‘Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerine derhal açılsın’

Ortak bildiri yayımlayan 11 uluslararası insan hakları kuruluşu, Galatasaray Meydanı’nın herhangi bir kısıtlama olmaksızın Cumartesi Anneleri/İnsanlarına derhal açılmasını istedi.

Haber Merkezi- 11 uluslararası insan hakları kuruluşu yayınladıkları ortak bildiriyle Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri/İnsanları'na herhangi bir kısıtlama olmaksızın açılmasını istediler. Uluslararası insan hakları kuruluşları, bildiride Mayıs 1995'ten bu yana zorla kaybedilen yakınları için hakikat ve adalet uğruna eylemde olan Cumartesi Anneleri/İnsanları ile dayanışmalarını ilan ettiklerini belirtti.

‘En uzun soluklu barışçıl eylemini sürdürüyorlar’

Cumartesi Anneleri/İnsanlarının 25 Mayıs’ta 1000’inci haftalık eylemlerini gerçekleştirerek Türkiye’nin en uzun soluklu barışçıl eylemini sürdürdüğüne vurgu yapılan bildiride, şöyle denildi:

“Onlar, son 29 yıl içinde ve özellikle Ağustos 2018'den bu yana, yetkililerce barışçıl protesto yapma haklarına yönelik hukuka aykırı kısıtlamalarla, polisin aşırı güç kullanımıyla, keyfi gözaltılarla, asılsız cezai soruşturmalarla ve idari tacizle karşı karşıya kaldılar. Bu ihlaller cezasız kaldı. 25 Ağustos 2018'de 700'üncü haftalık nöbeti dağıtmak üzere aşırı güç kullanan çevik kuvvet polisine soruşturma açılmadı ancak bu aşırı güç kullanımına uğrayan ve hukuka aykırı olarak gözaltına alınan yakınlarının da aralarında bulunduğu 46 insan hakları savunucusunun yargılanması hala devam ediyor. Şubat 2024'te aralarında yine yakınlarının da bulunduğu 20 kişiye yönelik asılsız bir soruşturma daha başlatıldı.”

‘Kararlılıklarından vazgeçmediler’

Cumartesi Anneleri/İnsanları, önlerine çıkan tüm engellere rağmen sevdiklerinin zorla kaybedilmelerine ilişkin gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların adalet önüne getirilmesi konusundaki kararlılıklarından vazgeçmediğine dikkat çekilen bildiride “Ayrıca sevdikleriyle buluşma ve anma mekanı olarak tanımladıkları Galatasaray Meydanı'nda yıllardır yetkililerin baskılarına karşın haftalık nöbetlerini sürdürmekte kararlılar” diye kaydedildi.

‘Kısıtlamalar derhal kaldırılmalı’

Bildiride, “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Ekim 2023'te yaptığı ve Kasım başında Galatasaray Meydanı'ndaki kısıtlamaların hafifletilmesine yol açan olumlu yorumlarını memnuniyetle karşılamakla birlikte polisin ve polis bariyerlerinin varlığından ve katılımlarına izin verilen kişi sayısının keyfi olarak sınırlandırılmasından endişe duyuyoruz” denilerek, eylemin 10 kişiyle sınırlandırılarak barışçıl eylem hakkının engellendiği belirtildi. Bildirinin devamında şu ifadeler yer aldı:

“Kasım 2022 ve Mart 2023'te alınan, başvurucuların barışçıl toplanma özgürlüğünün ihlal edildiğine ve ihlalin bir daha tekrarlanmamasına hükmeden iki Anayasa Mahkemesi kararıysa bugüne kadar hiç uygulanmadı. Başta Cumartesi Anneleri/İnsanları olmak üzere, zorla kaybetme mağdurlarının yakınları ve Türkiye'deki diğer insan hakları savunucularına uygulanan kısıtlamaların derhal kaldırılması çağrısında bulunuyoruz. Yetkilileri, grubun her cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda barışçıl protesto düzenleme hakkını sınırlamak yerine [bu hakka] saygı duymaya, onu kolaylaştırmaya ve korumaya çağırıyoruz.”

Bildiriyi yayımlayan uluslararası insan hakları kuruluşları şöyle:

*Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü)

*Article 19 (19. Madde)

* Civicus (Yurttaşlar)

 *Civil Rights Defenders (Sivil Haklar Savunucuları)

*Collectif des Familles de Disparus en Algérie (Cezayirli Kayıp Aileleri Kolektifi)

*Zorla Kaybedilmelere Karşı Avrupa-Akdeniz Federasyonu (Euro-Mediterranean Federation Against Enforced Disappearances [FEMED])

*EuroMed Rights (AvrupaAkdeniz Hakları)

*in the framework of the Observatory for the Protection of Human Rights Defenders (İnsan Hakları Savunucularının Korunması Gözlemevi çerçevesinde Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu)

* International Federation for Human Rights (FIDH)(Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu )

*Front Line Defenders (Ön Hat Savunucuları)

*World Organisation Against Torture (OMCT) (İnsan Hakları Savunucularının Korunması Gözlemevi çerçevesinde Dünya İşkenceye Karşı Kuruluşu).