Geçici yönetime tepki: Değişim adaletle mümkün
Süveyda’daki kadınlara göre, geçmişiyle yüzleşmeyen bir sistemin geleceği yok. İhlallerin üstünü örtmek, halkın yeniden ayağa kalkmasını engellemekten başka bir işe yaramıyor. Kadınlar için değişim, sadece isimlerle değil, adaletle mümkün.

ROCHELLE JUNİOR
Süveyda- Suriye’nin güney kenti Süveyda’dan kadınlar, geçmişte ciddi insan hakları ihlallerine karışmış isimlerin cihatçı Heyet Tahriri El-Şam’a (HTŞ) ait geçici yönetimde görevlendirilmesine sert tepki gösterdi. Kadınlar, bu adımı adaletin açık bir şekilde hiçe sayılması ve cezadan muaf kalmanın meşrulaştırılması olarak değerlendirdi. Kadınlara göre bu durum, yeni bir devletin inşası yönündeki her ciddi çabayı baltalıyor.
“Bir devlet kendini yeniden kurmak istiyorsa, halka geçmişin hatalarının tekrarlanmayacağına dair net sinyaller vermelidir” diyen Süveydalı kadınlar, halkın acılarına neden olan eski figürlerin yeniden göreve getirilmesini öfkeyle karşıladı.
Atamaların yalnızca eski rejimden gelen kişilerle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda HTŞ içinde görev almış, adı özellikle kadınlara yönelik tutuklama ve işkenceyle anılan şahısları da kapsadığı vurgulandı.
‘Eskimiş ve yozlaşmış araçlarla yeni bir yapı inşa edilemez’
Avukat Meram Kudamani, son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan yeniden atamalarla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Halkın çok iyi bildiği, geçmişte ciddi ihlallere imza atmış bazı isimlerin karar alma mekanizmalarına yeniden yerleştirilmesi, yeni bir devlet kurma iddiasıyla çelişiyor. Eskimiş ve yozlaşmış araçlarla yeni bir yapı inşa edilemez.”
Meram Kudamani, aynı yüzlerin göreve getirilmesinin, halkın güvenini zedelediğini belirterek, “Yeniden yapılanmanın başarısı, halkın devlete olan güveniyle doğrudan ilişkilidir. Bu güveni yeniden tesis etmek için, adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri esas alınmalı; bu da ancak geçmişte ihlale karışmış şahısların uzaklaştırılmasıyla mümkündür” dedi.
‘Geleceğe dair inanç yok oluyor’
Meram Kudamani, ayrıca, bu atamaların halkta eski acıları yeniden canlandırdığını ve büyük bir umutsuzluk yarattığını ifade ederek, “İnsanlar yıllarca bu figürlerden kurtulmanın hayalini kurdu. Şimdi onları yeniden sahnede görmek, sadece geçmişin yaralarını kanatmıyor; aynı zamanda geleceğe dair inancı da yok ediyor. Eski sistemde görev yapmış herkes suçlu değildir. Ancak sistematik ihlallere karışmış olanlar tespit edilip, yeni yapılanma sürecinden dışlanmalıdır. Hele ki kadınlara karşı suç işlemiş kişilerin, toplumun yeniden inşasında herhangi bir rol üstlenmesi kabul edilemez” şeklinde konuştu.
‘Halk için büyük bir provokasyondur’
Süveyda’daki Suriye Kadın Ofisi Sözcüsü Asale Esad da süreci sert bir dille eleştirerek, şöyle konuştu:
“Yeni hükümetin, eski rejimden ya da Heyet Tahrir El-Şam gibi yapılardan gelen isimleri tekrar göreve getirmesi, halk için büyük bir provokasyondur. Özellikle de şehit anneleri ve mağdur yakınları için bu bir hakarettir. Bu kişiler arasında Kürt siyasetçilere yönelik suikastlarda parmağı olanlar, Ezidi kadın ve çocukların ticaretine karışanlar, yolsuzluk ağlarının kilit isimleri bulunuyor. Tüm bu kayıtlar belgelenmiş durumda.”
‘Ortada gerçek bir hesap verme süreci yok’
Asale Esad, hükümetin bu tutumunun hem iç barışı hem de uluslararası toplumun desteğini zayıflattığını kaydederek, “Sürekli ‘uygun alternatif yok’ bahanesiyle bu tür atamaları meşrulaştırmak, toplumsal öfkeyi daha da büyütüyor. Tartışmalar yükseldiğinde ise bu kişiler sahneden çekiliyor ya da faaliyetleri donduruluyor; ama ortada gerçek bir hesap verme süreci yok” diye belirtti.
Süveyda’daki kadınlara göre, geçmişiyle yüzleşmeyen bir sistemin geleceği yok. İhlallerin üstünü örtmek, halkın yeniden ayağa kalkmasını engellemekten başka bir işe yaramıyor. Onlar için değişim, sadece isimlerle değil; değerlerle, hesap verebilirlikle ve adaletle mümkün.