NAGHAM KARAJEH

Gazze – Filistinli kadınlar, devam eden savaşın ışığında sadece günlük yaşamın yükünü taşımakla kalmıyor, aynı zamanda özgürlük ve haysiyete ulaşmak için mücadele ettikleri ezilen toplumda eşitlik ve adaleti sağlamanın tarihi sorumluluğunu da taşıyor.

Filistinli Kadınlar Genel Birliği üyesi Sonia Abbas, Filistin'deki karmaşık siyasi ve toplumsal gerçekliğe göre, Filistinli kadınların mücadelesinin uzun yıllardır özgürlük ve adalete ulaşmak için devam eden ulusal mücadelenin vazgeçilmez bir parçası olarak görüldüğünü belirtti.  Sonia Abbas ister Filistin topraklarında ister Filistinli mültecilerin yaşadığı diğer bölgelerde olsun, kadınların yaşadıkları yerlerde birçok hak ihlaline ve aynı zamanda direnişine tanık olduklarını anlattı.

‘Filistinli kadınlar saldırılar karşısında güçlü duruyor’

Sonia Abbas, Filistinli kadınların yaşamlarını etkileyen birçok sorun ve ekonomik zorluk ile mücadele ederken aynı zamanda geleneksel toplumun dayattığı sosyal ve kültürel kısıtlamalarla da karşı karşıya durduklarını belirtti. Dünyanın geri kalanındaki kadınlar gibi eşitlik mücadelesi yürütmesini engelleyen koşullar ile baş ettiklerini sözlerine ekleyen Sonia Abbas, “İsrail işgalinden kaynaklı Filistinlilere dönük ama özelde kadınlara yönelik baskıcı ve ayrımcı politikalardan kaynaklanan siyasi ve hukuki zorluklar da var” şeklinde konuştu.

Filistinli kadınların eşitliği sağlamak ve çeşitli alanlarda haklarını elde etmek için kararlı bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Sonia Abbas, siyasi, ekonomik ve sosyal yaşama aktif katılarak yaşamlarını geliştirmek için köklü, sürekli bir mücadele yürüttüklerini söyledi. Sonia Abbas, Filistinli kadınların karar alma pozisyonlarına katılarak daha iyi bir gelecek inşa etmek için çalıştıklarına, Gazze Şeridi’ndeki saldırılar karşısındaki güçlü duruşlarına dikkat çekti.

‘Tüm alanlardaki sorunlara çözüm bulmak için uğraşıyoruz’

Filistinli kadınların mücadelesinin uzun yolculuğunu anlatan Sonia Abbas şunları belirtti: “Davamıza ilişkin uluslararası farkındalığı attırmak, mülteci kadınların yaşadıkları zorluklar da dahil Filistinli kadınlar ile ortak mücadeleyi ve dayanışmayı arttırmak için farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. İşgalin sona erdirilmesi ve Filistinli kadınlara yaşadıkları her alanda eğitim, istihdam ve siyasi katılım konularında eşit fırsatlar sağlanması için uluslararası düzeyde adaletin sağlanması gerekiyor ve bunun için de büyük bir çabaya ihtiyaç var”

Sonia Abbas Mısır'daki Filistinli mülteci kadınların koşullarının, siyasi dalgalanmalar sonucunda ekonomik koşullarının ciddi sıkıntılar yarattığına işaret ederek, “Filistinli Kadınlar Genel Birliği olarak, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) uygulanmasını istiyoruz.  Filistinli mülteci kadınların koşullarını iyileştirmek ve onların tüm alanlardaki sorunlarına çözüm bulmak için uğraşıyoruz” diye belirtti.

Raporlar Filistinli kadınları göz ardı ediyor

Sonia Abbas'ın söylediğine göre, göze çarpan zorluklardan biri raporların Filistinli mülteci kadınların koşullarını göz ardı etmesidir. Filistinli mültecilerin siyasi ve hukuki statülerinin karmaşıklığı ve onlara uygulanan kısıtlamalar nedeniyle doğru ve güvenilir verilere ulaşmanın zorluğunun altını çizen Sonia Abbas, “Bu da onların uluslararası raporlara dahil edilmesini ve içinde bulundukları koşullara ve zorluklara ışık tutmayı zorlaştırıyor” dedi.

“Filistin'de CEDAW’ın etkinleştirilmesi çerçevesinde, Sivil Kadın Koalisyonu, üç yıl önce Arap örgütleriyle iş birliği içinde özel bir girişimin başlatıldığını duyurmuştu” diyen Sonia Abbas, bu iş birliğinin eşitliği sağlamayı amaçladığını ve Arap ülkelerindeki Filistinli kadınların haklarının korunması için çalıştığını sözlerine ekledi.

CEDAW’ın dünyada kadına karşı ayrımcılığı ortan kaldırmak için en önemli uluslararası sözleşmeler arasında kabul edildiğini belirten Sonia Abbas, Filistin'in CEDAW anlaşmasını hiçbir çekince olmadan uygulamaya yönelik açık bir taahhütte bulunduğunu kaydetti. Sonia Abbas “Bu sözleşmenin Filistin’de Nisan 2014'te imzalanması, yuttaşlık ve evliliğe ilişkin üç ek maddenin yanı sıra Kasım 2018'de Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokolün imzalanmasıyla başarılmıştır” dedi.

CEDAW 3 aşamada gerçekleştirilmeye çalışıldı

Filistin'deki sivil feminist koalisyonun, üç temel eksene odaklanan bir planla CEDAW’ı harekete geçirme yolunda ilerlediğini belirten Sonia Abbas, şunları söyledi: “3 temel aşamaya odaklanan bir plan aracılığıyla, ilk eksende çalışmaların ulusal düzeyde organize edilmesi, koalisyonun vizyonunun, yetkilerinin ve yönetiminin tanımlanması ve anlaşmanın takibine yönelik pratik planın uygulanması yer aldı. Bu aynı zamanda bir raporun hazırlanmasını ve koalisyona özel bir dijital sayfanın oluşturulmasını da içeriyordu. İnsan kaynaklarının güçlendirilmesinin yanı sıra, anlaşmaya ilişkin yıllık eğitim programının geliştirilmesi, CEDAW anlaşmasının plan ve programları dahilinde uygulanması için devlet kurumlarıyla koordinasyon sağlanması ve rapor alışverişinde bulunmayı içeriyordu.

İkinci aşamada ise bölgesel ve uluslararası düzeyde gölge raporların hazırlanmasında aktif rol alan üye kurum ve kuruluşlarla bilgi ve deneyim paylaşımına yönelik ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunuldu. CEDAW ile ilgili haberler ve etkinlikler, koalisyonun elektronik sayfasında da yayınlandı ve Filistinli mülteci kadınların koşullarını takip etmek için bölgesel düzeyde kadın kurumlarıyla ağ oluşturuldu. Üçüncü aşamada Filistinli kadınların durumuna ışık tutmak amacıyla Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları örgütleri ve CEDAW Komitesi ile yıllık bir takip planı hazırlandı. İsrail'in politikalarını ve ihlallerini ortaya çıkarmak için uluslararası anlaşmalarla çalışmanın ve bunları uygulamanın önemi de vurgulandı.”

Sonia Abbas, Filistin'de CEDAW sözleşmesinin etkinleştirilmesinin, özellikle Filistinli mülteci kadınların haklarının korunması ve eşitliğin sağlanması yönünde önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.