Gazze’de kadınlardan velayet hakkı için kampanya

Gazze’de başlatılan ‘Feragat’ kampanyasıyla çocukların velayet yaşının yükseltilmesi hedeflenirken, Kampanya Koordinatörü Rawan Abu Asr, amaçlarının boşanan kadınların haklarını korumak olduğunu söylüyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Ajyal Yaratıcılık ve Gelişim Derneği, boşandıktan sonra çocuklarının velayet hakkından mahrum bırakılan kadınların acılarını gidermek için "Feragat" kampanyasını başlattı. Kampanya kadın ve çocuk haklarına ilişkin uluslararası anlaşmalar uyarınca boşanmış kadınların velayet yaşının 9'dan 15'e çıkarılması konusundaki tartışma çemberini genişletmeyi ve önündeki güçlükleri ve engelleri vurgulamayı amaçlıyor. Kampanya Koordinatörü Rawan Abu Asr, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Gazze Şeridi'ndeki "Feragat" kampanyasının temel amacının Aile Hakları Yasası'nın 118. maddesinin değiştirilmesi ve velayet yaşının 15'e çıkarılmasını talep etmek olduğunu söyleyen Rawan Abu Asr, “Çocukların velayet yaşının yükseltilmesini, kadınların haklarının sağlanmasını, çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasını, çocukların güvenli ortamlarda yetiştirilmesini, çocukların korunması için yasa ve politikaların değiştirilmesini istiyoruz. Kampanya ile annelerin güçlü ve güvende hissetmeleri için adil bir ortam sağlamayı hedefliyoruz. Çocukların da toplumda aktif ve güçlü olmaları için ihtiyaç duydukları psikolojik desteği alabilmeleri için annelerinden sevgi ve şefkat görmeleri gerekiyor” dedi.

Temel amaç velayet yaşı

Kampanyanın birçok hedefi olduğunu bunlardan en önemlisinin ise velayet yaşı olarak değerlendirdiklerini belirten Rawan Abu Asr, konuyla ilgili Yasama Meclisi’nin ikna olduğunu ve kampanyanın hedef ve vizyonuna ulaşılması için kanunda değişiklik yapmak istediklerini ifade etti. Rawan Abu Asr, kampanyanın temel dayanağının kadınların hak ve görevlerinin bilincinde olarak velayet yaşını yükseltmelerini talep etmek olduğunu belirtti.

Kadınların önüne birçok engel konuluyor

Rawan Abu Asr, kadınların mahkemelerde açık yasal mekanizmaların bulunmaması, davayı tamamlamak için büyük meblağlar ödenmesi ve gecikme nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalmanın yanı sıra hukuki, sosyal, ekonomik ve psikolojik zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Rawan Abu Asr, “Haklarını almalarına engel olan yargı kararları ve bazı avukatların zafiyetlerini istismar etmesi ile boşanan kadınlar maddi ve manevi zorluğun yanı sıra bireyler tarafından cinsel ve sözlü tacize maruz kalıyorlar” diye belirtti.

Boşanan kadınlar toplumdan dışlanıyor

Boşanmış kadınların kötü ekonomik ve sosyal koşullarının, yeterli konut olmaması ve maddi durumlarının kötüleşmesi nedeniyle eski eşlerini velayet davasını kazanmaya ittiğini söyleyen Rawan Abu Asr, şöyle konuştu: “Boşanan kadınlar toplum tarafından aşağılanıyor. Kadınlar boşandıktan sonra özgürlükleri kısıtlanıyor, davranışları sürekli takip altında ve ‘ailenin yüz karası’ olarak görülüyor. Boşanan kadının itibarı özellikle ailesi tarafından zedeleniyor. Çocuklar annelerine karşı dolduruşa getiriliyor ve çocuklar tamamen anneden uzaklaşabiliyor. Kısacası kadınlar çifte baskıya maruz kalıyorlar.”

Kampanya sonuç alana kadar sürecek

Kampanyanın amacı hakkındaki detayları yineleyen Rawan Abu Asr, “Kampanya, başta çocukların velayet yaşının 15'e çıkarılması, hukuk eğitiminin artırılması, kadınların hakları ve destek talep etme mekanizmaları konusundaki farkındalık düzeylerinin artırılması, onlar için koruma faktörlerinin güçlendirilmesi, sosyal aile ve toplum desteği gibi yapılar ve boşanmış kadınların davalarının mahkemelerde açılmasını benimsemek ve davalarındaki gelişmeleri takip etmek için bir hukuk ekibi sağlama ihtiyacını da sağlıyor” ifadelerinde bulundu.

Rawan Abu Asr, kadınlar için çocuklarına baskı ve ötekileştirmeden uzak, uygun bir çevre ve düzgün bir yaşam garanti eden geçim kaynakları sağlamanın önemini vurguladı. Rawan Abu Asr, konuşmasının sonunda, kampanyanın karar vericiler üzerinde baskı kurmaya ve ezilen kadınların sesini duyurmaya, talepler ve çağrılar karşılanana kadar devam edeceğini belirterek, "Kampanya 1 Ağustos'ta başladı ve devam ediyor. Hipotezleri uygulayabilmemiz, adaleti sağlayabilmemiz ve sürdürülebilir bir şekilde koruma sağlayabilmemiz için bir yıl veya daha fazla uzaması bekleniyor” dedi.