Filistin’de kadınlar projelerle istihdam alanlarını oluşturuyor

Ruba El-Mısri, Filistinli kadınların büyük bir çoğunluğunun çocuklarıyla birlikte yalnız bırakıldığını, bu nedenle kendi ayakları üzerinde durarak hayatlarını devam ettirmek için ellerindeki imkanlarla küçük projeler başlattıklarını belirtti.

RAFIF ESLEEM

Gazze – İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 19 Ocak saat 12.30’da başlatılan ateşkes ile son buldu. İsrail’in Gazze’ye dönük saldırılarında Filistinli kadınlar, yaşadıkları zorlu koşullara rağmen mücadeleye devam ederken, dünyanın saldırılara karşı sessizliğine öfke duyuyorlar.

Gazzeli Ruba El-Mısri, kendisi gibi birçok kadının savaşın bu kadar uzun süreceğini tahmin edemediğini ve kadınların böylesine yalnız bırakılacağını hiç düşünmediğini söyledi. Uluslararası kuruluşların ya da kadın haklarını savunan kurumların savaşın başladığı günden bu yana kadınların psikolojik destek ve temel ihtiyaçlarını, yiyecek ve hijyen ürünleri gibi, karşılamak için devreye girmemiş olmasından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.

‘Rakamlar çok daha yüksek çıkabilir’

“El kadar çocukları ve kadınları yaklaşık bir buçuk yıl boyunca nasıl yalnız bırakabildiler?” diye soran Ruba El-Mısri, uluslararası raporların İsrail bombardımanında ölenlerin yüzde 80’inin kadın ve çocuk olduğunu ortaya koymasına rağmen, enkaz altındaki kayıpların sayısının açıklanmasının ardından bu rakamların çok daha yüksek çıkabileceğini belirtti.

Ruba El-Mısri, her katliam sonrası kendi kendine ertesi gün savaşın biteceğini ve dünya kamuoyunun, katledilen çocuk ve kadın bedenlerinin görüntülerine sessiz kalmayacağını düşündüğünü ancak bu kanlı manzaraların, uluslararası kuruluşları ve insan hakları savunucularını harekete geçirmediğini ifade etti. Ruba El-Mısri dünyanın büyük güçlerinin politikalarına boyun eğildiğini ve bu durumun Filistin’e destek gösterilerini de azalttığını sözlerine ekledi.

Küçük projeler başlattılar

Gazze'deki kadınların savaş sırasında yaşadıklarının tam boyutunun henüz ortaya çıkmadığını söyleyen Ruba El-Mısri, “İsrail güçlerinin kara harekâtı sırasında yaptıklarının gün yüzüne çıkarılması cesaret istiyor çünkü bu gerçekler çok acı ve şok edici olabilir” dedi. 

Ruba El-Mısri, Gazze Şeridi’nde kadınların yüzde 50’sinden fazlasının çocuklarıyla birlikte yalnız bırakıldığını, bu nedenle kadınların kendi imkanlarıyla ayakta kalmaya çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “Küçük projeler başlattık. Bu projeler arasında hamur işi üretimi, kil fırınlarında ekmek pişirme, geleneksel Filistin yemeği ‘meftune’ yapımı, dikiş işleri gibi birçok faaliyet var.”

Filistinli kadınlar için destek çağrısı

Ruba El-Mısri, uluslararası kadın kuruluşlarına Gazze’ye gelerek kadınların ihtiyaçlarını yerinde görmeleri çağrısında bulunarak, “Bombardımanda ellerindeki her şeyi kaybeden kadınların yeniden desteklenmesi gerekiyor ve en fazla Filistinli kadınların desteği hak ettiğini düşünüyorum” diye belirtti.

Ruba El-Mısri, Gazze sokaklarında yürüdüğünde kendisini bir kâbusun içinde hissettiğini ve bir an önce Gazze’ye, tanıdığı şehre dönmek istediğini kaydederek, eskiden şehrin mimari yapıları, pazar yerleri, eğlence alanları ve özellikle kuzey bölgelerdeki Beit Lahiya’daki geniş yeşil alanlar ve tarım arazileriyle hatırladığını söyledi.

Ateşkes anlaşması ile savaşın bitmesini umduğunu belirten Ruba, savaş sonrası ilk iş olarak kuzeydeki ve güneydeki akrabalarını kontrol etmek, yıkılmış bile olsa evine dönmek ve tarım arazilerini yeniden ekmeye başlamak istediğini ifade etti.