Haber Merkezi- Federe Kürdistanlı kadınlar Rojava’daki duruma ve Türk devleti ile bağlı Suriye Mili Ordusu (SMO) çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Beşar Esad rejimin yıkılmasının ardından halkların geleceğine dair kaygıların arttığı ifade edilen açıklamada, kurulacak yeni yönetimlerin halkların ortak yaşamı, herkesin hak ve özgürlüklerine kavuşması temelinde yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, rejimin devrilmesiyle beraber Türk devletine bağlı çetelerin Özerk Yönetim ve QSD güçlerine saldırdığını, bu durumun Şehba kamplarında yaşayan binlerce sivil insanın ve mültecinin yaşamı için büyük bir tehdit haline geldiğine dikkat çekildi.

‘Kobanê direnişi ruhuyla ayağa kalkmalıyız’

 Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi ile QSD’ye yönelik saldırılar halen devam ediyor. Halkımız, Rojava halkının, çocuklarının kanıyla 2012 yılından bu yana Demokratik Özerk Sistemi’ni inşa ettiğini biliyor. Bu demokratik kazanımı korumak yurtdışındaki Güney Kürdistanlı kadınları olarak her birimizin görevidir. Nasıl ki Kobanê için ayağa kalkıp Avrupa, Amerika, Kanada ve tüm dünyanın sokaklarını Kobanê direnişi ruhuyla uyandırdıysak, şimdi de aynı Kobanê direnişi ruhu ve duygusuyla ayağa kalkmalıyız. Rojava’da inşa edilen bu demokratik model, herkesin haklarını ve özgür kadın ruhunu koruyarak devrimle kendini kanıtlamıştır. Kadının özgürlüğünü, doğanın korunmasını ve demokratik bir ulusun inşasını esas alan bu model tıpkı yaşam soluğu gibi görülmeli ve korunmalıdır.”

‘Ses çıkarın’

“İşgalci Türk devleti ve çeteleri büyük kazanımları bir kez daha ve başka bir şekilde yok etmek istemektedir” denilen açıklamada “Amaçları Kürt halkını ve kazanımlarını yok etmektir. Çok sayıda Kürt kadını çeteler tarafından kaçırıldı ve Kobanê’nin çevre bölgelerindeki halk hala kuşatma altında. Bölge halkının akıbeti belli değil ve sadece bir haftalık ateşkes ilan edildi. Herkes işgalci Türk devleti ve çetelerinin insanlık dışı bir saldırı, yıkım ve işgal planı olduğunu çok iyi biliyor. Bu nedenle biz yurt dışındaki Güney Kürdistanlı kadınlar olarak, tüm kamuoyuna beklenen savaşın ve soykırımın ve Türk devletinin halkımıza yönelik gerçekleştirdiği terör savaşının durdurulması için baskı uygulamaya çağırıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınması için çaba sarf ediliyor. Başta kadınlar olmak üzere tüm Güney Kürdistan halkını bu savaşa ve işgale karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz. Yardımların Rojava’daki kardeşlerimize ulaşması için Semelka (Fişxabur) Sınır Kapısı’nın bir an önce insani yardımlara açılmasını talep ediyoruz” denildi.