Gülistan Doku 4 yıldır nerede?

Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybedilişinin üzerinden geçen 4 yıla rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyleyen dosya avukatı Ali Çimen, “Bir bütün olarak tekrardan dosyanın incelenmesi gerekir” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Amed- Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku 5 Ocak 2020 tarihinde şüpheli bir şekilde kayboldu. Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden 4 yıl geçti ama dosyada etkili bir soruşturma yürütülmedi.  

Daha önce Gülistan Doku’nun en son görüştüğü kişi olan baş şüpheli eski erkek arkadaşı Zainal Abarakov’un Annesi Cemile Yücer’in Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (Cimer) yazdığı bir yazı gündem olmuştu. Yazıda Cemile Yücer, dilekçesinde oğlu Zainal Abakarov’u dönemin Tunceli Valisi Tuncay Sonel ve diğer yetkililerin bilgisi dahilinde Rusya’ya gönderdiği ve Yine olayın kamuoyunda yankı bulmasından sonra dönemin içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun kendilerinden ricada bulunarak, “O gelsin yoksa bunlar Gezi gibi olaylar başlatacak” demesi üzerine, oğlunu geri getirdiği bilgisine yer vermişti.

CiMER’e yazılan dilekçenin dava dosyasına konduğunu ifade eden dosya avukatı Ali Çimen, geçen 4 yıla rağmen etkin bir soruşturmanın yürütülmediğine dikkat çekti.

‘Failler korundu’

Dosyaya dair ne şüphelinin ne de anne ile babasının bir beyanda bulunmadığını hatırlatan Avukat Ali Çimen, “Ailenin sadece ‘yağmur yağıyordu bizler onu eve bıraktık’ şeklinde beyanı var ancak sonrası yok. Bu olayın böyle olmadığı ortaya çıkınca bizler tekrardan şüphelilerin ifadelerine başvurulması noktasında talepte bulunduk. Ancak bu talebimiz yerine getirilmedi. Kamuoyunun belli bir baskısı sonrasında baş şüpheli, olay 3’üncü yılına girerken gözaltına alındı. 4 saatlik bir gözaltının ardından serbest bırakıldı. Dosyamız etkin bir şekilde yürütülmedi yine taleplerimizin çoğu sürüncemede bırakıldı. Dosyada bulunan delillerin çok daha azı olduğunda insanlar tutuklanıyor. Ancak burada failler belli, dosyada da onlarca delil olmasına rağmen faillere yönelik herhangi bir tedbir uygulanmıyor. Bu da bize faillerin korunduğunu net bir şekilde gösteriyor” dedi.

‘Şüpheli Süleyman Soylu’nun ricası ile yurt dışından gelmiş’

Dosyada bulunan çok sayıda şüpheli durumun açığa çıkarılmadığına dikkat çeken Ali Çimen, son olarak baş şüphelinin annesinin CİMER’e yazdığı yazıya yer verdi. Annenin oğlu üzerinde uygulanan yurt dışı yasağının kaldırılması talebiyle başvuruda bulunduğunu aktaran Ali Çimen şunları söyledi:

“Bu soruşturma dosyasının basında yer almasının ardından savcılık bir dizi işlem yaptı. Bu işlemler sonucunda baba mesleğinden alındı. Baş şüpheliye dair tedbir kararları alındı. Bu tedbirler sonrasında baş şüphelinin annesi CİMER’e gönderdiği bir şikâyet kaydında bu olayın henüz basına yansımadan önce yani yüksek ihtimal olayın ilk yaşandığı günlerde oluyor bunlar. Şikâyet kaydında şu ifadeler yer alıyor, diyor ki ‘biz dönemin valisinden izin alarak çocuğumuzu yurt dışına gönderdik.’ Bir şüpheli aile ile girilen ilişkiyi görüyoruz. Bu baş şüphelinin annesinin beyanı ve resmi bir kayıtır. Bu olayın basına yansımasının ardından olay kendilerini de etkileyince dönemin içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun kendilerini arayarak ricada bulunduğunu ve çocuklarını geri getirdiklerini söylüyor. Geldikten sonra da yurt dışı yasağı tedbiri uygulanıyor.”

‘Etkin bir soruşturma ile dosyanın akıbeti anlaşılır’

Şüpheli ailesinin yetkililerle girdiği ilişki biçimine tepki gösteren Ali Çimen, “Dönemin yetkililerinin girdikleri ilişki biçimi dosyamızın neden sürüncemede bırakıldığını bizlere net bir şekilde gösteriyor. Bir şüpheli aile ile söz verme ve rica üzerinden ilişkiye giriliyor. Gülistan’ın akıbetinin ortaya çıkmamasının nedeni o dönemde yapılan bu işlemlerdir. Bir bütün olarak tekrardan dosyanın incelenmesi gerekir. Etkin bir soruşturma ile dosyanın akıbeti anlaşılabilir” sözlerini kullandı.