Fas’ta kadınların yaşadığı sorunlar deprem sonrası daha da derinleşti

Fas’ta kırsal kesimlerde yaşayan kadınların Eylül 2023 tarihinde yaşanan depremle sorunlarının daha derinleştiğini söyleyen Kadın Hakları Birliği Üyesi Zahraa Siddiq, kadınların kırılganlık ve yoksulluk döngüsünden kurtarılması gerektiğini belirtti.

RAJA KHAYRAT

Marakeş- Fas'ta 8 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen depremden etkilenen bölgelerdeki kadınlar, ayrımcılık, haklarına erişim eksikliği, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlere erişim gibi birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor.

Marakeş-Safi bölgesinde insan hakları aktivisti ve Kadın Hakları Birliği Üyesi Zahraa Siddiq, depremden etkilenen bölgelerdeki kadınların birçok zorlukla karşılaştığını belirterek, bu zorluklar arasında çocuk yaşta evlendirilme ve evlendirilen çocukların küçük yaşta gebe kalması da dahil olmak üzere birçok sorunun olduğunu kaydetti. Kırsal bölgelerdeki kadınların şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldıklarına dikkat çeken Zahraa Siddiq, şiddete karşı çalışma yürüten kabul merkezlerinin de söz konusu kırsal bölgelere uzak olduğunu söyledi.

‘Kadınlar hakları konusunda farkındalıktan yoksun’

Kadınların insan hakları konusunda farkındalıktan yoksun olduğunu dile getiren Zahraa Siddiq, kadınların Aile Kanunu gibi yasaları bilmediğini aktardı. Al Huz vilayetine bağlı 4 köyde yaşayanların bir organizasyonla bir araya getirdiklerini dile getiren Zahraa Siddiq, "Oxfam, bu bölgelere yönelik farkındalık ve dayanışma kampanyaları düzenledi. Kadınların ve kız çocuklarının bu alanlarda karşılaştıkları birtakım zorlukları, alt yapı ile ilgili yaşanan sorunları kayıt altına aldı” dedi. 

‘Kız çocuklarının okuma yazma bilememe oranı yüksek’

Kız çocukları arasında okuma-yazma bilmeme oranının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Zahraa Siddiq, “Ayrıca kız çocukları arasında okulu bırakma ve yüksekokullardan terk oranları yüksek. Depremden etkilenen bölgelerin yeniden inşası için yardımların dağıtımında adaleti sağlamada pek çok zorluk bulunuyor. Bunların en belirgini ise boşanan veya eşleri ölen kadınların koşullarının dikkate alınmaması. Söz konusu bu kadınlar gerekli destekten yoksun bırakılıyor ve ötekileştiriliyor. Ayrıca yoksulluk ve kırılganlık döngüsünden kurtulma fırsatları azaltılıyor” ifadelerinde bulundu. 

Deprem sonrası sorunlar daha da derinleşti

Deprem öncesi de kadınların sağlık, eğitim, adalet ve güvenlik gibi temel hizmetlere erişmede birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Zahraa Siddiq, depremle birlikte mevcut zorlukların daha derinleştiğini söyledi. Zahraa Siddiq, Kadın Hakları Birliği’nin şiddet, ekonomik bağımsızlık, kadın hakları, hukuk, kadınların toplumdaki rolleri, sağlık, Aile Kanunu konularını kapsayan farkındalık alanında çalıştığını vurguladı.

Sağlık alanı da etkilendi

Zahraa Siddiq, depremden etkilenen bölgelerin çoğunda sağlık alanında büyük zorlukların yaşandığını söyleyerek, bu eksikliğin üstesinden gelmek için sahra hastanelerinin kurulduğunu vurguladı. Özellikle doğum yapan hamile kadınların, sağlık hizmeti ve kurumlarının olmayışı nedeniyle büyük risklerle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Zahraa Siddiq, bu durumun onları komşu şehirlere göç etmek zorunda bıraktığını, bunun da anne ve çocuğun sağlığını etkileyebilecek komplikasyonlara yol açabileceğini kaydetti.

Kadınların şiddeti bildireceği özel merkezler yok

Kadınların maruz kaldıkları şiddeti bildirmediklerini kaydeden Zahraa Siddiq, bunun nedeninin de kaynak eksikliği, ulaşım ve yol araçlarının olmasına bağladı. Kadınları ekonomik olarak kalkındırmanın önemine dikkat çeken Zahraa Siddiq, Fas'ın yeni kalkınma modeli gibi programlar oluşturduğu 2030 kalkınma hedeflerine değinerek, “Kadınların katılımı ve ekonomik güçlenme olmadan tüm çabaların hedefine ulaşamayacağını düşünüyorum. Kadınlar muazzam yeteneklere ve büyük enerjilere sahip. Tarım ve turizm alanlarında gelir getirici projelere önem verilmeli ve bu alanlara yatırımlar yapılarak kadınların katılımları sağlanmalı” sözlerine yer verdi. 

Sözlerinin sonunda kırsal kesimdeki kadınlara eğitim ve destek olanaklarının sağlanmasını isteyen Zahraa Siddiq, kadınların yoksulluk ve kırılganlık döngüsünden kurtulmalarına yardımcı olunması ve kalkınma programları arasında uyum sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.