RAJA KHAYRAT

Fas – Fas’ta 8 Eylül gecesi merkez üssü Marakeş kentine bağlı Al-Huz bölgesi olan 7 büyüklüğündeki depremin yaraları henüz sarılmadı. Son verilere göre depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 960’a yükseldi. Kadın örgütleri de deprem sonrası olası istismarlara karşı kadın ve çocukların korunması için bir girişim başlattı.

‘Tehlikelere karşı farkındalığa ihtiyaç var’

Kadın Hakları Birliği Federasyonu Marakeş Şubesi Başkanı Sanaa Zaemi, kadın örgütleri tarafından başlatılan girişimle birlikte, depremin vurduğu bölgelerde kadınların ve çocukların maruz kalabileceği tehlikelere karşı farkındalığa ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını söyledi. 21 kurum ile depremden etkilenen bölgelerde kadın ve kız çocuklarının her türlü sömürüden korunması amacıyla ortaklaştıklarını dile getiren Sanaa Zaemi, “Çalışmalarımızla, çocukların evlendirilmesini, çalıştırılmasını, insan ticaretini engellemeyi amaçlıyoruz” dedi.

‘Cinsiyetçi haksız kısıtlamalar uygulanıyor’

Kadınların ve kız çocuklarının devlet tarafından sağlanan yardımlara erişimini engelleyen cinsiyetçi haksız kısıtlamalar uygulandığına işaret eden Sanaa Zaemi, “Etkili pratik çözümler acilen yaratılmalı, çocuklar için özel destek merkezleri kurulmalı, sağlığa erişim, psikolojik, eğitim ve sosyal destek de dahil olmak üzere uygun ve etkili yasal yollar yaratılmalı. Özellikle savunmasız olan bu gruplar için daha fazla koruma sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Çocukların evlendirilmesine karşı KHK çıkarılmalı’

Çocukların evlendirilmesine karşı mücadeleyi amaçlayan bütünleşik yasal metinlerin kabul edilmesini isteyen Sanaa Zaemi, “Kız çocuklarının evlendirilmesine izin veren, bu suça karışan veya katkıda bulunan herkesin cezai olarak cezalandırılabileceği bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarılması çağrısında bulunuyorum” diye belirtti.

‘Depremden etkilenen grupların sömürüldüğünü tespit ettik’

Kayfa Mama Kayfa Baba Derneği üyesi Karima Nadir de depremin vurduğu Al-Huz ve Tarudant ve diğer bölgelerde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “Depremzedeleri sömürüden korumak için bir girişim başlattık. Bu girişimi başlatan kurumlar, başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere depremden etkilenen grupların sömürüldüğünü tespit etti. Çoğunlukla sosyal krizlerin ardından ortaya çıkan bir durumdur. Girişimle, doğal afetler sırasında savunmasız grupları etkileyebilecek her türlü sömürüyle mücadele etmek amacıyla ortak bir raporlama, uyanıklık ve savunuculuk mekanizması oluşturduk” dedi.

‘Kadın ve kız çocukların haklarını koruyacağız’

Depremden etkilenen bölgelerdeki kadın ve kız çocukların haklarını ve onurunu korumak için oluşturulan girişimin önemli olduğunu vurgulayan Kerima Nadir, şöyle konuştu:

“Hükümetin ve tüm kurumlardan, depremden sağ kurtulan ve durumları özel bakım gerektiren kız ve erkek çocukların bakımı ve kabulü için merkezler kurulmasını talep ettik. Bu merkezlerde psikolojik destek ve eğitim sağlık hizmeti verilmesini istedik. İkincisi ise reşit olmayan evlilik olgusunu önleyecek yasal metinlerin çıkarılması, Aile Kanunu'nunun kapsamlı bir şekilde değiştirilmesi ve gözden geçirilmesini talep ettik. Bunun yanı sıra tüm organlar arasındaki ortak koordinasyon da çok önemli.”

Bölgedeki hassas gruplarla doğrudan saha çalışmaları sayesinde birçok deneyim ve uzmanlık biriktirdiklerini vurgulayan Kerima Nadir, “Bu durumun depremden etkilenen alanlarda kolektif saha çalışmasının etkililiğini, verimliliğini ve güvenilirliğini sağlamanın yanı sıra girişimin de etkililiğini destekler” diye konuştu.