Filistin’de kadınlar karar alma süreçlerinden dışlanıyor

Siyasi aktivist Rania Al-Luh, Filistin’de kadınların siyaset alanından uzaklaştırıldığını belirterek, kadınların karar alma pozisyonlarındaki varlıklarının önemli olduğunu vurguladı.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Filistin’de kadın örgütleri, kadınların siyasette daha aktif yer alması, daha görünür olması ve siyasi partilerin kota uygulaması için aktif mücadele ediyor. Kadınlar siyaset alanında varlıklarını güçlendirmede kararlı olsalar da toplumsal baskılar nedeniyle bu konuda istenilen ivme yakalanamadı.

Siyasi aktivist Rania Al-Luh, siyasette kadınların varlığının neredeyse yok denecek kadar az olduğunu belirterek, kadınların merkez komitelerde ve karar alma pozisyonlarında temsilinin eksik olduğunu kaydetti. Rania Al-Luh, "Yıllarca süren mücadele ve fedakarlıklardan sonra kadınların rolünün takdir edilmesini, çabalarının dikkate alınmasını, sorunları ve çatışmaları yönetme konusundaki yeterliliklerinin kanıtlanmasını talep ediyoruz. Ancak bu çağrılarımıza karşılık herhangi bir yanıt alamadık. Filistinli kadınlar hâlâ kimi pozisyonlara ulaşmak için merdivenleri tırmanmada zorluk çekiyor” şeklinde konuştu.

‘Baskı oluşturulmalı’

Kadınların siyasi faaliyetlerinin desteklenmesi gerektiğine işaret eden Rania Al-Luh, “Özellikle kadınların siyaset sahnesinde yer alması ve haklarını alması için baskı oluşturulmalı. 2018 yılında devlet kurumlarında ve karar alma pozisyonlarında kadınların katılım oranı yüzde 30’du. Kadının özgürlüğüne ve rolünün önemine inanan partilerde karar alma mekanizmalarında kadınların olmaması mantıklı mı sizce?” dedi.

‘Kadınlar gerçek bir fırsatı temsil ediyor’

2007 yılında ülkedeki çatışmaların ardından, erkeklerin öncülük ettiği birçok uzlaşma girişimine tanık olduklarını anlatan Rania Al-Luh, “Ancak çatışan taraflar arasında arabulucu olarak feminist siyasi figürlerin aktif müdahalesini de fark ettik. Bu, ilgili kesimlerle toplumsal uzlaşmanın sağlanmasında oldukça ciddi bir adımdı. Bu da kadınların reform süreçlerinde ne kadar güçlü olduğunun açık bir kanıtıdır. Karar alma mekanizmalarında kadınların katılımının neredeyse yok denecek kadar az olması kadın haklarının göz ardı edildiğinin bir göstergesidir. Kadınların karar alma pozisyonlarındaki varlığı sadece feminist meselelere hizmet etmiyor, daha ziyade önemli siyasi konuların yönetilmesine ve devletin kamu çıkarlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için gerçek bir fırsatı temsil ediyor” sözlerine yer verdi.

‘Ayrımcılık yapılıyor’

Kadınların siyasi arenaya yeterli katılımının sağlanamamasının siyasi diyalog süreçlerini olumsuz etkilediğini belirten Rania Al-Luh, “Yetkililer tarafından cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. Uzlaşma diyaloglarında kadınların dışlandığı çok açıkça görünüyor. Daha önceki uzlaşma süreçlerine yalnızca Zahira Kamal ve Magda Al-Masry isimli iki kadın katıldı. Genel Sekreterler Konseyi toplantısının son turunda sadece iki kadının katılımına tanık olduk” dedi.