Evin Cezaevi'ndeki siyasi tutuklular: İnfazları durdurun
Evin Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir grup kadın siyasi tutuklu, ayaklanmalar sırasında tutuklanan tutsaklara verilen idam cezalarına ve infazlarına tepki gösterdi.

Haber Merkezi– İran’da Jîna Mahha Amînî’nin Eylül ayında “ahlak” polisleri tarafından katledilmesiyle başlayan ayaklanmalar sürüyor. İran rejimi, süren ayaklanmayı baskı, tutuklama, idam ve saldırılarla bastırmak istiyor. Ancak tüm baskılara rağmen halk rejimin değişmesi talebinden geri adım atmıyor. İran’daki ayaklanmalarda rejim, devam eden eylemlerle bağlantılı olarak şu ana kadar 11 kişi idama mahkum etti, 21 kişi ise idam cezasıyla karşı karşıya. İdam cezası verilen 23 yaşındaki Muhsin Şikari'nin cezası 8 Aralık'ta infaz edildi. Muhsin Şikari’nin idamıyla birlikte, ülke içinde ve dışında tepkiler gelirken, Horasan Eyaleti'nin merkezi Meşhed kentinde gösterilerde tutuklanan Mecid Reza Rehneverdi isimli gencin de halka açık bir yerde idam edildiğini öğrenildi.
Bir genç daha idam edildi
İran mahkemesi Mecid Reza Rehneverdi’yi 17 Kasım’da Meşhed’de düzenlenen gösteride "2 besic milisini öldürmek" iddiasıyla idama mahkum etmişti. Genç adamın cezası bu sabah infaz edildiği belirtildi. Mecid Reza Rehneverdi, olaydan 2 gün sonra 19 Kasım’da tutuklandı ve beş gün sonra Meşhed başsavcısı, gencin "muhalefet" ile suçlandığını duyurdu. Davası Meşhed Devrim Mahkemesi'ne gönderildi ve 29 Kasım’da avukatı olmaksızın ölüm cezasına çarptırdı.
Bir idam kararı daha infazı bekleniyor
Bundan iki gün önce “kamu güvenliğine karşı suç işlemek kastıyla eylemde bulunmak” suçlamasıyla idama mahkum edilen 23 yaşındaki Mahan Saderat Merni adlı genç hakkında kararın onaylandığı ve kararın infaza gönderildiği açıklanmıştı. Mahan Saderat davasının savcılarından Muhammed Rıza Kanbertalib, uluslararası kurum ve kuruluşların devam eden ve genişleyen baskılar sonrasında Mahan Saderat'a verilen idam cezasının ertelendiğini duyurdu. Tutuklanan gösterici Mahan Saderat'ın idam cezasını açıklayıp İnfaz Dairesi'ne sevk edilmesinin ardından dijital medya kullanıcıları “Mahan Saderat” etiketiyle idam cezasının durdurulması çağrısında bulundu. Dün davanın müştekilerinden Muhammed Rıza Kanbertalib, dijital medya hesabından Mahan Saderat'a verilen idam cezasının infazının durdurulduğunu yazarak, "Artık 48 saatimiz var. Yargıdan kendisine verilen idam cezasını iptal etmesini isteyin” dedi.
İdam cezaları bitmiyor
Alman Parlamentosu'nun üç üyesi de ölüm cezasına çarptırılan göstericilerin infazlarının durdurulmasını istedi. Basın kuruluşlarına göre Urmiye Devrim Mahkemesi, Rpjhilatê Kürdistan'ın Şeno kentinden üç kişiyi, 26 yaşındaki Farhad Tahazadeh, 25 yaşındaki Farzad Tahazadeh ve Hajar Hamidi'yi savaş suçları suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırdı. Rojhilatê Kürdistan'ın Eshnaviyeh şehrinden diğer iki tutukluyu, yani Karwan Shah Parwanah ve Shahram Marouf Mola da ölüm cezasına mahkum edildi. Buna karşılık, İran'daki Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Konseyi, bir açıklama yaparak, rejimin göstericileri serbest bırakarak ve cezaları iptal ederek yeni bir yol izlemesi gerektiğine işaret etti. Açıklamada göstericilere karşı tutuklamaların artması ve idam cezaları verilmesi konusunda uyarıda bulundu.
Evin Cezaevindeki kadın tutsaklardan çağrı
Evin Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir grup kadın siyasi tutuklu, son protestolarda tutuklulara verilen idam cezalarına ve infazlarına tepki gösterdi.
Kadın siyasi tutuklular yayınladıkları mektupta şu ifadelere yer verdi:
“Rejim son günlerde vahşi ve yaygın baskılarıyla sokak gösterilerini dağıtmaya çalışıyor. Hükümetin ülke genelinde uyguladığı acımasız ve kapsamlı baskılar, son günlerde güçlü sokak protestolarının dağılmasına neden oldu ve hükümet sokak cinayetleri ve baskılarından geri adım atmak yerine bir adım ileri giderek halk arasında panik yaratmak için infazlara başladı. Muhsin Şikari’nin infaz edilmesi, dünyayı şaşkına çevirdi. Bu açık bir suçtur.
İçimizden yükselen feryada ve öfkeye uygun hareket edelim ve vazgeçmeyelim. Canlarını kurtarmak için ayağa kalkalım. Gençlerimizin boynuna konulan ölüm iplerini yırtalım. Başka yolu yok! Bu sefer ‘İdamı durdurun’ sloganıyla grevlere daha güçlü katılalım. Cezaevinde olsak da bizlerde sizin yanınızdayız. Sokağı destekliyor ve infazlara karşı olduğumuzu söylüyoruz. 21 Aralık'ta Evin Cezaevi kadınlar koğuşunda sloganlar atarak oturma eylemi yapacağız.”