Filistin’de kadınlar siyasette ayrımcılığa uğruyor

Filistin’de kadınların siyasi yaşamda ayrımcılığa maruz kaldığını kaydeden siyasetçi Mona Abu Shaaban, yüzde 30 olan ve taleplerini karşılamayan kadın kotasının dahi uygulanmadığının altını çizdi.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Haklarını almak konusunda yıllardır mücadele veren Filistinli kadınlar, çalışma yaşamından sosyal yaşama, siyasetten ekonomiye geniş bir alanda varlıklarını sürdürseler de karar alma, yönetme süreçlerine katılımları yok denecek kadar az.

Siyasette kadının varlığının önemine değinen Feminist siyasetçi Mona Abu Shaaban, kadınların yasama meclislerine, yürütme makamlarına, hükümetlere ve karar alma süreçlerine katılımlarının özgür bir gelecek için şart olduğunu vurguladı.

‘Sivil toplum kadınlara destek vermeli’

Kadınların siyasi haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Mona Abu Shaaban, “Yasalarımız kadın haklarını koruyan, adil, eşit uluslararası sözleşmelere uygun olmalıdır. Yasaların düzenlenmesi salt yetmez. Farkındalık oluşturmak için de eğitimler yapmak, kampanyalar düzenlemek gerekir. Kadınların, siyasi görevlerde eşit fırsatlar elde etmesini engelleyen ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ekonomik olarak güçlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda sivil toplum ve dernekler birleşmeli. Kadınların çabası önemli ama desteklenmeliler” dedi.

‘Ataerkil zihniyet en büyük engel’

Toplumsal baskı ve gelenek adı altında dayatılan ataerkil zihniyetin kadınların siyasal hayata katılımı önündeki en büyük engel olduğunu belirten Mona Abu Shaaban, şunları ifade etti:

“Modası geçmiş gelenek ve göreneklerin temsil ettiği sosyal ve kültürel zorluklar, kadınların siyasi yaşama katılmasının önündeki en önemli engel. Çünkü erkekler kadınların liderlik pozisyonlarında ve karar alma pozisyonlarında yeterli olmadıklarına inanıyor, ancak bazıları yönetim pozisyonlarında olsa da iradelerini tam olarak açığa çıkaramıyorlar. Toplumun önemli bir kesimi, kadınların seçimlere aday olması, belediye ve köy meclisleri gibi yüksek siyasi mevkilerde bulunması fikrini reddediyor.”

‘Kotanın yüzde 30 olması yeterli değil’

Kadın kotasının, kadınların karar verici konumlara gelmeleri, siyasetteki temsillerini artırmaları ve adalet, eşitlik kavramlarının gerçekleşmesine katkı sağlaması için önemli olduğunun altını çizen Mona Abu Shaaban, kotanın yüzde 30’a çıkarılmasının kadınların talebini karşılamadığını ve kotanın sahada uygulanmadığını söyledi. Mona Abu Shaaban, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Merkez Konsey'de kadınların temsili yüzde 23, siyasetçi Hanan Ashrawi'nin istifasının ardından Yürütme Komitesi'nde herhangi bir kadın yer almadı. Ulusal Konsey'de de yine kadın yüzdesi yüzde 19'dur. Kabinede yüzde 14, diplomatik çalışmalarda ise yüzde 11. Bunun sebebi de siyasi partilerde kadın temsilinin zayıf olması. Kadınlar siyasete katılmaya başladı fakat bu önemli olmakla birlikte yeterli değil.”