Eyşe Efendi: Önderliğin etrafında kenetlenmeli tecridi kırmalıyız

“Önderliğin bu kadar yıl hapiste kalmaması gerekiyordu. Büyük bir halk direnişiyle Önderliği İmralı’dan çıkarmamız gerekirdi” diyerek özeleştiri veren Eyşe Efendi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayacaklarını belirtti.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit her geçen gün daha da artıyor. 21 aydır kendisinden haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor. Şehit Aileleri Meclisi Eşbaşkanı Eyşe Efendi, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin değerlendirme yaparak, "Önderliğe özeleştiri vermeliyiz" dedi.

Abdullah Öcalan’a özeleştiri

Konuşmasına özeleştiri vererek başlayan Eyşe Efendi, “Başta biz anneler, aileler ve bütün halk olarak Önder Apo'ya özeleştiri veriyoruz. Önderliğin bu kadar yıl hapiste kalmaması gerekiyordu. Büyük bir halk direnişiyle Önderliği İmralı’dan çıkarmamız gerekirdi. Kürtlerin 27 isyanı ve devrimi olmasına rağmen Kürtler yok olma sürecine doğru ilerliyordu. Yine varlığımız büyük bir tehlikedeydi. Önder Apo öyle bir süreçte geldi ki; Apocu mücadele başlattı. Halk olarak tüm yükü Önder Apo'ya bıraktığımız için tutuklanmasında bizim de payımız var. Şuan Önder Apo'ya uygulanan tecrit tüm Kürt halkına uygulanmaktadır. Nasıl ki; Kürdistan'ı dört parçaya böldüler, şimdi her parçada Kürtleri yok etmek ve tasfiye etmek istiyorlar. Bu komplocu güçler halkı ve Önder Apo'yu birlikte yok etmek istiyorlar. Bu nedenle bu tecridi derinleştirdiler” dedi.

‘Kadın özgürlük projesi hedef alınıyor’

Abdullah Öcalan'ın başta kadın özgürlüğü olmak üzere felsefesinin hedef alındığına işaret eden Eyşe Efendi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kadınlar olarak bu tecridi birçok yönden ele alıyoruz. Özellikle Önder Apo ve kadınların yoldaşlığı ve ayrıca ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı kapsamında ele alıyoruz. Günümüzde hegemon güçler, bu felsefeye saldırmaktadır. Şuan bu felsefeden bahseden ve bu anlamda taleplerde bulunan kadınlar katlediliyor, işkence görüyorlar. Çünkü bu ideoloji Önder Apo'nun projesidir. Kürt ve dünya kadınları olarak, bu felsefeye inancımız büyük. Bu felsefenin çatısı altında yaşıyor, büyüyor ve adımlar atıyoruz. Bu yüzden bu tecrit kadın kazanımları ve Önder Apo’nun kadın özgürlük projesine yöneliktir. Rojhilatê Kürdistan’da kadınlar özgürlük istedikleri için saldırıya uğruyorlar. Bu saldırı uygulanan tecridin bir halkasıdır. İran nasıl Kürtlerin varlığını bastırdıysa Önder Apo'nun projelerini de tasfiye etmek istiyor.”

‘Halka olup tecridi kıralım’

Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yasaklanması gerekçelerine işaret eden Eyşe Efendi, “Komplocu güçler Önder Apo'dan bir perspektif veya tek bir cümlenin gelmesi üzerine halk ve Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin bunu hemen uygulayacağını biliyor. Bunun Ortadoğu'da temel gündem haline geleceğinin farkındalar. Kürt halkı, eski Apocular ve Özgürlük Hareketi hiçbir zaman Önder Apo'dan kopmamıştır ve kopmayacaklar. Tam tersi her geçen gün Önderliğe olan bağlılığımız daha da derinleşiyor. Şuan aynı düzeyde Önder Apo’ya sahip çıkmamız gerekiyor. Yürüyüş ve açıklamalar artık yeterli değil. Yaklaşık iki yıldır Önder Apo'dan haber alamıyoruz. Önderliğin etrafında halka olmalı ve tecridi kırmalıyız” şeklinde konuştu.

‘Fiziki özgürlüğünü sağlamalıyız’

Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için ortak direniş çağrısında bulunan Eyşe Efendi, son olarak şunları söyledi: “Kürt halkının ve özgürlük isteyenlerin varlığı, yokluğu, kaderi bu günlere bağlı. Kürtler dünyanın, siyasi haritaları ve coğrafyalarını değiştirdi. Yeni siyasi harita ve coğrafyada ısrarcı olacağız ve Kürt halkı olarak burada var olacağız. Bu da Önder Apo'nun durumuna bağlıdır. Nasıl ki; komplocu güçler birlikte Önder Apo’yu tutuklama kararı aldıysa bizimde onların birlikte özgürlüğü kararını almasını sağlamamız gerekiyor. Bu da bizim mücadele ve direnişimizle mümkün olabilir. Bizler bilinçli, bilgili, varlıklı ve güçlüyüz. Bu yüzden birlikte son kararı almamız gerekiyor. Savaşçı ve güçlerimize inancımız tam ve süreci başarıyla bitireceğiz.”