Gazeteci Dicle Ahmed: Kürt gazeteciler sınır tanımıyor

Gazeteci Dicle Ahmed, Kürt gazetecilere yönelik saldırıların amacının soykırım saldırılarının gizlenme çabası olduğunu vurgulayarak, Kürt gazetecilerin sınır tanımadıklarını, yaşamını yitiren arkadaşların kalemi ile mücadeleye devam ettiklerini söyledi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Türk devleti, 8 Temmuz’da Şengal’de 3 Ağustos 2014 Fermanı’nın yıl dönümü nedeniyle haber takibi yapan Çira TV ve Çira FM çalışanlarını taşıyan araca yönelik hava saldırısı düzenledi. Bombardımanda 3 gazeteci ile yoldan geçen 4 kişi yaralandı. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tedavi gören gazetecilerden Murat Mirza İbrahim 11 Temmuz’da yaşamını yitirdi. Yine Güney ve Kuzey Kürdistan’da gazetecilere dönük baskı, tutuklama, ağır cezalar devam ediyor.

Kürt gazetecilerin hedef alınmasına ilişkin değerlendirme yapan Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Gazeteci Dicle Ahmed, Kürt gazeteciler olarak hakikatin sesi olmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.

‘Soykırım saldırıları komplo ile başladı’

Kürt halkına dönük soykırım saldırılarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplo ile başladığını söyleyen Dicle Ahmed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sürece baktığımızda dünyanın siyasi, sosyal, diplomatik ve askeri alanda çöktüğünü görürüz. Kürdistan da soykırım saldırıları ile karşı karşıya. Bu soykırım saldırıları çıkarı olan hegemonik devletler tarafından ortaya konuluyor. Türk devleti bu saldırı politikalarının yürütücüsüdür. Kürt halkına yönelik soykırım saldırılarının uzun bir geçmişi var. Ama artık Kürtlerin konumu farklı. Bugün Önder Apo'nun ideolojisine dayanan öyle bir devrimimiz var ki, onun sayesinde 12 yılı tamamladık.  Soykırım saldırıları Önder Apo’ya dönük uluslararası komplo ile başladı. Bu komplonun bir devamı olarak da uluslararası güçler 12 yıldır Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara sessiz kalarak, devrimimizi ve kuruluş ideolojimizi yok etme politikasını sürdürüyorlar. Askeri yöntemlerin dışında siyasi, diplomatik ve sosyal yöntemleri de kullanıyorlar.”

‘Kürt gazeteciler her yerde baskı ve saldırılarla karşı karşıya’

Kürt gazetecilerin dört parça Kürdistan’da maruz bırakıldığı baskı ve saldırılar hakkında konuşan Dicle Ahmed, “Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik işgal saldırılarını belgeleyen gazeteciler hedef oldu. Gazeteciler; tutuklanıyor, teknik malzemelerine el konuluyor, işkence ve tacize uğruyor. KDP, tarafından onlarca gazeteci, tutuklandı, kaçırıldı, kendisinden haber alınamadı. Şengal’de Çıra TV ve FM çalışanlarına saldırı düzenlendi. Aynı zamanda bir yıl önce ANHA muhabirinin şehit edildiği Rojava Kürdistan'da da aynı saldırılar yaşanıyor. Kobanê'deki Ronahi ve Stêrk TV ekipleri de Türk devleti tarafından bombalandı. Bu eylemler sadece Kürdistan'da olmuyor, bir süre önce Avrupa'da da Kürt televizyonları basıldı. Kuzey Kürdistan’da da gazeteciler sürekli baskı ve tutuklama yaşıyor” dedi.

‘Kürt gazeteciler olarak sınırları tanımıyoruz’

Gazetecilerin hakikatleri açığa çıkardıkları için hedef haline getirildiğini söyleyen Dicle Ahmed, “Korktukları bizim kameralarımızdır. Biz Kürt gazeteciler olarak sınırları tanımıyoruz. Biz bulunduğumuz her alanda sesimizi yükselteceğiz. Dört parça Kürdistan’da soykırım saldırılarını belgelemeye devam edeceğiz. Bu amaçla yaşamını yitiren arkadaşlarımızın kamera ve kalemleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük ve önemli çalışmalara imza atacağız ve halkımızla birlikte devrimi başarıya ulaştıracağız. Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünden, Kürdistan'ın bağımsızlığına, toplumun özgürlüğüne kadar adım adım halkın yanında olacak ve başarıya damga vuracağız” diye belirtti.