NECVA RAHİM

Cezayir - Cezayir’de düzenlenen Uluslararası Kitap Fuarı, dünyanın dört bir yanından yayınevleri ve yazarların geniş katılımıyla başladı. Cezayir’in başkentinde 28 Ekim’de başlayan ve 5 Kasım’a kadar sürecek olan 28. Uluslararası Kitap Fuarı, “Kitap: Kültürlerin Buluşma Noktası” sloganıyla düzenleniyor.

Etkinlik, okurları ve yazarları bir araya getirerek, halklar arasında kültürel diyaloğu güçlendiren bir buluşma alanı sunuyor.

Fuar kapsamında Filistinli yazar ve araştırmacı Feyha Abdulhadi, “Sessizliğe Karşı Filistin” başlıklı bir panele katıldı.

Konuşmasında, Filistin tarih anlatısının önemine vurgu yapan Feyha Abdulhadi, gerçeğin çarpıtarak yayılmasına karşı koymanın zorunluluğunu dile getirerek, “Bizler hak sahipleriyiz, gerçek hikâyenin anlatıcılarıyız. Bu nedenle yazmak, belgelemek ve tarihî olayları sabitlemek büyük önem taşıyor. Dünyaya gerçeği, açık ve net bir biçimde sunmalıyız” dedi.

‘Filistin’de yaşananlar tam anlamıyla görülmüyor’

Feyha Abdulhadi, İsrail'in uyguladığı tahribat ve dezenformasyonun artık gizlenemediğini belirterek, “Dünya bugün gerçekleri çıplak gözle görüyor. Gazze’deki savaş suçlarını ve soykırımı haberleştirmesi engellenen medya kuruluşlarına rağmen, yaşananlar apaçık ortada” ifadelerini kullandı.

7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in yalnızca Filistin halkını yok etmekle kalmadığını, aynı zamanda suçlarının görüntülerini kendisinin kaydettiğini söyleyen Feyha Abdulhadi, buna rağmen yaşananların hâlâ tam anlamıyla dünyaya yansımadığını dile getirerek, “Bugün Filistin’de etnik temizlik yaşanıyor; Gazze’de soykırım, Cenin ve Tulkerem mülteci kamplarında zorunlu göçler sürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘Yazmaya ve belgelemeye devam etmeliyiz’

Filistinlilerin, gerçek anlatılarını koruma ve İsrail yanlısı bakış açısına karşı her alanda karşı durma sorumluluğuna sahip olduklarını belirten Feyna Abdulhadi, “Adalet ve insan onuru mücadelesi, tüm halkların ortak davasıdır” diye konuştu.

Feyna Abdulhadi konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Dünyada onurlu ve saygılı bir yaşam istemeyen hiçbir insan yoktur. Bu nedenle yazmaya, direnmeye ve belgelemeye devam etmeliyiz. Çünkü anlatımız, sessizliğe karşı en güçlü silahımızdır.”