Evîn Cuma: Suriye halkının geleceği için 10 Mart Anlaşması uygulanmalıdır

İnsan Hakları Örgütü yöneticisi Evîn Cuma, Suriye halkının geleceği için 10 Mart Anlaşması’nın uygulanmasının önemine değinerek, “10 Mart Anlaşması’nın hayata geçirilmesi, durumu her açıdan değiştirecek ve istikrar sağlayacaktır” dedi.

RONÎDA HACÎ

Hesekê – Suriye'de 2011 yılında başlayan savaş, milyonlarca insanı yerinden ederek dünyanın en büyük göç dalgalarından birine yol açtı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre, 2025 yılı sonuna kadar Suriye’den mülteci ve yerinden edilmiş kişi sayısı 12,3 milyonu aştı.

İnsan Hakları Örgütü yöneticisi Evîn Cuma, konuyu ajansımıza değerlendirdi.

Yerinden edilmenin en ağır yükünü kadınlar ve çocukların taşıdığına dikkat çeken Evîn Cuma, Suriye’den göç eden 12,3 milyon kişinin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocukların oluşturduğunu, bunlar arasında yaklaşık 4 milyon kadının mülteci veya iç göçmen olarak yaşadığını belirtti. Evîn Cuma, çoğu kadının eşlerinin yokluğu veya kaybolması nedeniyle ailelerini geçindirmekle sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Göçmen kadınların topraklarına dönme hakkı vardır. Bu hak, misilleme, şiddet ve ayrımcılıktan korunmayı, mülkiyet ve medeni hakların iadesini, psikolojik ve sosyal destek sağlanmasını ve topluma yeniden entegrasyonu garanti eden açık uluslararası güvencelerle mümkün olabilir” diye belirtti.

‘Geçici yönetim kadınların varlığını inkar ediyor’

Geçici yönetimin göreve gelmesiyle birlikte kadınların varlığını inkar etme politikasının hala sürdüğünü vurgulayan Evîn Cuma, şunları söyledi:

“Esad rejiminin düşüşü ve geçiş yönetiminin göreve başlamasıyla Suriye krizinin sona ereceği ve özellikle kadınların durumunun iyileşeceği umudu vardı. Ancak uygulanan temel politika, kadınları hedef almak üzerine kurulu. Bu politika, kriz boyunca kadınları ve toplumu hedef almayı sürdürüyor. Geçici yönetimin göreve gelmesiyle birlikte de kadınların rollerini her alanda azaltma ve varlıklarını görmezden gelme politikası devam ediyor. Suriye’de işlenen katliamlar ve ihlaller öncelikle kadınlara yöneltilmiş durumda. Amaç, toplumu bölmek ve Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların gelişimini sınırlayarak yıllardır verdikleri mücadeleyi zayıflatmak.”

Evîn Cuma, Suriye halkının geleceği için 10 Mart Anlaşması'nın uygulanmasının öneminden bahsederek, “Özellikle bu aşamada kadınları hedef almanın, toplumda bir inkar politikası uygulamayı amaçladığına inanıyoruz. 10 Mart Anlaşması'nın uygulanması, özellikle Suriyeli kadınların durumunu korumak için, her açıdan durumu değiştirecek ve istikrara kavuşturacaktır. Baas rejiminin yıkılması ve geçici yönetimin kurulmasının ardından, 12 milyon yerinden edilmiş insan geri dönmeyi umuyordu. Ancak ne yazık ki, Suriye halkına karşı yeni bir ihlal döneminin başlangıcını gördük. Bu şekilde, Suriye halkının umutları paramparça oldu” sözlerine dikkat çekti.

Konuşmasının sonunda Evîn Cuma, yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi çağrısında bulunarak, “İhlaller hala devam ediyor. Yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü, onları ihlallerden koruyacak ve Suriye’deki ihlallerden sorumlu olanların hesap vermesini sağlayacak uluslararası güvencelerle desteklenmelidir” dedi.