Fas’ta blog yazarı Saida El-Alami açlık grevinde: İfade özgürlüğü yeniden gündemde
Temyiz duruşmasına günler kala Okasha Cezaevi’nde açlık grevine başlayan Saida El-Alami’nin davası, Fas’ta özellikle kadınların dijital alandaki ifade özgürlüğü ve korunma mekanizmalarının yetersizliği üzerine tartışmayı yeniden gündemleştirdi.
Haber Merkezi – Faslı blog yazarı Saida El-Alami, temyiz duruşması yaklaşırken Ayn Sebaa (Okasha) Cezaevi’nde açlık grevine başladığını duyurdu. Avukatı Sara Soujar, dijital medya üzerinden yaptığı açıklamada müvekkilinin ailesiyle iletişime geçerek kararını bildirdiğini aktardı. Dosya, 19 Kasım tarihinde Kazablanka İstinaf Mahkemesi’nde yeniden görülecek.
Saida El-Alami’nin dosyası, Temmuz ayında yaptığı dijital paylaşımların savcılık tarafından “devlet kurumlarına hakaret” şeklinde değerlendirilmesi üzerine açıldı. Blog yazarı, “yargıya ve düzenli kurumlara hakaret” ile “yanlış bilgi yayma” suçlamalarıyla yargılanıyor. Saida El-Alami daha önce benzer suçlamalarla yargılanmış, 2024 yazında kral affıyla serbest bırakılmıştı.
Kadınlar için dijital alanda koruma mekanizmaları yetersiz
Dava hukuki açıdan dijital yayıncılık kapsamında değerlendiriliyor olsa da Fas’ta kadınların çevrimiçi ifade özgürlüğünü yeniden tartışmaya açtı. Son yıllarda dijital medyada kamu meselelerine dair açık ve eleştirel bir dil kullanan kadınların, yargı süreçleri ya da dijital linç kampanyalarıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.
Kadın örgütleri ve insan hakları savunucuları, çevrimiçi aktif kadınların; “hakaret”, “kışkırtma” veya “yanlış bilgi yayma” gibi maddelerin farklı yorumlanmasına dayanan hukuki kırılganlıkla, ayrıca toplumsal baskı, dijital zorbalık ve tehditlerle karşı karşıya kaldığını vurguluyor. Bu durumun, erkeklere kıyasla kadınların yargılanma süreçlerini daha ağırlaştırdığı aktarılıyor.
Kamu tartışmalarında kadınların eksikliği görünür oldu
Aktivistler, Saida El-Alami’nin durumunun, kadınların dijital kamusal alandaki artan görünürlüğü ile bu görünürlüğü korumaya yönelik mekanizmalar arasındaki boşluğa işaret ettiğini belirtiyor. Açlık grevi kararı ise dosyaya yeni bir boyut ekleyerek, sağlık durumuna ilişkin kaygıları artırmış durumda.
Hak örgütleri, açlık grevlerinin çoğu zaman tutsakların etkili başvuru ve şikâyet mekanizmalarının eksikliğini hissetmesi sonucu ortaya çıktığını, bu nedenle özellikle kadın tutukluların bağımsız şekilde izlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
19 Kasım duruşması belirleyici olacak
Gelinen noktada, 19 Kasım’daki temyiz duruşmasının yalnızca Saida El-Alami’nin durumu için değil, Fas’ta kadınların dijital ifade özgürlüğünün mevcut durumunu yansıtan bir sınav olarak değerlendirileceği belirtiliyor.
Gözlemcilere göre dosya, “yasa uygulamaları ile ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi” yeniden gündeme getiriyor. Kadın hakları örgütleri ise tutuklu kadınların koşullarının izlenmesi ve korunma mekanizmalarının güçlendirilmesi çağrılarını sürdürüyor.
Bu dava, kadınların dijital kamusal alanda artan görünürlüğünün beraberinde getirdiği yeni zorlukların ele alınması gerektiğine işaret eden bir örnek olarak değerlendiriliyor.