RAFIF ESLEEM

Gazze- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları, sağlıktan eğitime birçok alanda çöküşe neden olurken, bu saldırılar kadın kuruluşlarının çalışmalarını ciddi anlamda etkiledi.

Bu durum özellikle kamplarda ve barınma merkezlerinde kadınların maruz kaldığı şiddet biçimlerini artırdı. Ajansımıza konuşan ve isimlerini açıklamak istemeyen kadınlar, savaşın başlangıcından bu yana maruz kaldıkları şiddeti anlattı.

‘Şikayetçi olmak istedim ailem ikna etti’

Savaşın başlangıcından bu yana evli olduğu erkek tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını anlatan kadın, “İsrail saldırılarıyla birlikte tüm aile üyelerimiz Gazze’nin güneyindeki insani yardım bölgelerine göç etmek zorunda kaldı. Eşimden şiddet görmeye başladım. Şiddetten dolayı şikayette bulunmak istedim, ancak ailesi Gazze’nin kuzeyine dönene kadar sabırlı olmamı istedi. Çocuklarımla birlikte güney tarafına gitmek istedim, bunun üzerine ise çocuklarımı bırakıp tek başıma gidebileceğimi söylediler. Bu yüzden iki seçenek arasında kaldım; ya çocuklarımı bırakıp gidecektim, ya da yaşadığım şiddete katlanacaktım. Ve sonuç olarak çocuklarımı bırakamadım” dedi.

‘Aile reisi olarak kayıtlı olmadığım için yardım alamadım’

İsrail saldırıları nedeniyle göç ettiği kampta zor günler yaşadığını aktaran F.N. ise, “Savaşın başlamasıyla eşim ihtiyacımız olan harcamaları yapmaktan kaçındı. Pazarlarda alabileceği hiçbir şey olmadığını bahane ediyor. Beni ve çocuklarımı aç bıraktı. Mesele bununla da bitmedi. Kurumlar gıda kolileri dağıtmaya başlayınca eşim bu kolilere el koyup satmaya başladı. Bir ay boyunca aç kaldık. Onu müdüre şikayet etmeye çalıştım, ancak aile reisi olarak kayıtlı olmadığım için yardım paketini bana vermeyi reddettiler” ifadelerinde bulundu.

‘Kazandığım parayı benden alıyor’

Terzilik yaparak maddi gelir elde eden S.A. da yıpranmış kıyafetleri onardığını ve elde ettiği geliri çocukları için harcadığını kaydetti. S.A. “Alım gücümüz çok düştü ve her şey çok pahalı hale geldi. Her seferinde eşim kazandığım iki kuruş parayı benden zorla alıyor. Kazancımı vermemem halinde şiddet uygulamakla tehdit ediyor. Kimi zaman kapıma dayanıp müşterilerimi engelleyeceğini, dikiş makinamı kıracağını söylüyor. Onunla savaşmaktansa istediği parayı veriyorum” diye belirtti.

‘Kurumlar kapanınca şiddet arttı’

Avukat ve insan hakları savunucusu Naima İsbitan, Gazze Şeridi'ndeki kadınların savaşın başlangıcından bu yana siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik, cinsel, fiziksel ve sözlü olmak üzere birçok şiddet biçimlerine maruz kaldıklarını söyledi. Kadınların çoğunlukla ekonomik şiddete maruz kaldığını aktaran Naima İsbitan, “Kadınlar savaştan önce de mağdurdu. Savaştan kaynaklı kentteki kurum ve kuruluşlar çalışamaz hale geldi ve bunların yokluğunda kadınlara yönelik şiddet arttı. Bunun yanı sıra erkekler, Dünya Gıda Örgütü'nün dağıttığı gıda yardımlarına el koyuyorlar ve ailelerinin aç kalmasına neden oluyorlar. Sorunun çözümüne dair kurumlarla iletişim kurmaya çalıştık, ancak işe yaramadı” şeklinde konuştu.

‘Onurlu bir yaşamdan mahrumlar’

Kamplarda kadınların zorlu bir yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çeken Naima İsbitan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kamplarda kadınlar onurlu bir yaşamdan mahrum bırakılıyor. İsrail güçleri uluslararası sözleşmelere uymuyor ve katliamlara devam ediyor. Saldırılarla birlikte özellikle Gazze'nin kuzeyinde kıtlık, kaos ve karışıklığın etkisiyle kız çocuklarına ve kadınlara yönelik şiddet giderek artış gösteriyor. Yaşanan sorunların çözümü için çalışmalar yürütülmeli. Kadınlar şiddetle nasıl başa çıkacaklarını, faillerden nasıl uzak kalabileceklerini bilmeliler. Şu anda yaşanan ihlaller kayıt altına alınıyor ve ateşkes gerçekleştiği andan itibaren o kadınlar şikayette bulunacak ve faillerden hesap soracak” dedi.