‘Efrinde yurttaşların yaşamı tehlikede’

Efrin- Şehba Kantonu Kadın Konsey yardımcısı Arîn Bekir Türk devletinin Efrin’deki işgaline dikkat çekerek, orada yaşayan halkın yaşamlarının tehlikede olduğunu söyledi.

HESNA MIHEMED

Şehba-  Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Efrin Kantonu 18 Mart 2018’den bu yana Türk devletinin işgali altındadır. Efrinli yurttaşlar özelde de kadınlar bu tarihten beri işkence, taciz, kaçırma ve katletme ile yüz yüze kalıyorlar. Efrin News haber sitesinin paylaştığı bilgiye göre Kasım 2023 tarihinden bugüne kadar 7 kadın çeteler tarafından kaçırıldı. Efrin’in işgalinden bu yana 115’i kadın, 21’i çocuk ve 132’si yaşlı olmak üzere toplamda 1650 kişinin akıbeti bilinmiyor. Kaçırılan, katledilen ve vahşi uygulamalara maruz kalan insan sayısı bu rakamlardan daha fazladır.

Türk devleti doğayı ve tarihi de talan ediyor. Binlerce zeytin ağacı kesildi. Bölgedeki tarım arazilerinin çoğu yakıldı, yeşil alanlArîn çoğunluğu işgalcilere yerleşim yeri yapmak için ortadan kaldırıldı. 500 bine yakın çete ailesini yerleştirmek için 29 site inşa edildi.  

Efrîn-Şehba Kadın Konseyi yardımcısı Arîn Bekir Türk devletinin Efrîn’deki kötü uygulamalırını ajansımıza anlattı.

‘Efrin’deki kötü uygulamalar işgalciliğin gerçekliğini göstermektedir’

Arîn Bekir Türk devletinin Efrin’i işgaline dikkat çekerek, “ 7 yıldır zeytin mekanı olan Efrin işgal altında. 72 uçakla, çok vahşice Türk devleti bölgeyi hedef aldı. Türk devleti Efrin’i işgal etmeden önce bu bölge tüm yapısıyla birlikte istikrarlı ve güvenliydi. Ancak Erdoğan’ın çeteleri bu bölgeyi işgal ettikten sonra burada yaşayan halk her gün hak ihlalleri ile karşı karşıya kaldı. Burada yaşayan halkın yaşamı tehlike aldınta” dedi.

‘Efrin’de halk rahat yaşayamıyor’

Efrin işgalinden sonra en fazla kadınlara karşı suçların işlendiğini belirten Arîn Bekir şunları söyledi: “ Türk devletinin işgal ettiği bölgelerde ve Efrin’de her gün insanlık dışı, kaçırma, katletme, taciz ve işkence gibi durumları halk üzerinde yürütüyorlar. En fazla kadınlar bu hak ihlallerinden etkileniyor, çok fazla tacize uğruyorlar. Türk devleti küçük bahaneler ile halkı gözaltına alıyor ve işkence ediyor. En son Meydanke Köyü’nde bir genç kadının vahşice ve yakılarak katledilmesi var. Bu olay hiç bir kanun tarafından kabul edilmez. Yine Cinderese’de bir çocuğun vahşice katledilmesini herkes gördü. Halk evinde rahat değil.”

‘Ezidi dinini ortadan kaldırmak istiyorlar’

Arîn Bekir demografyanın değiştirilmesinden bahsederek, “ Türk devleti Efrin’i işgal ettiğinden bu yana, burada demografya değişimini esas aldı. Tarihi yerleri yıktı, Efrin’in kültürünü ve kimliğini kendine göre değiştirmeye çalıştı. Tarihi yerleri yıktı, tarihi eserleri çaldı. Türk devleti Efrin’i tamamen değiştirmek istiyor. Ezidi halkı en fazla bu olaylar ile yüzyüze kaldı. Burada Ezidiliği yok etmek istiyorlar ve Müslümanlığı halka dayatıyorlar. Ezidi köylerine camiler yapıyorlar. Bu uygulamalar ile demografyayı değiştirmek istiyorlar. Türk devleti Efrin’i topraklarına bağlamak istiyor. Ancak Şehba’da kalan halk direnişini sürdürüyor ve onurlu bir şekilde geri dönmenin sözünü verdi. Erdoğan’ın hayallerine izin vermeyecek” şeklinde konuştu.