Gazeteci Pınar Gayip: Kadın gazeteciler erkek-devlet şiddetinin hedefinde

Gazeteci Pınar Gayip, kadın gazetecilerin kimi zaman meslektaşları kimi zaman polisler kimi zaman da haberini yaptıkları failler tarafından hedef alındıklarını belirterek, mücadelenin ortak zeminde büyütülmesi gerektiğini söyledi.

ELİF ÇETİNER

İstanbul- Kadınlar, emekleri üzerinde devam eden sömürüye karşı mücadelelerini her alanda büyütüyor. Gazetecilikte de kadın olmak daha güçlü bir direnişi ve emeği de gerektiriyor. Kadın gazeteciler, hem erkek-devlet şiddetine hem de mesleğin zorluklarına karşı mücadelesini sürdürüyor.

Etkin Haber Ajansı (ETHA) Editörü Pınar Gayip, haber takibi yaparken yaşadıkları zorlukları ajansımıza anlattı.

‘Kadın gazeteciler ciddi sorunlar yaşıyor’

Sokaklarda, meydanlarda haber takibi sırasında erkek meslektaşları tarafından özel bir baskıya maruz kaldıklarına dikkat çeken Pınar Gayip, şunları aktardı:

“Kadın gazeteciler olarak aslında basın alanında çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunlar elbette ki bundan 10 sene ya da 15 sene önceki gibi değil. Çalışmamız gerçekten çok zordu. Boyumuz kısa olduğu için cüsse olarak onlardan daha küçük olduğumuz için; kafalarımızın üstüne, omzumuzun üstüne kameralarını koyup bizi tripod olarak kullanıyorlardı ya da ellerinin tersi ile bizi alandan itip ’sen kenarda dur, bu erkek işi, biz çalışıyoruz, gazetecilik yapıyoruz, haber takibi yapıyoruz ‘şeklinde tartışmalarımız olurdu.”

‘Şiddete karşı öz savunmamızı yaptık’

Erkek meslektaşları tarafından maruz kaldıkları şiddete karşı kadın gazeteciler olarak direndiklerini belirten Pınar Gayıp, “Çok fazla mücadele ettik ve gerçekten o yıllarda öz savunmamızı da uyguladığımız oldu. Bazen eylemleri durdurup bu erkek gazetecilerin yaptıklarını teşhir ettik. Yine buna benzer sorunları muhalif medya içerisindeki gazeteci erkekler ile de yaşamış olduk. Angarya gördüğümüz işleri bize yaptırıp kendileri kamera önünde görünür olmak istiyorlardı” dedi.

‘Polisler tarafından özellikle şiddete maruz kalıyoruz’

Sadece meslektaşları değil, kadın gazetecilerin polisler tarafından da özellikle şiddete maruz kaldığına vurgu yapan Pınar Gayıp, “Polis şiddetinin de doğrudan mağduru durumundayız. Müdahale anlarında polislerin taciz ve tehditlerine çok açık bir şekilde uğruyoruz. Ya da yaptığımız haberlerde bir kadına yönelik cinsel, şiddet ya da taciz, tecavüz haberlerinde haber kaynaklarının ‘onun başına gelen senin de başına gelir, yazdığın şeyleri yaşarsın’ yönünde aslında kadın olmaktan kaynaklı çok fazla saldırıya, şiddete maruz kaldık. Yıllardır da bununla mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.

Tacize uğrayan stajyer avukatın haberini yaptığı için hedef alındı

Devlet-yargı ve erkek şiddetinin bir bütüncül olduğunu yaptığı bir haberle örneklendiren Pınar Gayıp, tacize uğrayan bir stajyer avukatın haberini yaptığı için hedef alınarak hakkında dava açıldığını anlattı. Dijital medya ağı olan X medyadan bir arkadaşının, Avukat Sezgin Keleş’in cinsel tacizine uğradığını bildirerek haberinin yapılmasını istediğini belirten Pınar Gayıp, o sürece ilişkin şunları aktardı:

“Bu kadın arkadaş ile röportaj yaptık. Tacizi gerek olmadığı halde belgeler ile kanıtlamıştı. Yalan bir haber değildi. Bunun altını çizmek isterim. Bu haberin yayınlanmasının ardından ben tacizci kişi tarafından açılmış olan sahte hesaplar üzerinden tehdit edildim. Örgüt üyesi olduğum yönünde hedef gösterildim. Bu erkek hakkında basit cinsel saldırı suçundan hapis cezası verildi. Dava bu yönüyle kapandı. Fakat benim haberde kullandığım fotoğrafının fonunda küçük bir çerçevede oğlunun fotoğrafı varmış. Önce bununla bir suç duyurusunda bulundu, istismar durumunun olduğunu söyledi. Bu suç duyurusunda kovuşturmaya yer yoktur kararı çıktı. Daha sonra işi ihbarcılığa kadar vardırdı. Benim örgüt üyesi olduğumu ve çalıştığım ETHA’nın da örgüt ile bağlantılı olduğunu buradan örgüte para aktardığımız noktasında maliyeye şikayette bulundu. Haberlerimizin odağı kadın, LGBT+, hayvanlar, emekçiler, ekoloji vs. Tüm resmi işlemlerimiz de tamamlanmasına rağmen bu soruşturma davaya dönüştü. Tüm bu anlattıklarımı bu davayı erkek egemen sistemin, kadın düşmanı politikalarından ayrı görmemek gerekir.”

‘Mücadele ortak zeminde büyütülmeli’

Kadın gazetecilerin, kadınların maruz kaldığı şiddeti haberleştirdiğine vurgu yapan Pınar Gayıp, “Yaptığımız haberler nedeniyle hedef oluyoruz. Bazen polis bazen yargı bazen de haberini yaptığımız kadınların ailesi tarafından. Biz kadınların beyanları doğrultusunda haber yapıyoruz. Bu yüzden de halkın haber alma hakkının savunulması için bize de destek çıkılması ve mücadelenin ortak bir zeminde büyütülmesi gerekiyor” dedi.