Efrînli kadınların tek isteği topraklarına geri dönmek
Türk devletinin saldırıları nedeniyle iki kez göç etmek zorunda bırakılan Efrînli kadınlar, insan hakları kurumlarına çağrıda bulunarak, “Bizler Efrin'e dönmek istiyoruz ve sizden isteğimiz Türk devletinden hesap sorun” dedi.
ZEYNEB ÎSA
Dêrik- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn Kantonu’na yönelik 20 Ocak 2018'de saldıran Türk devleti ve çeteleri, insan kaçırma, katliam, taciz, tecavüz, yağma, hırsızlık, işkence, tutuklama başta olmak üzere birçok insanlık suçu işledi. Bunun yanı sıra Türk devleti ve çeteleri, Efrîn’de ekolojik kırıma neden olurken asırlık zeytin ağaçlarını da talan etti. Binlerce Efrînli işgal saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kaldı. Yurttaşlar, 7 yıldır topraklarına dönme umuduyla her türlü zorlu koşula karşı direnişlerini sürdürüyor.
‘İkinci göçe maruz bırakıldık’
Kuzey ve Doğu Suriye'nin Dêrik kentindeki Newroz Kampı’na yerleşen Efrînli göçmen Fatmê Salih, "2018 öncesinde Efrîn kentindeydik. İşgalci Türk devleti, 20 Ocak 2018'de Efrîn kentine ağır saldırılar gerçekleştirdi. Şehba kantonuna göç etmek zorunda kaldık. Şehba’da 7 yıl boyunca çok zor koşullar altında kaldık. Şehba'da geçirdiğimiz 7 yılın ardından Türk devleti ve çeteleri bir kez daha yaralarımızı tazeledi ve Şehba’ya saldırılar gerçekleştirdi. Türk devletinin saldırıları nedeniyle ikinci kez göçe maruz bırakıldık” diye belirtti.
‘Göç yollarında çocuklar yaşamını yitirdi’
Fatmê Salih, saldırılar nedeniyle Şehba’dan Cizîr Kantonu’na göç ettiklerini söyleyerek, "Türk devleti ve çetelerinin Şehba’ya saldırmasının ardından Cizîr Kantonu'na göç etmek zorunda kaldık. Göç yolunda birçok kişi katledildi, saldırıya maruz kaldı veya kaçırıldı. Göç yolculuğu sırasında doğum yaparken, dondurucu soğuk nedeniyle çocuklar yaşamını yitirdi. Şimdi Özerk Yönetim sayesinde Dêrik'teki Newroz Kampı’na geldik. Burada bize çok yardımcı oldular. Bize çadır verdiler, yememiz, içmemiz için her şeyi hazırladılar. Efrin’de evlerimiz vardı, zeytin ağaçlarımız vardı, çocuklarımız okula gidiyordu. Kamplar kışın soğuk, yazın ise sıcaktır ve genellikle bulaşıcı hastalıklar sık sık yaşanıyor. Kamp yaşamında birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Göçteki her gün benim için bir yıl gibi" ifadelerinde bulundu.
‘Türk devletinden hesap sorun’
Efrîn’e dönmek istediklerini kaydeden Fatmê Salih, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürekli bize yönelik saldırılar gerçekleştiren ve şehirlerimizi işgal eden Türk devleti, Kürt halkından ne istiyor? Şehirlerimizi işgal eden Türk devleti, göç etmeyen ve şehirde kalan halka yönelik de insanlık dışı ihlaller gerçekleştiriyor. İnsan hakları kurumlarına çağrım; Bizler şehrimize dönmek istiyoruz ve sizden isteğimiz Türk devletinden hesap sorun. Efrîn’e, topraklarımıza dönene kadar her zaman savaşacağız. Efrîn’deki asırlık zeytin ağaçları bizlere atalarımızdan kaldı ve bizler onların torunlarıyız. Efrîn’e geri dönüşümüzü sabırsızlıkla bekliyoruz."
‘Türk devleti bize çocukluğumuzu yaşatmadı’
Efrînli göçmen Fereh Abdullah da, Türk devleti ve çetelerinin saldırısından önce Efrîn’de mutlu ve huzurlu bir yaşamlarının olduğuna dikkat çekerek, “Türk devleti ve çeteleri Efrîn'i işgal etmeden önce biz orada okullarımızda okuduk, bir geleceğimiz vardı. Türk devleti ve çeteleri Efrîn'i işgal ettikten sonra Şehba'ya geldik. 7 yıl Şehba’da yaşadık. Hem Türk devletinin hem de yıkılan Şam rejiminin baskılarına maruz kaldık. Ancak her şeye rağmen direndik. 7 yılın ardından Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle bu kez Şehba’dan göç etmek zorunda kaldık. Hayat bizim için çok zordu. Efrîn'in gençleri ve çocukları iyi bir hayat yaşayamadı. Türk devleti bize çocukluğumuzu yaşatmadı. Tek isteğimiz Efrîn’e sağ salim bir şekilde dönmek” şeklinde konuştu.