Ev işçilerinin yüzde 80’i kayıt dışı çalıştırılıyor

Hizmet-İş raporuna göre, Türkiye’de 1 milyon 200 bin civarında ev işçisi var. Ev işçileri bir çok riskle karşı karşıya yasal korumadan mahrum çalışıyor. Ev işçilerinin yüzde 80’i kayıt dışı.

Haber Merkezi- Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş temizlik, yaşlı, çocuk ve engelli bakımı faaliyetleri başta olmak üzere ev işlerinde çalışanların durumunu ortaya koymak amacıyla hazırladığı raporun sonuçlarını paylaştı. 

“Ev işçilerinin iş kanunu kapsamına alınması ve sosyal haklarının iyileştirilmesine yönelik tespit raporunda” Türkiye’de 1 milyon 200 bin civarında ev işçisinin bulunduğu ve bu işçilerin yüzde 80’inin kayıt dışı çalıştığı belirtildi.

‘Sosyal güvenceden yoksunlar’

Ev işçilerinin, temizlik ve yemek yapımı, yaşlı, çocuk ile engelli bakımı gibi faaliyetler yürüttüğüne yer verilen raporda, sendikanın hesaplamalarına göre Türkiye’de 1 milyon 200 bin civarında ev işçisi olduğu bilgisi paylaşıldı. Ev işçilerinin yüzde 90’ının kadın, yüzde 10’unun ise erkeklerden oluştuğuna ve tamamına yakının sendikasız çalıştığına işaret edilen raporda sosyal güvenceden yoksun ev işçilerinin sağlık hizmetlerinden, kısa çalışma, işsizlik ve ücretsiz izin ödeneklerinden yararlanmadığı da vurgulandı.

Karşılaşılan riskler

Raporda, aynı zamanda ev işçilerinin çalışırken yaşadığı iş sağlığı ve güvenliği risklerine de yer verildi. Yaşanan riskler, fiziksel, işlevsel, kimyasal ve biyolojik olmak dört grupta sınıflandırıldı. Fiziksel riskler olarak; ıslak ve kaygan zemin, merdiven çıkma, elektrikli cihazlar olarak sıralanırken, ağır mobilyaların taşınması ve ağır malzeme kaldırma gibi işler de işlevsel riskler arasında belirtildi. Kimyasal riskler arasında ise banyo temizlik malzemeleri, yağ çözücüler, sabun ve deterjanlar bulunurken, ev tozu akarı, küf, mantar atıklar, banyo ve tuvalet temizliği biyolojik riskler olarak sayıldı.

‘Ev işçileri yasa kapsamına alınmalı’

Ev işçiliğinin özellikle yasalarda tanımının ve haklar bakımından net bir karşılığının bulunmadığına işaret edilen raporun sonuç bölümünde de şu ifadeler yer aldı:

“Ev işçisinin ‘işçi’ sayılabilmesi için yeni bir politika geliştirilmeli, Borçlar Kanunu kapsamından çıkartılıp İş Kanunu kapsamına alınması gerekmektedir. Bu noktada işveren, ev işçisi ve sendika arasında sosyal asansör kuracak bir platform geliştirilmelidir. Bu platforma devlet kanallarını içinde barındıran ilgili bakanlıkların il müdürlükleri, belediyeler, muhtarlıklar, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, kooperatifler arasında akreditasyon sağlanmalıdır.”