NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail tarafından tutuklanan Filistinli kadın tutsakların sayısı net olarak bilinmese de 7 Ekim saldırısından sonra kat be kat arttığı biliniyor. Filistinli tutsaklar, İsrail cezaevlerinde kötü muamele ile karşı karşıya. Dayak, hakaret, cinsel işkence biçimleri, psikolojik işkence, kötü muamele, tehdit, vücut bütünlüğüne yönelik ince arama ve tacizlerin yanında görüş için gelenlere de ince arama dayatması ve hakaret edildiğini tutsaklar kamuoyu ile paylaşmıştı. Tutsaklar bu politikalara karşı sık sık açlık grevlerine girerek tepkilerini gösteriyorlar.

Samidoun Filistinli Tutuklu Dayanışma Ağı’da konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:

"Filistinli kadın mahpusların, İsrail zindanlarında uzun süredir direnişi var. Hak ihlallerine karşı kadınların öncü mücadelesini destekliyoruz. Uluslararası alanda tutsakların sesinin duyulması için mücadele içindeyiz. Filistinli tutsakları desteklemek, toprakları ve halkı desteklemenin bir parçasıdır."

Filistin Esirler Cemiyeti üyesi Hazal Al- Natur, 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılar sonrası kadın ve kız çocukları da dahil olmak üzere birçok kişinin tutuklandığını ve tutuklanan kadınlar üzerinden diğer aile üyelerine de şantaj yapıldığını kaydetti.

‘Tutuklananlar arasında kız çocukları da var yaşlı kadınlarda’

Tutuklanan kadınların kimilerinin evlerinin yıkıldığını ve özel eşyalarına İsrail ordusu askerleri tarafından el konulduğunu söyleyen Hazal Al- Natur, devamında şunları ifade etti:

“Kadınlar katledilmekle ya da aile üyelerinin öldürülmesi ile tehdit ediliyor. Kimi erkeklere ulaşamadıklarında anne, kız kardeş ya da eşlerini tutuklayarak şantaj yapıyorlar. Tutuklananlar arasında kız çocukları da var yaşlı kadınlarda. Damon Hapishanesi’nde kalıyor bu kadınların çoğu. Son zamanlarda kamplarda kalan kadınların zorla kaybettirilme politikası yaygınlaştı. Nereye götürüldükleri, sayılarının kaç olduğu bilinmiyor.

‘Tecavüz ile tehdit edilmiş’

Hazal Al- Natur, gözaltından çıkan Gazzeli bir kadının anlatımlarını şu sözlerle paylaştı:

“Kamptan gözaltına alınan bir kadın bana yaşadıklarını anlattı. Gözaltına alındığında askerlerden birinin kendisini dövdüğünü ve hakaret ettiğini söyledi. Gözaltı merkezine ulaşana kadar yol boyunca gözlerinin kapatıldığını, başörtüsünün çıkarıldığını, tüm kıyafetlerinin çıkarılarak, sorgulandığını belirtti. Sonrasında polis köpeklerini üzerine salarak tehdit edilmiş. Bir hafta boyunca hiçbir yiyecek ve içecek verilmemiş. Bunu itirafçı olsun diye yapmışlar. Son olarak da tecavüz ile tehdit edilmiş. Kadınlar tabi yaşadıkları her şeyi detayları ile anlatmıyor. Damgalanmaktan korkuyorlar.  Bunun dışında 7 Ekim sonrası tutuklulara gıda verilmiyor, sağlığa erişemiyorlar. İletişim kısıtlı ve temiz suya ulaşamıyorlar.”

Uluslararası kurum ve ülkelere çağrı

Hazal Al- Natur, İsrail’in uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini ve insanlık suçu işlediğini sözlerine ekleyerek, “Tüm üye devletlere, İşkenceye, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muameleye Karşı Sözleşme ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi dahil olmak üzere uluslararası hukuka ve insan hakları sözleşmelerine uymayan İsrail’e baskı yapmaları konusunda çağrıda bulunuyoruz.