EBÎR MUHEMED

Hesekê–Rojava Devrimi’ne katılan enternasyonalist Jiyan Bengî, Rojava Devrimi’nin önemini, farklı ülkelerden insanların devrim mücadelesine katılımını ve dünya çapında kadınların varlığına yönelik saldırıları değerlendirdi.

Farklı ülkelerden çok sayıda insanın Rojava devrimine katılma nedenlerine değinen Jiyan Bengî, “Her şeyden önce vicdan ve insanlık meselesi ön planda tutulmuş, düşmanların ve teröristlerin bu millete yönelik saldırıları kabul edilmemiştir. Şengal, Kobanê ve diğer bölgelerdeki halka yönelik saldırılar, farklı ülkelerden çok sayıda insanın başta Rojava olmak üzere Kürdistan'a gelmesine neden oldu. Öte yandan Rojava Devrimi'ni yakından tanımak ve sahip çıkmak isteyen çok sayıda insan vardı. Kadınların teröre karşı nasıl savaştığını ve direndiğini gördüler. Bu temelde yola çıkarak doğru bir adım atmayı, kapitalist ve ataerkil dünya sistemini değiştirmede rol oynamayı istediler” dedi.

‘Mevcut sistem sorunlara cevap olamaması arayışları geliştiriyor’

Dünyadaki sorunlara mevcut sistemin cevap olamadığını aksine insanın hayat amacını muğlak hale getirdiğini vurgulayan Jiyan Bengî, “Birçok kişi de IŞİD'e yöneldi ve aralarında Avrupalı gençler de var. Bu insanlar şok içinde bir yaşam sürüyor. IŞİD'in yaşam arayışıyla ne ilgisi var! Bu da gerçeğin yanlıştan ayrılmadığını gösterir. Çoğu zaman insan çaresizlik düzeyine ulaşır, içi boştur ve bir şeyi doğru yapmak ister. Elbette IŞİD'e katılmak yanlış bir adım ve bunu değerlendirmemiz gerekiyor. IŞİD'in yaptığı çok açıktı, kadınları taciz etti, katletti, çocukları öldürdü, insanlık suçları işledi, yüzlerce soykırım yaptı” diye konuştu.

‘Kadınlar kendi hakikatini tanımak için devrime katıldı’

Rojava’da, özgürlük yolunda canlarını feda eden çok sayıda enternasyonalist kadın olduğunu anımsatan Jiyan Bengî, şunları ifade etti:

"Rojava dışından birçok kadın gelip mücadeleye katıldı ve kadın devriminde yer aldı. Toprak Çerkes, Destan Tirk, Îvana Hofman, Britanya’dan Hêlîn, Arjantin’den Lêgerîn, Ceren ve daha birçok can, fedai savaşçılarının da aralarında bulunduğu kadınlar Rojava'da şehitlik mertebesine ulaştı. Bu durumda insanların dikkatini çeken ilk şey; birincisi kadınların katılımı, ikincisi ise farklı ülkelerden onca insanın bir amaç için gelmeleri ve bu devrimi kazanmak için her şeyi yapmaya hazır olmalarıdır.  Bu kadınların devrim sürecine katılımları sadece şehit olmak veya fedakârlık üzerinden değildir. Aynı zamanda yaşama katılım, devrime katılım, kendi ve kadın hakikatini tanımak amacıyladır.  Kadınlar bu topraklarda yeni yaşamı ve mücadeleyi gördüler.”

‘Enternasyonal Tabur faşizme ve tecavüze karşı bir kale’

Rojava’da Enternasyonal Tabur’un oluşumunun önemli olduğuna işaret eden Jiyan Bengî, “Çünkü devrime katılan farklı ülkelerden renklerin bir tabur çatısı altında örgütlenmesi gerekiyordu. Bu kendi içinde bir duruşu ifade eder. Kendi varlığını ispat eder. İnsanları köklerinden koparmak isteyen sisteme de karşıyız, siyah ve karanlık hayata da karşıyız. Tabii aynı zamanda DAİŞ'e ve Türk işgalinin saldırılarına karşıyız. Bu taburun faşizme ve tecavüze karşı bir kale olduğu söylenebilir. Tabur da bu amaçla devrime katılmaktadır. Elbette bu taburun mensupları pek çok savaşta üzerlerine düşen rolü oynamışlar ve büyük bedeller ödemişler ve şehitlik mertebesine ulaşmışlardır” şeklinde konuştu.

‘Birlikte yaşayabilir, savaşabilir ve devrim yaratabiliriz’

Birlikte devrim yaratabileceklerine vurgu yapan Jiyan Bengî, "Birlikte yaşayabilir, savaşabilir ve devrim yaratabiliriz. Hangi dinden, hangi oluşumdan veya hangi ülkeden olursak olalım, birlikte gücümüz daha da güçlenir. Hep birlikte kapitalist ve ataerkil sistemi değiştirebilir, eşit ve özgür bir yaşam kurabiliriz” dedi.

Kadın haklarının kazanılması ve özgürleştirilmesi için ataerkil ve kapitalist sistemle mücadelenin önemine işaret eden Jiyan Bengî, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya genelinde kadınlar, iktidar sistemini iyi bilmelidir. Varlıklarını ve haklarını bilmek önemlidir. Ayrıca bu sistemi değiştirebilmek için örgütlenmek, birbirini güçlendirmek ve anlamlandırmak önemlidir. Bu sadece belirli bir ülkenin kadınları için geçerli değil, tüm dünya kadınları için söylüyoruz. Kadınların varlığı ve özgürlüğü için savaşıyoruz. Dünya kadınlarına ulaşabilmeli, örgütümüzü hep birlikte güçlendirebilmeliyiz."