Filistin’de cinsel suçlara ilişkin küresel soruşturma komiteleri talebi
Arap Feminist Sivil Toplum Ağı, Filistinli kadınların maruz kaldığı cinsel suçlara ilişkin endişelerini dile getirerek, küresel soruşturma komitelerinin oluşturulmasını istedi.
Haber Merkezi- Arap Feminist Sivil Toplum Ağı, BM Kadın Birimi'nin Filistin ve İsrail'deki duruma ilişkin son açıklamasından duyduğu kaygıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
BM Kadın Birimi yaptığı açıklamada, kadınlara yönelik saldırılarla ilgili bir bilgi, belge, kanıt ve soruşturmanın olmadığı belirtilmişti.
Konuya ilişkin Arap Feminist Sivil Toplum Ağı, açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Geçtiğimiz 50 gün boyunca BM Kadın Birimi, cinsiyet temelli ve cinsel taciz iddialarına ilişkin bağımsız ve tarafsız bir soruşturma çağrılarına sürekli destek gösterdi. Ancak açıklamada, İsrail yetkililerinin böyle bir soruşturmanın yürütülmesinde iş birliği yapmayı reddetmesinin yanı sıra geçmişte Birleşmiş Milletler tarafından görevlendirilen birçok uluslararası soruşturma komitesinin bu soruşturmayı yürütmeyi reddetmesinin de söz konusu olmadığı belirtildi. Filistinli kadınlara karşı işlenen suçların soruşturulması ve dolayısıyla İsrail'in bağımsız bir soruşturma yürütmeyi reddetmesi adaleti tesis etmek ve ihlallerin faillerini sorumlu tutmak isteyen herkesi ilgilendiren şey budur.
Mutabakatta, toplumsal cinsiyete dayalı ve cinsel şiddet iddialarına ilişkin bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yok. Ekim ayı boyunca toplumsal cinsiyete dayalı ve cinsel şiddete ilişkin çok sayıda olay yaşandı. Ancak BM Kadın Birimi tarafından yapılan açıklamada, şüphelerin ve iddiaların kanıtlanmadığı belirterek, ‘görünüşe göre siyasi amaçlı’ açıklamasında bulundu. Bu açıklamayı yayınlayarak, özü kadın ve kız çocuk haklarını korumak olan kurum görev ve prosedür kapsamının dışına çıkmış oldu.
Tüm kurumların kınaması gerekir
BM Kadın Birimi, yıllar içinde gardiyanlar tarafından uygulanan cinsel şiddete ilişkin ifadeler de dahil olmak üzere pek çok vakayı belgelemesine rağmen, Filistinli kadınların İsrail tarafından maruz kaldığı cinsiyet temelli ve cinsel şiddeti kınayan herhangi bir açıklama yayınlamadı. Son günlerde serbest bırakılan mahkumlar ve Birleşmiş Milletler, İsrail'in Şuafat Kontrol Noktası olarak bilinen kontrol noktasında Filistinli kadınlara uyguladığı cinsel şiddet ve aşağılayıcı fiziksel aramalar ve dört Filistinli kadının çıplak aramaya maruz bırakılması konusunda alarm vermedi. İşgal hapishanelerinde tutuklama ve sorgulama sırasında kadınlara yönelik fiziksel şiddet uygulanırken, askerler tarafından tecavüz tehdidinin de bir şiddet biçimi olduğunu belirtiyoruz. BM Kadın Birimi başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların kınamasını gerektirir.
Sözleşmeler dikkate alınmalı
BM Kadın Birimi’nin maruz kaldığı baskıların boyutunun farkında olmakla birlikte, kadınların kadın gündemine bağlı kalmanın yanı sıra uluslararası hukuka, uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası ceza hukukuna da bağlı kalması gerektiğine inanıyoruz. Çatışma ve yabancı sömürgecilik durumunda kadınların korunmasını temel alan barış ve güvenlik sözleşmeleri dikkate alınmalı. Ülkeleri açısından ise zorunlu olarak kendilerine karşı suç işleyenlerin cezasız kalmaması ilkesinin uygulanmasını ve güvence altına alınmasını zorunlu kılmaktadır.
BM açıklamasını kınıyoruz
Her türlü toplumsal cinsiyete dayalı ve cinsel şiddeti kınıyoruz. Bağımsız ve tarafsız soruşturma çağrılarını destekliyoruz ve kanıtlarla desteklenmeyen İsrail anlatısını bir savaş aracı olarak yeniden üreten BM Kadın Birimi’nin açıklamasını kınıyoruz. BM Kadın Birimi’nin kadınların ayrımcılığa maruz kalmadan savunma sorumluluklarını yerine getirmesi için İcra Direktörü tarafından temsil edilen resmi bir toplantı düzenleyerek, cinsel, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan kadın tutuklularında olduğu Filistinli kadınların canlı dinlenmesine yönelik çağrıda bulunuyoruz. Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da işgal nedeniyle işlenen cinsel suçlar ve soykırım suçlarıyla ilgili küresel soruşturma komitelerinin gönderilmesine yönelik uluslararası çabaların desteklenmesi ve bu suçlara ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen soruşturmanın hızlandırılması için baskı yapılmasını istiyoruz.”