NAGHAM KARAJEH

Gazze – İsrail 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını aralıksız sürdürüyor. En son yapılan açıklamaya göre İsrail saldırılarında katledilen Filistinlilerin sayısı 27 bin 238'e, yaralı sayısı da 66 bin 452'e yükseldi. Üstelik bombardıman sonucu yıkılan binaların enkazlarında yüzlerce cenazenin çıkarılmayı beklediği belirtiliyor. Gazze’de son zamanlarda İsrail’in açlığı da silah olarak kullandığı ifade ediliyor. Gazze’de bir şekilde bombardımandan kurtulan insanlar yiyecek bir şey bulamıyor.

Filistinli Samaher Shweikh, Gazze Şeridi'ndeki tüm kadınların, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana zorlu koşullarla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Sürekli bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle kadınların acısı iki kat artıyor. İsrail’in açlık politikasına karşı uluslararası yasalar ihlal edilirken, küresel sessizlik te sürüyor. Sessizlik olduğu için bizler İsrail’in ihlallerine karşı tüm gücümüzle karşı çıkıyoruz” dedi.

Hayvan yemlerini öğütüyorlar

Samaher Shweikh, insanların yiyecek bir şeyler bulmasının neredeyse imkansız hale geldiğini anlattı. Samaher Shweikh, "Gazze Şeridi'nde yaşamak için gereken asgari ihtiyaçlar karşılanamıyor. Yaklaşık iki aydır fırınların hedef alınması ve geçişlerden un girişinin engellenmesi nedeniyle bir somun ekmeğe bile ulaşmak imkansız hale geldi. Bu nedenle kadınlar çocuklarının açlığını gidermek için hayvan yemini öğütmek, sonra yoğurmak ve pişirmek gibi başka bir alternatif aramak zorunda kaldı. Çocuklarına hayvan yemi unundan yapılmış ekmek yedirmeyi kim ister ki? Arap devletleri sessiz, uluslararası kuruluşlar sessiz ve bu sessizlik kötüleşen koşulların trajedisini artırıyor. İsrail işgalinin saldırılarından ve baskınlarından ölmezsek, yoksulluk ve açlıktan öleceğiz” şeklinde konuştu.

Gün boyu odun arıyorlar

Her gün şafak vaktinden itibaren çevrede yakacak odun aradığını söyleyen Samaher Shweikh, "Odun toplamak ve kesmek her kadın için zorlu ve yorucu bir iştir, çünkü fiziksel güç ve aşırı çaba gerektirir. Gaz bulunmadığı için yemekler ateşlerde pişiriliyor. Teneffüs ettiğimiz zehirli dumanlar sağlığımızı ve çevreyi etkiliyor. Yakacak odunu hızla tutuşturmak için naylon ve plastik madde kullanıyorum. Zararlı gazların yoğunlaşması nedeniyle çocukları bu alandan uzak tutmaya çalışıyorum. Saatlerce toksik dumanların solunması nedeniyle göğüs ve akciğer problemlerinden yakınıyoruz. Ayrıca ateşin üzerinde yiyecek ve ekmek hazırlarken birkaç yanık olayı yaşadım. Bu koşullar hayatımda psikolojik ve fiziksel etkiler bıraktı” sözleriyle yaşadıkları koşullara vurgu yaptı.

‘Acılarımız ikiye katlanıyor’

Filistinli kadınların günlük ekmek ve yiyecek temin edememeleri nedeniyle ağır psikolojik baskı altında yaşadıklarını dile getiren Samaher Shweikh, “Gıda malzemelerinin yüksek fiyatları ve yaşam kaynaklarının eksikliği nedeniyle acılarımız ikiye katlanıyor. İnsani yardım kuruluşları acilen harekete geçmeli. Çok zorlu koşullarda yaşıyoruz ve ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu zorluklara karşı direnişimiz de sürüyor” dedi. 

‘Kadınların yaşamı garanti altına alınmalı’

Samaher Shweikh, son olarak şu çağrıda bulundu: "Gazze Şeridi'ndeki her kadın adına, uluslararası topluma acil müdahalede bulunmaya ve kadınların yaşadığı zorlu insani krizle ilgilenmeye, acının ciddiyetini hafifletmeye ve gerekli yardımı sağlamaya çağırıyorum. İnsan ve kadın haklarıyla güvence altına alınan temel ve meşru haklar kapsamında Gazzeli kadınların yaşamı garanti altına alınmalı. Gazzeli kadınların ihtiyaçlarına cevap verilmeli, ihtiyaçları giderilmelidir. Tüm bunların insani öncelikler arasında değerlendirilmesini istiyorum.”