Filiz Budak: Türkiye halkları bu hükümete artık yeter demeli
Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlerin tüm bölgeyi etkileyeceğini belirterek, “Her yönüyle faşist bir iktidar var" dedi.
BERJÎN KARA
Mexmûr–Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Genel Milletvekilliği Seçimleri’ne sayılı günler kaldı. AKP-MHP iktidarının işgal, gasp ve soykırım politikalarından kaynaklı Türkiye ve bölge halkları açısından “tarihi” görülen seçimler dünyanın gündeminde.
Seçimlerin yakından takip edildiği yerlerden biri de Irak’ın Mexmûr ilçesinde bulunan ve Türk devletinin saldırılarının hedefi olan Şehit Rüstem Cudî Mülteci Kampı (Mexmûr Kampı). Mexmûr Kampı Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, seçimlerin Kürt ve bölge halkları açısından önemini değerlendirdi.
‘İktidar her yönüyle faşisttir’
Mevcut iktidar nedeniyle Türkiye’deki seçimlerin demokratik bir ortamda gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Filiz Budak, “Karşı karşıya olduğumuz hükümet, iktidar bir rezalettir ve her yönüyle faşisttir. Kadın, gençlik ve insan hakları, yine Türkiye’de başta Kürt halkı olmak üzere ulusların hakları yok sayılmaktadır. Bunun yanında iktidar kendi ülkesinde ve sınırlarının dışındaki halkları katlediyor” dedi.
‘En fazla kadın katliamı AKP döneminde yaşandı’
Filiz Budak, seçimin kadınlara, Kürt halkına etkisini ve tarihsel önemini şöyle dile getirdi: "Bugün karşı karşıya olduğumuz iktidarın en çok kadın katliamını gerçekleştirdiği, şiddeti artırdığı, ılımlı söylemler altında daha fazla katliam yaptığı herkes tarafından biliniyor. Kürt kültürü, dili ve Kürt halkı üzerindeki soykırım, imha ve inkâr politikalarını daha da geliştirdiler. AKP iktidarı sürecinde kadınlar her zamankinden daha fazla katledildiler. Türkiye'de Kürdistan'da Özgecan gibi genç bir kadın saldırıya uğradı, yakıldı ve cenazesi çöpe atıldı. Yıllar geçti, Gülistan Doku'nun annesi hala ‘kızım nerede’ diye soruyor. Bu cinayetler kim tarafından işlendi? AKP hükümetinin polisleri, memurları ve jandarmaları tarafından."
‘Sanatçıdan gazeteciye, toplum baskı altında’
Sandığa giden herkesin iktidarın savaş politikalarını göz önünde bulundurması gerektiğini belirten Filiz Budak, “Kürt halkı, gençler, kadınların katledilmesi yanında onlarca asker cenazesi Türkiye’ye getirildi. Onları da düşünmeleri gerekir. Bu noktada Türk halkının bu hükümete artık yeter demesi gerekiyor. Türkiye'de yüzlerce insan yaşadıkları yoksulluk nedeniyle kendilerini ve ailelerini yok etti. Çocuklarına yemek sağlayamayan baba intihar etti, o gün çocuğunu doyuramayan anne kendini ve çocuğunu öldürecek hale geldi. Bir sanatçı, iktidarı eleştiren bir şarkı söyleyip yazamaz halde, ertesi gün kendini hapiste buluyor. Gazeteciye kalemini kullanmak yasaklanıyor. Gazetecinin kamerası hiçbir yerde yasaklanmamalı. Toplum baskı altında, AKP-MHP yasaklar, baskılar hükümetidir” diye konuştu.
‘Tek bir Kürt’ün oyu AKP'ye gitmemeli’
İmralı sistemine ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecride dikkat çeken Filiz Budak devamla şunları söyledi: “Ecevit hükümeti sürecinde Önder Apo tutuklandı ama bu hükümet döneminde İmralı işkence sistemi daha da ağırlaştırıldı. Önder Öcalan’a işkence yapıldı, zehirlendi ve yıllardır bütün hakları gasp edilerek avukatlarıyla görüşmesi bile engelleniyor. Bütün bunlar AKP hükümeti sürecinde yapıldı. Bu nedenle hiçbir şekilde tek bir Kürt'ün oyu AKP'ye gitmemeli, tek bir kadının oyu AKP'ye gitmemeli.”
‘Türk devleti Misak-ı Milli sınırlarını oluşturmak istiyor’
Filiz Budak, Türk devletinin Kürt coğrafyasına dönük planlarını değerlendirerek şunları ifade etti: "Lozan’da İran, Türkiye, Suriye ve Irak olmak üzere dört devlete bu görevi verdiler, Kürdistan onlara hediye olarak verildi dört parçaya bölündü. Faşist şef Erdoğan'ın düşmesiyle artık onunla ilgili projelerin biter, ABD ve Avrupa gibi iktidarcı güçlerin Erdoğan’dan desteğini çeker. Bu da Ortadoğu’da yeni bir projenin devreye girmesi anlamına gelir. Ortadoğu politikası mutlaka değişecektir, çünkü bugün Türk devleti Ortadoğu'da faşizm ve şovenizm çizgisinde hareket ediyor. Bu şekilde Misak-ı Milli sınırlarını oluşturmak istiyor. Misak-ı Milli sadece sınırlar ile ilgili bir mesele olarak ele alınmamalı, aynı zamanda bir zihniyet oluşturuyor. Oluşturmak istediği zihniyet Osmanlı zihniyetidir.”
‘Amaç faşizmi yok etmek’
Yeşil Sol Parti'nin seçimlerde kazanması durumunda AKP faşizminin yıkılacağını belirten Filiz Budak, “Şu anda kurulan ittifaklar, insanların bu süreci değiştirebileceği ittifaklardır. Bunu böyle ele almak gerekiyor. CHP gibi bir hükümet Kürtler ile topyekûn birlikte hareket edecek diye bir şey yok. Ama burada amaç kurumlaşmış faşizm var o faşizmi yıkmak. Bu iktidarın değişmesi ile Türkiye ekonomik, manevi ve yürütülen savaş açısından da bir rahatlama, nefes alma gelişecektir” dedi.