‘Efrin kimliğimizdir unutursak geri dönemeyiz’

Cizîr Bölge İnsan Hakları Örgütü Başkanı Evin Cuma, 6 yıldır Türk devletinin işgali altındaki Efrin'de insani durumun giderek kötüleştiğine dikkat çekti. Efrinli Şahîra Îbo da, “Efrin bizim kimliğimizdir, unutursak geri dönemeyiz" dedi.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo - Efrin, Suriye'nin kuzeybatısında, Rojava-Suriye ile Türk devletinin sınırını oluşturan dağlık bölgede yer alıyor. Nüfusu 350 bin civarındaydı ve nüfusun çoğunluğunu Kürt yurttaşlar oluşturuyordu. Ovalar ve dağlar arasında yer alan Efrin’den,  85 kilometre uzunluğundaki Efrin Nehri geçiyor. Nehir, özellikle tarımsal alanlar için en önemli su kaynaklarından biri. Toprağının verimli olması ve yeterli su kaynağı nedeniyle her türlü ürün yetiştirilebiliyor. Bölgenin her yerinde yetiştirilen zeytin ağaçlarıyla bilinen Efrin’de, zeytin ağacı sayısının 2010 yılında 13 milyonun üzerinde olduğu tahmin edilmişti.

Efrin bölgesi, Rojava Devriminin başlangıcından bu yana örgütlenmesi ve ulus sisteminin kurulmasıyla özel bir niteliğe sahipti. Coğrafik olarak stratejik konumuyla dikkat çeken Efrin bölgesi, doğusunda Ezaz, güneyinde Halep şehriyle sınır komşusu. Güneybatısında İdlib vilayeti bulan Efrin’in, batı ve kuzeyi de Türkiye sınırında bulunuyor. Böylesi önemli coğrafik bir alana sahip olan Efrin bölgesi, Türk devleti tarafından hedef alındı.

Türk devleti, 20 Ocak 2018 tarihinde paralı askerlerin yardımıyla, NATO uçaklarıyla, tankları ve toplarıyla Efrin’e işgal saldırısı başlattı. 58 gün süren bu savaşta Efrin halkı, Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ve Halk Koruma Birlikleri (YPG) savaşçıları tarafından büyük bir direniş ortaya koydu ve bu direniş “Çağın Direnişi” olarak bilindi. Türk devletinin ağır saldırıları sonucu 24 Şubat 2018 tarihinde Efrin'in 282 köy ve kasabası tamamen işgal edildi.

Yüz binlerce Efrinli zorla yerinden edildi

Saldırının ilk gününden işgalin son gününe kadar binlerce savaş suçu işlendi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR ) ve QSD’ye göre, 58 gün süren direnişte kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 500'den fazla sivilin yanı sıra 820 QSD, YPJ ve YPG savaşçısı hayatını kaybetti. Aynı zamanda yüzbinlerce Efrinli de zorla yerinden edildi ve evsiz kaldı. Efrin halkının malları silahlı çete grupları tarafından yağmalandı.

683’ten fazla kişi katledildi

Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün işgalin başlangıcından 1 Ocak 2024 tarihine kadar tespit ettiği verilere göre; aralarında binin üzerinde kadının da bulunduğu 9 bin 65'ten fazla kişi kaçırıldı, 683'ten fazla kişi katledildi. Katledilen 101 kadından 95'i işkence gördü. 400 binden fazla meyve ve orman ağacı kesilirken, 15 bin üzerinde meyve ağacı yakıldı. Binlerce orman ağacının yakılmasıyla tarıma ayrılan alanın üçte birinden fazlası yok edildi. Efrin bölgelerinde 30'dan fazla kamp inşaatı yapıldı. 75'ten fazla arkeolojik alan, 59'dan fazla alan, 28'den fazla dini alan ve mezarlar kazılırken, sokaklar da tahrip edildi. Efrin'de insanlık dışı suçlar, katliamlar, insan kaçırma ve gözaltılar devam ediyor. Askeri operasyonların sona ermesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM), Til Rifat kamplarında 150 bin Kürt mülteciyi kayıt altına aldı. SOHR, toplam göçmen sayısının 300 bin olduğunu belirtti.

2018 yılında Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilmesinin ardından yerlerinden edilen Efrinliler, kamplarda ve Suriye’nin Kuzey ve Doğu’sunda zor koşullar altında yaşamını sürdürüyor. Özellikle Efrin işgalinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen Efrinli kadınlar, göç ettikleri her yerde bir gün topraklarına geri dönme umuduyla direnişlerini sürdürüyor.

Evin Cuma: İnsani durum giderek kötüleşiyor

Cizîr Bölge İnsan Hakları Örgütü Başkanı Evin Cuma, Efrin'de insani durumun, özellikle de Kürt halkı açısından giderek kötüleştiğine dikkat çekerek, “Aynı zamanda halk zorla yerinden ediliyor ve Türk devletine bağlı silahlı gruplar demografiyi değiştirmek amacıyla tüm ailelerini o bölgede topluyor. Ayrıca katliam ve işkence suçları da her gün ortaya çıkıyor. Doğa bile vahşetten nasibini aldı, ağaçlar kesildi, mahsuller yakıldı" dedi.

Şahîra Îbo: Efrin kimliğimizdir unutursak geri dönemeyiz

Efrinli Şahîra Îbo, 2018 yılında zorla yerinden edilen binlerce Efrinli kadından sadece biri. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo şehrinde Qenewiç adlı projenin koordinasyonunda uzun süre çalışan Şahîra Îbo, şunları belirtti:

"Efrin savaşından sonra halkımız bölündü ve bu da kültürümüzün erimesine yol açtı. Amacımız Efrin kültürünü yaşatmaktır. Bir grup Efrinli kadını bir araya getirdik, eğittik ve bu çalışmayı birlikte ortaya çıkardık. Yaptığımız el sanatları Efrin hikâyemizi anlatıyor. Her tuval resmi bölgemizin kültür ve sanatını anlatıyor. Efrin bizim kimliğimizdir, unutursak geri dönemeyiz."