Fas – Fas’ta 8 Eylül’de merkez üssü Marakeş'in El-Huz bölgesi olan 7 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 901’e, yaralıların sayısı ise 5 bin 530 kişiye ulaştı. Deprem Marakeş'in yanı sıra Rabat, Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerini de etkiledi. Yıkılan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Depremin etkilediği şehirlerin altyapısında da büyük hasar oluştu.

‘Yardım sürecinde kaos yaşandı’

Amizmiz kentinde depreme yakalanan Iman Halil, "Felaketin dehşetine rağmen rahat bir nefes alıyoruz. Yardım konusunda biz de köyün diğer sakinleri gibiyiz. Yardım dağıtım sürecinde kaos yaşandı” dedi. Yardımların tüm gruplara ulaşması için örgütlenmeye ihtiyaç olduğunu dile getiren Iman Halil, “Çünkü yardımların dağıtımında bazı aileler ihtiyacından çok fazlasını alıyor ve böylesi bir durumda bazı aileler mağduriyet yaşayabiliyor. Bulunduğum köyde bir miktar yardım alabildim. Ben bir çadır buldum ancak havalar soğudu ve insanlar soğuktan kendilerini koruyabilecekleri bir çadıra sahip değiller” şeklinde konuştu.

‘Arkadaşlarımızı, anılarımızı, tarihimizi kaybettik’

Önümüzdeki birkaç gün içinde ülkenin tanık olabileceği iklim değişikliklerinden korktuğunu söyleyen Iman Halil, şunları ifade etti: “Hâlâ açıkta uyuyan insanlar ar. Bu durumu daha da kötüleştirerek mağdur nüfusun acısını artırabilir. Deprem gecesi çok ürkütücüydü. Her şey çok hızlı oldu. Yerin altımızdan kaydığını hissettik, korku ve dehşet ruhumuza sindi, evler çatlamaya başladı. Bazıları tamamen yıkıldı. Bizler dışarı kaçtık ve kaçabilenler hayatta kalabildi. Eşimin ailesi öldü. Depremden sonra zor günler yaşıyoruz. Çünkü pek çok arkadaşımızı, anılarımızı, tarihimizi kaybettik. Pek çok şey kayboldu, enkaz altında kaldı."

‘İki çocuğumla kaldığım evimiz çöktü’

Amizmiz dağlık bölgesindeki Rakkaka sakinlerinden bir başka kadın da depremin ardından sürekli baş ağrısı ve baş dönmesi yaşadığını dile getirdi. Yüksek bir ses duyduğunda panik olduğunu ve korktuğunu söyleyen kadın, "Eşim yıllar önce vefat etti ve iki çocuğumla kaldım. Depremden dolayı evimiz çöktü. Artık bana ve çocuklarıma açık hava dışında yer yok” dedi. Kadın, deprem anını ise şöyle anlattı:

"Bir an da etrafımızdaki her şeyin hareket ettiğini, duvarların sallanmaya başladığını hissettik. Artık çocukların ve kadınların çığlıklarından başka bir şey duyamıyorduk. Evim üç kattan oluşuyordu. Çocuklarım ve kendim için çok korktum ve onları dışarı taşıdım. Koşarak kaçtım. Evden çıkar çıkmaz evimin gözlerimin önünde yıkıldığını gördüm. Tarif edilemez bir manzaraydı ve evimi kaybettiğimde hissettiğim yabancılaşma ve kayıp hissi.”

‘Kayıpların kurtarılmasını umuyoruz’

Halen bulunamayan kayıp kişilerin olduğunu sözlerine ekleyen kadın, “Kayıpların bulunmasını ve kurtarılmasını umuyoruz. Bölgede etkilenen halkın yardıma ihtiyacı var. Bir miktar gıda malzemesi aldık ama hâlâ yardıma çok ihtiyaç var. Havalar soğudu ve bizi soğuktan koruyacak çadırlara ihtiyacımız var. Dağlık bölgelerde geceleri havalar dondurucu soğuklukta” dedi.