Enternasyonalist savaşçı: Kobanê'de kadın savaşçılar ataerkil çizgiyi yendi

Almanya’dan Kobanê’ye giderek IŞİD’e karşı verilen mücadelede yer alan enternasyonalist savaşçı Faraşîn Hêzda, “Kobanê'de tanrıçaların safında yürüyen kadın savaşçılar, ataerkil çizgiyi yenmeyi başardı. Bu direnişi hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.

Haber Merkezi - Karanlık ideolojileriyle tüm Ortadoğu'yu kontrol altına almak isteyen IŞİD çeteleri, 15 Eylül 2014 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye'de Kobanê ve köylerine ağır silahlarla saldırdı. YPJ ve YPG güçleri saldırıya karşı direnişe geçti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla barış ve özgürlük isteyen binlerce genç de Kuzey Kurdistan’dan Kobanê'de IŞİD’e karşı verilen direnişe katıldı.

Kobane’de IŞİD’e karşı verilen direniş tüm dünyada yankılandı. Dünyanın bir çok ülkesinden de binlerce kişi enternasyonalist bir ruhla Kobanê'ye giderek YPG/YPJ savaşçılarıyla omuz omuza IŞİD’e karşı mücadele etti. Kobanê direnişinden etkilenerek yönünü Kobanê’ye veren enternasyonalist kadınlardan biri de Faraşîn Hêzda. Almanya’dan Kobanê’ye gelen Faraşîn Hêzda, geliş nedenini ajansımıza anlattı.

‘Kobanê’nin adını ilk kez Almanya’da duydum’

Kobanê’nin adını ilk kez 2014 yılında Almanya'da duyduğunu belirten Faraşîn Hêzda, "İlk başlarda Kürt ve Rojava hareketini çok iyi tanımıyordum. Kobanê savaşı sırasında bir arkadaşım yanıma gelerek, ‘Kobanê için yapılacak destek yürüyüşüne biz de katılalım’ dedi. Ben de kabul ettim. Kobanê'ye destek amacıyla düzenlenen bu yürüyüş oldukça büyük ve coşkuluydu. Avrupa'daki yürüyüşlerin çoğu gençleri içeriyor, dolayısıyla bu yürüyüş çok farklıydı. Anneler, babalar ve her yaştan çocuklar katıldı. Sonra bu hareketin ve devrimin bu kadar çok farklı insanı nasıl etkilediğini merak ettim” dedi.

‘Kobanê  halkından çok etkilendim’

Yürüyüş atmosferinde herkesin tüm kalbiyle sahaya çıktığını ve morallerinin oldukça yüksek olduğunu gördüğünü dile getiren Faraşîn Hêzda, “Ben de çok heyecanlandım. Çünkü çok büyük bir şeyin parçası olduğumu da hissettim. Ama yine de Kobanê hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Kobanê savaşından sağ kurtulan bazı arkadaşlarla tanıştım ve onlardan çok etkilendim. Birçoğu savaşta yaralanmıştı. Görüştüğüm bu yaralı arkadaşlarımın moralleri çok yüksekti. Savaşta pek çok zorluk görmüşlerdi ama üzülmediler ve devrimden vazgeçmediler” diye konuştu.

Kendisini en çok etkileyen bir diğer şeyin ise Kobanê halkı olduğunu vurgulayan Faraşîn Hêzda, “Arkadaşım halkın direnişinden bahsederken savaşın yalnızca savaşçılarla kazanılmadığını anladım. Halk, savaşçılarla birlikte DAİŞ çetelerini mağlup etti" diye vurguladı.

‘Kobanê direnişinin temelinin kadın olduğunu gördüm’

Rojava Kürdistan'a gelmeden önce feminist ve sol hareketlerde yer aldığını anlatan Faraşîn Hêzda, "Avrupa'da feminist ve sol hareketlerde yerimi alırdım. Kürdistan'dan, Kobanê'den, Kürt Hareketi'nden bahseden arkadaşlarım oldu. Daha sonra Kürdistan'ı daha iyi tanımak istedim. Avrupa’da Jineoloji araştırmalarında bulundum. Kobanê devrimini anladığımda kadınların büyük mücadeleler verdiğini, Kobanê direnişinin, Kürt Özgürlük Hareketi’nin temelinin kadın olduğunu gördüm. Bu ilkelerden yola çıkarak Rojava Kürdistanı'na gittim."

