı'na, “Neden kapatma davasına konu edinen birçok iddiaya dair AİHM’in ihlal kararı verdiğini söylemiyorsunuz?” diye seslenen Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Çünkü kendi dayandığınız aslında konuşurken dayandığınız AİHS maddeleriyle çeliştiğini siz de iyi biliyorsunuz. Biz konuşmaların hukuki bir değerlendirmesini yapmayacağız çünkü sayın bakanın ağzından hukuk adına tek bir cümle çıkmıyor ne yazık ki. Halkın sinir uçlarını zıplattığımızı söylemişler. Biz söyleyelim. Halkın sinir uçlarını zıplatmadığımız seçim sonuçlarıyla açık ve nettir. Ama seçimde kazandığımız başarının kendisinin birilerinin sinir uçlarını zıplattığını AKP ve MHP’yi tedirgin ettiğini korkuttuğunu çok açık ve net bir şekilde bir kez daha söyleyelim. Ama ne HDP ne de DEM Parti birilerinin ağzına meze olacak, birilerinin bize yöneleceği bir parti değildir. Onun için de partimizi yargılamak için yargıya talimat vermekten, Anayasa Mahkemesi'ne emir vermekten derhal vazgeçin. Biz sayın Adalet Bakanı'nı bir kez daha hukuka davet ediyoruz. Bir kez daha görev tanımına uygun davranmaya davet ediyoruz buradan bunu da söylemiş olalım.”
‘Çökeceksiniz ve çözüleceksiniz’
“Şimdi partimizi kapatmak istiyorlar. Peki bizim partimiz talimatla kapatılacak bir parti mi?” diye soran Gülistan Kılıç Koçyiğit, bu soruya şu sözlerle cevap verdi:
“Hayır bizim partimiz aslında bir siyasi parti olmanın çok çok ötesindedir. Bir halkın partisidir. Halkın evinde kurulmuş bir partidir. Bir fikriyattır, bir felsefedir. Yeni yaşamı örgütleyen, inşa eden temel güçtür. Ve bu gücü kapatmaya hiçbir yargısal karar, hiçbir talimat tabii ki yetmeyecektir. Bakan beyin anlamadığı ve anlayamayacağı işte bu hakikatin tam da kendisidir. Onun için önerimiz şudur sayın bakana ve diğer sinirleri zıplayanlara. Partimizin adını sürekli karalamaya çalışmak yerine sakinleştirici alabilirsiniz. Seçim sürecini sindirmek için bir dönem inzivaya çekilebilirsiniz ve en nihayetinde bu sonuçları tabii ki sindireceksiniz çünkü bu sonuçlar halkın iradesinin sonuçlarıdır. Halkımızın ortaya koyduğu sonuçlardır ve halkın iradesine meydan okunamayacağını da 31 Mart seçimleri hepinize açık ve net bir şekilde göstermiştir. Ne yaparsanız yapın şunu söyleyelim çökeceksiniz ve çözüleceksiniz. Çünkü halkın iradesinin karşısında duran her yapı çökmüştür ve çözülmüştür. 31 Mart seçimleri bunun açık ve net bir şekilde fotoğrafını ortaya koymuştur. Ama 31 Mart seçimlerinden sonra gerekli dersleri aldığını söyleyenlerin yine aynı benzer pratiklere girmesi aslında hiç de bu dersi almadıklarını gösteriyor. Yine aynı yoldan yürüyeceklerini gösteriyor. Buna karşı da Van halkının iradesi Van’da olduğu gibi duracağız, bunlara geçit vermeyeceğiz, bunlara prim vermeyeceğiz. Bunu da buradan ifade etmek istiyorum.”
‘Neden savaş politikaları’
Türkiye ekonomisine de dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bir röportajında Türkiye’nin borcuyla ilgili olarak ‘ortada abartılacak bir şey yok’ sözlerinin ibretlik ve hayret verici olduğunu ifade etti.
Yaşanan ekonomik çöküntünün doğrudan savaş politikaları ile ilgili olduğunu anlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Türkiye’nin bu kadar ciddi enflasyonla baş başa kalması bu kadar büyük bir yoksulluğunun artmasının sebebi Kürt düşmanlığı nedeniyle artan savaş harcamaları olduğunu ve sermayenin çıkarları için yapılan düzenlemeler olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.
Taksim’e davet
1 Mayıs kutlamalarının yapılacağını hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, alanlarda olacaklarını dile getirerek aynı zamanda Taksim yasağını da kabul etmediklerini söyledi. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bizler de DEM Parti olarak 1 Mayıs’ta Taksim meydanında olacağız. İşçi ve emekçi halkımızla birlikte yan yana duracağımızı ifade etmek istiyorum. Bu güvenlik gerekçesiyle sürekli yasaklanan Taksim 1 Mayıs’ını hatırlarsınız 2010 yılında izin verilmişti ve o zaman tek bir işçinin burnunun kanamadığını, hiçbir sorun çıkmadığını hepimiz biliyoruz. Onun için burada güvenlik gerekçesinin sadece bir bahane olduğunu güvenlik önlemi alması gerekenlerin güvenliği gerekçe yaparak alanları, meydanları kadınlara, halklara, işçi ve emekçi sınıfına kapatma tutumundan bir an önce vazgeçmeleri çağrısını da buradan yapmak istiyoruz. Tüm emekçi kardeşlerimizi emeğin ve özgürlüğün ülkesini kurmak için geliyoruz şiarıyla 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza sınıfın sesini yükseltmeye, bu işçi sınıfı düşmanı sermaye yanlısı iktidar karşı gücümüzü göstermeye, işçi ve emekçi örgütlülüğünü bir kez daha büyütmeye davet ediyoruz. Şimdiden bütün işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun” diye ifade etti.