Haber Merkezi- İran’da idam cezasına çarptırılan Gazeteci Pexşan Ezîzî tutuklu bulunduğu Evin Cezaevi’nden, İran’ın başkenti Tahran’da Jina Amini’nin ‘ahlak polisleri’ tarafından katledilişinin ve ‘Jin jiyan azadi’ ayaklanmasının 2’nci yıldönümü için mektup gönderdi. Gönderdiği mektupta, ‘Jin jiyan azadi’ ayaklanmalarında yaşamını yitirenleri anan Pexşan Ezîzî, yaşamını yitirenler için mücadeleyi büyüteceklerini kaydetti.

‘21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacak’

Kadının toplumdaki öncü rolüne dikkat çeken Pexşan Ezîzî, erkeğinde toplumsal rolünün yeniden tanımlanması gerektiğini ve kadın, erkek eşitliği sağlanıncaya kadar bir mutluluktan bahsetmenin yanılsama olduğunu vurguladı. “Toplumsal cinsiyetçiliğin dönüşümü, iktidarın aracı haline gelen cinsiyetçiliğe karşı ahlaki-politik bir mücadeledir” diyen Pexşan Ezîzî, 21’inci yüzyılın kadın devrimi yüzyılı olacağının altını çizerek, bu devrimin içeriğini de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın bilimi olarak geliştirdiği Jineolojinin geliştireceğini ifade etti.

‘Halklar özgürlükte ısrarcı’

Mevcut sistemlerin yeniden dizayn edilmesinin, reforma uğramasının mevcut koşullarda özgürlüğün sağlanması için yeterli olmadığını kaydeden Pexşan Ezîzî, bundan kaynaklı sistemin güçlü bir mücadele ile tamamen değiştirilmesi gerektiğini ve vurgulanan Kadın Devrimi’nin bir reform eylemi değil, radikal, teorik ve bilimsel bir eylem olduğunu söyledi.  Yaşanan savaş ve kaotik sürece rağmen halkların her zaman özgürlük konusunda ısrarcı olduklarına dikkat çeken Pexşan Ezîzî, “Biz kadınlar, ortak akla ve dile sahip olduğumuzda, ataerkil zihniyete, merkezi otoriteye, irademizin ve yaşamımızın baskılanmasına karşı mücadele ettiğimizde köklü ve kapsamlı değişiklikler yapabileceğiz. Bu uyum ve dayanışmanın formülü ise ‘Jin jiyan azadi’dir” diyerek, ikinci olarak öz savunmanın geliştirilmesi olduğunu belirtti.

‘Jin jiyan azadi felsefesi bir ölüm değil yaşam felsefesidir’

Kadını yok saymanın ideolojik bir yaklaşım olduğunu ve buna karşıda güçlü bir ideolojik mücadele yürütülmesi gerektiğini savunan Pexşan Ezîzî, cinsiyetçilik, bilimcilik, dincilik, milliyetçilik üzerinden kadının ve toplumun hedef alındığını söyledi. Bunun içinde bu kavramların eleştirilerinin güçlü yapılmadan kadının doğasının, kimliğinin tanımlanamayacağını belirtti. Kadınların verdikleri mücadele ile ‘Jin jiyan azadi’ felsefesinde yaşamın ancak bu kavramların ve modernitenin güçlü eleştirisi ile kurulabileceğini söyleyerek, şunları belirtti:

“Jin jiyan azadi felsefesi bir ölüm değil yaşam felsefesidir. Jineolojinin hayata geçirildiği bilimsel bir devrimdir. Halkın etrafında toplandığı ve benimsediği bu felsefeyi ne pahasına olursa olsun saptırılmasına izin vermemek gerekir.  ‘Jin jiyan azadi’ devrim şehitlerimizin kanını yerde bırakmamak için demokratik aileyi oluşturan, kültürünü koruyan, devrimci bilince sahip bir toplumu geliştirmemiz gerekir.”