‘Kadın savaşçılar ataerkil çizgiyi yenmeyi başardı’

Kobanê'deki savaşı tanrıça kültürü ile erkek egemen kültürü arasındaki bir savaş olarak tanımlayan Faraşîn Hêzda, şöyle konuştu: "5 bin yıl önce başlayan savaş bugün de devam ediyor. Kobanê'de tanrıçaların safında yürüyen kadın savaşçılar ataerkil çizgiyi yenmeyi başardı. Bu direnişi hiçbir zaman unutmayacağız. Birbirimizi kaybettiğimizde ya da çok zorluk çektiğimizde kadınların ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Bu başarıyı her zaman düşünebilir ve kadınların ataerkilliğe karşı en yüksek mücadeleyi vererek kazanabileceğini farklı kadınlara gösterebiliriz.”

‘Kobanêli kadınların gücü dünya kadınlarının gücüdür’

Birlik, inanç ve kadın gücüyle her türlü düşmanı yenebileceklerine inandıklarını dile getiren Faraşîn Hêzda, “Kobanê direnişi kadın mücadelesine büyük etki yarattı. Sol hareketin içindeki kadınlarda da etki yarattı. Şehit Arin Mirkan gibi kadınlar, kadınlara en üst düzeyde cesaret veriyor” dedi. Bazı kesimlerin, Kobanê’de verdikleri mücadeleyi diğer halkların mücadelelerinden farklı görerek yanıldığına vurgu yapan Faraşîn Hêzda, şunları kaydetti:

“Biz kadınlar olarak kadınların her mücadelesinde ve direnişinde kendimizi görmeliyiz. Kobanêli kadınların gücü tüm dünya kadınlarının gücüdür. Avrupa'dan ve dünyadan pek çok kadın silahlı mücadeleye katıldı ve bunun için şehit oldu. Kadının kurtuluşu ve yaşam mücadelesi için canını verdi. DAİŞ çeteleriyle yürütülen mücadeleyle birlikte enternasyonalizm daha yüksek bir seviyeye ulaştı.”

‘Kobanê’deki zafer tüm insanlığın zaferiydi’

Kobanê'deki mücadelenin sadece Kobanê'yi kurtarmak olmadığını aksine tüm insanlığın IŞİD'e karşı kazandığı bir zafer olduğuna dikkat çeken Faraşîn Hêzda, şöyle konuştu:

"Kobanê'de insanlık korundu. Bu, tüm insanlığın zaferiydi ve tüm dünyada kutlandı. Rêber Apo, 1979'da Kuzey Kürdistan'ı bırakıp Rojava Kürdistan'ına gidince Kobanê'ye gitti, o sırada Kobanê halkı mücadeleye başladı. Dolayısıyla Rojava'daki Kürt mücadelesinin Kobanê'de başladığını söyleyebiliriz. Önder Apo Kobanê'ye geldiğinde mücadelenin en büyük temelini attı, kadınlara güven verdi. DAİŞ’e karşı mücadeleyi parça parça ele alamayız. Saldırı, silahlı olmaktan ziyade özgür düşünceye ve özgür kadına yönelikti, genel olarak ta Önder Apo'nun düşüncesine ve felsefesine yönelikti. Türk devleti buradaki yaşamı yok etmeye çalışıyor ama asla pes etmeyecek ve her zaman yeni bir hayat kuracağız.”

‘Kobanê’nin yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermemiz gerekiyor’

Farklı ülkelerde de Kobanê gibi kentlerin inşa edilmesi gerektiğini söyleyen Faraşîn Hêzda, “Kobanê'yi korumak isterken genel olarak modernist kapitalist sistemi aşmamız gerekiyor. Kobanê'nin yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermemiz gerekiyor. Çünkü dünyada yaşanan her mücadele birbirinden ayrı değil, birbiriyle ilişkilidir. Bir ülkede mücadele büyüdüğünde genel olarak kadınların mücadelesi de büyür. Onun için ülkemizde mücadeleyi artırmamız ve Kobanê'ye pratik destek vermemiz gerektiğini söylüyorum. Kobanê örneği ve Rojava devrimi genel olarak ve her yerde anlaşılmalıdır” dedi.

‘Mücadeleyi her yönden yükseltmeliyiz’

Her kadının yer aldığı “Women defend Kurdistan-Kadınlar Kürdistan'ı savunuyor” gibi birçok kampanyaları olduğuna vurgu yapan Faraşîn Hêzda, “Ayrıca Kobanê'deki durumu, Önder Apo'ya yönelik tecridi, Kürdistan dağlarındaki saldırıları birbirinden ayrı görmüyoruz. Onun için mücadeleyi her yönden yükseltmemiz gerekiyor. Kobanê'nin büyük bir örnek olduğunu unutmuyoruz ama Kürdistan'ın birçok yerinde savaşlar, mücadeleler yaşandı. Kürdistan'ın her bölgesinde mücadele eden, fedakar kadınları çok üst düzeyde görüyoruz” diye konuştu.